Ö nüm yetlerini belli etmişlerdir. partinin — genel beyan, caktır. Yani, Yeni Nizam içinde icra organları hükümet başkanı ne emrederse o olacaktır. prensipler saymaktadır. Buna mukabil seçimlere gitmek hususunda vaa demek istemektedir? AKİS okuyucuları aşağıda, — işte meclisler üzerinde Vaadler nelerdir ? Muhalefet, bunu bulacaklardır. 6 AY İÇİNDE üzdeki seçimlerde iki taraf ıkı ayrı f kirle karşı karş iyadır. Zarlar atılmış, Iktıdar ve Muhalefet vazi- bir. seçim neşretmemiştir Kalafat imzasıyla bu idare kurulu, adına çkarılan bır tebliğ Iktıdarın neler tasarladıgını mılletın gözleri onune koymuş tur. Bu tebl ğe güre bugunkıı Demokrasilerde tatbik edilen ne ka i tir. eğer millet şene kendisine rey verirse Türkiyede Hitlerin veya teşrii Demokrasilere "anakroni, benzer - bir "Demokrasi" kura- tam bir hakimiyet tesis edecekler, ait bütün teminâtları D. P. modası geçmiş, eskımış ay içinde bu teminatları gerçekleştirmek, sonra yeni bir takım — sloganlarla ne dide varsa, Mussolınınınkıne 12 Ekseriyet sistemi hemen her zaman böylesine nisbetsiz seçim neticelerine yol açar. M uhalefet eğer altı ay içinde seçimleri yenileye- cekse bunun 1 numaralı sebebi kurulacak Meclisin milletin hakiki arzularını aksettirmeyeceği inancıdır. Seçimler neticesinde teşekkül edecek Mecliste bir çok rey temsilcisiz kalacaktır. Zira bizde sistemlerin en ip- tidaisi, kaba ekseriyet sistemi kullanılmaktadır. Bölge- ler vilâyetlerdir. Bir vilâyette ötekinden bir rey fazla alan l' ste tam olarak seçilmiş addedilmekte, diğer rey- ler makta, temsilci çıkaramamaktadır. Nitekim 1954 seçımlerınde 5.147.758 rey, yani reylerin yüzde 56,611ni alan D. P. Mecliste 496 sandalyeye sahip olmuş, buna mukabil reylerin 34,72 sini 3.163.931 reyle sağla- yan C. H. P. sadece 81 mılletvekılı çıkarmıştır. Nisbi temsil bu haksızlığı önleyecektir. Kaba tarifile bir si- yasi parti reylerin yüzde 56,61 ini mi aldı; milletve- killiklerinin de aynı nisbetini elde edecektir. Böylece partiler hakiki kuvvetleri nisbetinde Mecliste temsil edi- leceklerdir. Bu sisteme itiraz etmek kabildir. Siyasi partileri dünyada en iyi tetkik eden adam olan Fransız Maurice Duverger'nin de belirttiği gibi nisbi temsil küçük par- tileri teşvik etmekte, Meclislerde bir kuvvetli ekseriye- tin teşekkülünü güçleştirmekte, koalisyon hükümetleri- ne, yani kabine buhranlarına yol açmaktadır. Doğru- dur. Nisbi temsil Meclise çok partinin milletvekilini sokmaktadır. Ama bu usü adıl lld için harp sonrasının batı De okral nç ğu sistemi alıp İslah etmişlerdir. Nısbı temsilin çeşı şekıllerı vardır. Mesela Almanyada nisbi temsil esas olduğu halde seçim mücadelesi hep Hristiyan Demokratlarla Sosyalistler arasında olmaktadır. Belçikada ise sistem tadil edilme- diği halde seçmen kendiliğinden iki partili bir rejimi idame ettirmektedir. Bu demektir ki nisbi temsile iti- raz, yarı münevverin marifetidir. -Alaturka — tarafsız, muteber Yeni Sabah gazetesi başyazarı gibi-. Yoksa aslında, dünyadan biraz haberi olan herkes bilmektedir ki nisbi temsılın hükümet buhranlarını kolaylaştıran mahzurları bugün ı Demokrasilerinde bertaraf edil- miş ve nisbi temsil esası dairesinde ekseriyet usulünün fazileti başarıyla mulıafaza edilmiştir. Her halde milletin yüzde 56.61 nin 496, yüzde 84,72 sinin ise sadece milletvekili çıkardığı bir sıstem artık dünyanın bir yerinde mevcut değildir. hiç ENFLASYON on senelerde kulaklara en sık çarpan kelimelerden biri enflasyondur. Enflasyon nedir? Meseleyi ba- sitleştirelim. Bundan yedi sene evvel 10 lirayla pazara çıkan bir ev kadını neler alabilirdi? Bugün aynı ev ka- dını gene 10 lirayla ne yapabilir? Bu suallerin ceva- bını bulmak için okuyucuların çetrefil bilmeceler hal- letmekte meharet sahibi olmalarına lüzum yoktur. Yedi yıldan beri bu mevzuda vatandaş ihtisasını her gün art- tırmaktadır. Fiyatlar alabildiğine yükselmekte, kemer- ler gün geçtikçe biraz daha sıkılmaktadır. İşte, meşhur Kristof Kolomb siyasetinin en göze çarpan neticesi bu- dur. D. P. diyor ki: Ben Kristof Kolomb siyasetini, yani Enflasyonu devam ettireceğim. Onun için bana rey ve- rin. Muhalefete göre ise Enflasyona, yani on lirayla çar- şıya çıkıp bir kilo peynirden başka şey alamama politi- kasına son vermek zamanı çoktan gelmiştir. Yeni İk- tidarın ilk işi on lirayı, eski on lira haline sokmak, ya- ni Kristof Kolomb siyasetini durdurmak — olacaktır. Hasta iktisad tedavi olunacaktır. Evvelâ fiyat yüksel- meleri önlenecek, sonra sağlam temeller üstünde Görül- memiş değil ama, Hakiki Kalkınma — yürütülecektir. Sağlam İktisat, tıpkı sağlam kafa gibi, sağlam bedende bulunur. AKİS, 19 EKİM 1957