YURTTA OLUP BİTENLER Ata tı ayın sonunda İsmet tnönünün "bi- tirememek ağırıma gidiyor" dedıgı demokratik rejim bu topraklar üze- rinde bütün müeyyideleriyle ve daha mühimi, geçirilmesi şart olan merha- geçirmiş olarak yerleşecektı embe ev, içinde bir hükümet baş- kanının çalışmasına zıyadesıyle alı- ıktı. Odanın ortasında duran şu bü- yük masanın başında kaç defa kabi- ne toplantısı yapılmıştı ve bunun ka- çında başkanlık mevkiini büyük Ata- türk işgal etmişti. Evin dört bir ta- rafı katıra doluydu. İsmet İnönü gi- bi bir şahsiyetin, Cumhurbaşkanlığı köşkünde geçen on iki yıl hariç, fa- sılasız yirmiiki sene — yaşadığı bir yerin hatıralarla dolu olmamasına zaten imkân mı vardı? Maziye bakınca smet İnönü bundan bir — müddet evvel gazetecilerle yaptığı konuş- mada istikbal bahis mevzuu edildi- ğinde: — Başkalarının istikbal dedıgı baktığında bir ınsanın tamah edece- i her şeye erişmiş olduguııu görü- yordu e manevi en yüksek mevkilere yükselmişti. Paşalık, Cep- he Kumandanlığı, Bakanlık, Baş- bakanlık, Cumhurbaşkanlığı.. Bunla- rın hepsının ustund d bilhassa son nelerde — millet onuıı şahsına karşı gosterdıgı huduts Z saygı ve sevgi.. kat bunların ne zahmetler, ne zıyetler, ne gayretler ve ne fe- dakârlıklar pahasına elde edildiği pek az kimsenin malümuydu. İsmet İnönü bütün hayatı boyunca en hak- sız hücumlara uğratılmış, başkaları- na atılan yıldırımları seve seve ken- di üzerine çekmiş, omuzlarına yapı- lan işlerin mesuliyetini almış, par- lak taraflardan kendisine pay çıkar- 6 türk ve İnönü çalışıyorlaı' İki büyük baş, bir. büyük ideal mağa çabalamamıştı Sadece bir gün, bir tek gün da Muhalefet yıllarında, Meclıste üzerine pek va- rıldığı sırada kürsüye çıkmış ve iki cümle söylemişti. Bir devrin bütün kusurları ona malediliyordu. Halbu- ki o devrin Cumhurbaşkanı, Başba- kanları vardı, ölmüşlerdi; başka Baş- bakanları, saf değiştirmişlerdi; — Ba- kanları, Valileri ayrılmışlardı. di bütün o devirden bir İnönü mesul tutuluyordu, bir ondan hesap soruluyordu. Ama İsmet İnönü bu vazifeye hazırdı, zira yürekten i- nanıyordu ki hesabı. sorulan devrin şereflerin en buyuguydu ve kendisinin veremiyeceği tek bir he- sap yoktu. Yaşı yetmişin üzerindeki adam bu sözleri söyleyip kürsüden inmişti. O inerken dinleyicilerden pek çoğunun gözünde yaş vardı. Bugün- kü engin sevgi ve saygı, işte böyle kazanılmıştı. Bir nesi smet İnönü öyle bir nesildendi ki o neslin mensupları çok gen yaşlarında mücadeleye atılmışlar, mücadelelerin en yam 1 yapmış- lar, — tarihi ellerıyle yazmışlardı Seneler seneleri takip etmiş, ama vazife bitmemişti. Evvelâ genç bir topçu subayı görüyoruz. Politika- nın tâ içinde. Zaten politikanın be- şiği, Harbiye. Ateş gibi bir şey. Ar- adan genç bir kurm senin, bu cephe beni m. Yemende Kurmay Başkam İlk siyasi müza- keresini İmam Yahya ile — orada yapıyor. Muvaffak da oluyor. Yeni harpler, yeni cepheler. Omuzundaki yıldızlar bir yandan da çoğalıyor. Evleniyor ama, balayım tek başına yadellerde geçiriyor. Zaten kendi neslinden ve kendi mesleğinden o- lan herkes ayni hayatı yaşamıyor mu? Nihayet İstiklâl Harbi gelip çatıyor. Genç kurmayı tabii Anado- görüyoruz. Başkumandanın sağ kolu. Cephe kumandanlığı ya- pıyor, İnönü harplerini kazanıyor. Yeni Trejimin ikinci adamı olma yolundadır. Mustafa Kemal herkes ten çok onu beğeniyor, herkesten çok ona güveniyor. Aradan seneler geçecek, Türkiyede çok partili reji- me geçilecek, o zaman — Muhalefet lideri İnönü aleyhinde türlü laflar söylenecek. O kadar ki, İstiklâl Harbindeki rolünü, hizmetlerini da- hi. münakaşa edecekler, Ama bun- lar daima karşılarında reddedilmez bir şahid bulacaklar: Nutuk. tafa Kemal Zafer Destanını tan Büyük Nutuk'ta her şeyi etraf- l1 şekilde anlatacak ve İsmet Paşa tarihe onunla geçecek. Zaten hâdi- seler bunu göstermeye kâfi — değil mi? Müttefiklerle ilk mütareke gö- rüşmesi yapılacak. Mustafa Kemal bir adamı bu işe memur ediyor: İs- met Paşa. Müttefiklerle barış müza- keresı açılacak. Mustafa Kemal bir a işe memur ediyor: — İs- met Paşa. İnkılâplar devri başlıyor. Mustafa Kemal bir adamı en yakını- na alıyor, başvekili yapıyor: İsmet Paşa. Ve ikisi, elele, Türk tarihinin büyük eserini meydana getiriyorlar. Harplerden çıkmış bir memleketin dertleri, elbette ki kasasında — 130 ton altını,.dünyada büyük itibarı ve 800 milyon dolar geliri olan bin mem- leketin dertlerınden biraz değişik o0- lacaktır. ve İnönü 1şte o Hem de ina- ürk dertleri halledıyorlar önü annesi ile vedalaşıyor Dualar evde edilir AKİS, 19 EKİM 1957