İKTİSADİ Sanayi Pireyi Deve Yapanlar eçen haftanın sonunda bir gün, Zaferler icadetmekle vazifeli Za- fer ceridesinin ilk sayfasına — şöyle ğa d hi lüzum görmedi. Gazeteyi e- linden bıraktı. Yüz paralık bır fren lastiği bulamadığı için harpten kal- ma opeli kaç aydır kızakta yatan oför, "bari insanla alay etmesinler" diye söylendi. Zaferler mucidi cerideyi cezbeye kaptıran haberin esası İstanbul oto sanayi mahallesi inşaat ve alım tım kooperatıfının Ayazağa yolunda kuracağı sanayi sitesinin temelinin VE MALI hakikaten hudut tanımıyordu. Halbu- ki ortada sadece bir kavak fidanı vardı. Dört yıllık gayretten sonra, bazı oto tamircilerine bir iş yeri te- min edecek olan mütevazi bir çarşı- nın temeline ilk harç konmuştu. İn- şaatın ne zaman biteceği şimdilik meçhuldü. Gerekli makinaların nasıl temin edileceği ayrı bir hikâyeydi. Görülmemiş Kalkınmanın gür sesli şairlerinin dereyi görmeden paçaları sıvadıkları muhakkaktı. Ama onlar için mühim olan derenin kendisi de- ğil, "hayalleri hakikat yapan, gayrı mümkünleri mümkün kılan' a yazılan kasidelerin dereler gıbı ak— masıydı. Zafer ve Zaferin — sözcüsü radyonun vazifesi de, elbette bu ka- sideleri vatan sathına yaymaktı. Yal- nız, fren lâstiği bulamayan taksi şo- Öörü gibi yoklardan bunalan vatan- daşlar artık bu monoton gazellerden bıkmışlardı. SABADA zirai gelirlerin milli gelir içindeki nisbetinin azalmasını ileri birekono- miye geçişin işareti sayarak övün- Mmek ikti ; ı mciüz Ol yamıyacağı bir gayretkeşlikti. Zira gelirin milli gelirdeki nisbetinın azal- tılması, eğer ileri bir iktisada sahip olmanın kat'i deliliyse, kötü mahsul yılı 1949 da bir ileri ıktısada sahip olduğumuzu kabul etmek lâzımdır. Zira, bu tarihte sınai gelırlerın milli gelirdeki nisbeti yüzde on bire er misti. En parlak sene olan 1953 ise bu nisbet 8,8 di. Dıger bazı ufak tefek cambazlık lara ragmen Atamanın raporunun mağını bastığını kabul etmek lazım 1. Her mazarratta bir keramet, her felâkette bir zafer görmenin itiyat haline geldiği bir zamanda, bütçe ko misyonunun gösterdiği bu gayret övülmeğe değerdi. Görülmemiş Kal- atılmasıydı. Kooperatıf 1954 yılında muş Kurucularda Cevdet Ulubaşın ıfadesıyl Bu güne kadar arazinin satın alınması, Emlâk Kre- di bankasından büyük bır anlayış ve in edilen lesi ve diğer idari işlerin tekemmulu hayallerı hakıkat yapan, gayri müm- künler mkün kılan başvekılımız sayesin de dort sene zarfında tamam- lanmıştı. Site yedı milyon liraya çı- kacaktı. Gay i, kooperatif ortakla- rına birer işyeri temın t mekti. a boyle mutevazı bir p bile "Vezir görmek İi rüyası' için kafıydı Lokan- talı, gazınolu postalı karakollu Ooto- sara aylı v.s. mu m bir sanayi site- kuruluyordu. Y k nda yüzde yüz yerlı malı ilk Türk otomobılı piyasa- ya çıkacaktı. Yedek parça sıkıntısı tarihe karış caktı Masl anlatmayı pek seven radyoya inanılırsa, yedek parça ihracatına bile artık başlaya- caktık. Bir kavak ağacı diken faki- rin, zenginlik rüyalarına dalmasını hatırlamamaya imkân yoktu. Hayal, AKİS, 22 ŞUBAT 1958 Zaferin verdiği müjde Aç tavuk kendini arpa ambarında sanırmış Ataman Raporu G eçen haftanın — ortasında Bütçe Komisyonu çalışmalarını bitiri- yordu. Komisyonun — meşhur siması Sebati Ataman umumi heyete sunul- mak üzere yetmiş daktilo sayfası tu- tan bir rapor hazırla mıştı. Atama- nın bizzat okuduğu rapor, senelerden berı değişmeyen butçe gerekçelerin- den bir hayli farklıydı Rapor Ata- anın iddia ettiği gibi tam manasıy- la objektif olmamakla beraber, bazı iktisadi güçlükleri dürüst bir şekil- de aksettiriyordu. Gerçi istatistik cambazlarının — ço ildiği usullere başvurulmuştu. Meselâ 1950- 1956 devresının bir bütün olarak ele alınması bu hilei şer'iyelerden biriy- di. Bu suretle 1950 1953 yıllarındakı milli gelirin hızlı artış temposu saye- sinde 1953-1956 duraklaması örtbas edilmeye çalışılıyordu. Hele bir ta- raftan hava şartlarının kötü gitme- si dolayısıyla zirat gelirlerin düşme- sinden şikâyet etmek, diğer taraftan kınmanın en karanlık noktalarından biri olan zirai randımanların yerinde sayması iyi belirtilmişti. Hektar başı— şın, rTimi madıkça her acı surpr zler le karşılaşmak mu— kadderdi. İçerideki gıda maddeleri yoklarına son vermek, zirai madde ler istihsalini arttırmak için eksta sif ziraattan entansif ziraata geç- e bir zaruretti. Bilhassa fiat ar- tışları bahsinde, Atamanın Traporu sa. enflasyonun mevcudu- yetini kabul ediyordu. 1956 yılında fiatlar.yüzde on yedi — nisbetinde yükseldiği halde, milli gelir artışı yüzde beştı 1957 yılının ilk dokuz ayında, 1966 ya nazaran fiat artışı üzde on sekize varmıştı. Bu ra- enflasyonun mevcudiyetini isbat edi- mun cıddıyet kesbet lişmenin mahzurların onlem k için dolayısıyla 'âcil tedbirler almak zo- 25