"Ölmiyen İnsanlar" Vincent van Douglas Sinemacılar Harika çocuklar 938 yılının bir gününde, — radyo stüdyosundaki temsiliyle, Ameri- kalıların çoğunu Merihlilerin baskı- nına Uuğradıkları zannıyla korku ve dehşet 'içinde sokaklara fırlatırken Orson Welles henüz 23 yaşındaydı. | ki yıl sonra, ilk defa girdiği sinema studyosunda "Citizen Kane - Yurttaş Keyn"i meydana getirerek genç ihti- yar Holİywood sinemacılarım — şaş- kınlığa uğratan da yine aynı Wel- les'ti. Boylece ilk defa "sinemanın harika çocuğu" sıfatına hak kazan- mıştı. Harika çocuklar çabuk ihtiyar- lar, ama Welles öyle değildi. İki yıl önce "Confidential Report - Ölüm Raporu" nu Sseyredenler, Welles'in kendine mahsus damgasını hemen farketmışlerdi Ne var ki, Harika çocukların üç barınacagı yer Hollywood' dur Nıtekım Welles de da- ha dördüncü filmi "The Lady from Shanghai Shanghay'lı Kadın"dan sonra Hollywood'dan göç etmek zo- runda kaldı. FFakat — Hollywood'da kendi istediği — gibi film — çevirmek imkânsızlığına — karşılık, — Avrupada a sermaye temin etmek güçlüğüyle karşılaştı. Oldukça uzun aralıklarla çç_virebildiği "Macbeth", "Othello", lüm Raporu" ancak, degerce bir- birini tutmıyan f'ılmlerdekı aktörlü- ğünden edindiği paralarla İngiltere, Fas; İspanya gibi değişik memleket- lerde rekor sayılacak kısa zaman- larda meydana getirilmişti. n iyi elemanlarının — Avrupaya göç ettiğini gören — Hollywood sine- macıları onları ya yabancı memle- ketlerde kendi hesaplarına filmler çevirtmeğe, ya da yeniden Holly- 30 SİNEMA wood'a çekmeğe çalışıyorlardı. Geçen yıl Welles aktörlük — ve rejisörlük teklifleri alarak yeniden Amerıkaya döndü. Fakat geçen yıl piyasaya çı- kan "Pay the Devil'deki aktörlü- ğünden sonra beklediği are]ısorluk sı- rası bir türlü gelmek bilmiyordu. Bu- nun üzerine Meksikaya geçtı Orada, meşhur Luis Bunuel'in flmlerını finanse eden prodüktör Oscar Dan- ciğer'in yardımıyla yenı bir film çe- virdi: "Don GÇuixote. Modern Don GÇuixote W elles'in "Don Çuixote"u bir gi- riş ile» her biri yirmi yedi da- kikalık Uç bölümden meydana gel- mektedir. Hikâye Mexico City'de bir otelde başlıyor Welles bir yanda Don Ouixote"u okurken öte yanda küçük bir kız ("The Bad Seed - Ca- navar Tohumu"nun küçük artisti Pat McCormack) oyun oynamaktadır. Bir ara Welles'in yanına sokulan kü- çük, ona ne okuduğunu sorar; Wel- les de ona romanı anlatmıya çalışır Burada bir geriye dönüşle — Cervan- tes'in eserinden seçilen Uç epizot, modern — dekorlar içinde " canlanır Welles'in Don Ouixote'u zamanımız- da yaşar; bir sinemada film seyreden Don GOuixote'un, "kötü" adamın ka- ın kahramana eziyet edişi üzerine *perdeye saldırması; bir boğa güre- şinde meydana atılarak boğayı gü- reşçinin elınden kurtarmak istemesi; Rosinante'yi — "yeldeğirmenleri" — ne karşı yeldeğirmeni burada bir ener- ji santralidir- surmesı gibi eğlenceli sahnelerle doludu Giriş kısmındaki kısa rolü bir yana bırakılırsa —Welles filmde rol almamıştır. Sadece filmin açıklayı- cısı olarak kendisi - görünmeksizin sesi duyulmaktadır. Dulcinea rolün- deki küçük P; McCormack'ın ya- nında Sancho Panza'yı "Ölüm Ra- poru"nun unutulmaz budala "Zouk"u Akim Tamiroff — canlandırıyor. Don Cuixote'a gelince Welles bu rolü İs- panyol asıllı Francisco — Reiguera'ya vermiştir. Yaşlı bir aktör olan ve 1913 ten beri Fransa, İtalya, Ameri» kada filmler çeviren Reiguera, uzun aktörlük tecrübesi yanında, ressam- asırlardır tasarladıkları Don Ouixote'a şaşılacak derecede benze- mektedir Welles'in filmi, şimdi sadece te- levizyonda gösterilecektir, fakat o- radan beyaz perdeye atlamaması i- çin hiçbir sebep yoktur. "Zafer yolları" W elles'in Meksikada "Don Oui- xote'u çevirdiği sıralarda, Holly wood'un yeni harika çocuğu sayılan Stanley Kubrick de — Hollywood'da "Paths of Glory Zafer Yolları"nı çeviyordu. "Zafer Yolları"” bir savaş filmiydi, ama Hollywoodlun — klasik savaş filmlerinden apayrı" bir karak- ter taşıyordu. Savaştan çok, büyük bir savaş düşmanlığım ortaya koyu yordu, hem de bir Hollywood fîlmı F. Reiguera "Don Ouixote"ta Modası geçmiyen kahraman için cüretkârane sayılacak bir atıl- ganlıkla. Nitekim bundan bir ay ka- dar önce piyasaya çıktığı vakit se- yirciler de tenkidciler de alışama- dıkları bir eserle karşılaştıklarını he- men anladılar. Kubrick bir kahra- manlık hikâyesi değil, savaşın buda- laca yonunu ortaya koyuyordu fer Yolları", kendilerine şöhret temin etmek için emrindeki insanları fütursuzca — ölüme süren komutanları ele almaktaydı: Kub- rick, filmine konu olarak zamanın- da meşhur olan Humphrey Cobb'un aynı isimdeki Tomanını seçmişti Cobb'un romanında, batı cephesinde hücuma kalkan bir Fransız birliğinin başından geçenler anlatılmaktaydı. Bu lüzumsuz hücum, kendisine şöh- ret sağlamak isteyen birlik komu- tanı -Adolphe Menjou- tarafından teklif edilir; aynı fırsattan kendisine pay çıkarmak istiyen üst komutan tarafından -George McReady- bul edilir. Ama daha başlangıçtan başarısızlığa mahküm olan bir hü- cumdur. Nitekim birliğin yarısı daha sıperlerden çıkarken — sapır sapır ökülür. Geri kalanlar tekrar siper- lerıne sığınırlar. Bu durum üst ko- mutam çileden çıkarır; - topçusuna bu siperleri topa tutmasını emreder, ama iki seferinde de topçu subayı tarafından reddedilir. Büsbütün çıl— gına dönen komutan bu defa birlik- ten seçilen on kişinin divanıharbe ve- rilmesini ister Araya giren albayın -Kirk Douglas- sayesinde kurbanlar üçe indirilir. Bunlardan biri kura ile seçilmiştir; biri teğemeniyle araları bozuk, olduğu için; sonuncusu "sivil 'hayattakı yaşayışı hoşa gitmediğin- den". Bu trajediyi bir ıkıncısı takib eder: Divanıharp. Bu mahkemedir: ayip bir Bir ıddıaname mevcut AKİS, 25 OCAK 1958