CEMİYET Geçen — hafta lenlere dair: . illetlerarası Hukuki İlimler Ce- miyetinin Amerikadaki toplan- tısından dönen İstanbul Hukuk Ens- titüsü Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Na- il Kubalı verdiği beyanatta şöyle de- di: "Anayasamızın sarih hükümleri- ne ve çok partili sistemimize rağmen gerek hükümetin Meclis tarafından, gerekse Meclisin umumi efkar tara- fından, çeşitli siyasi ve fiili amiller- le, tesirli bir murakabeye tabi tutul- masında bazı zorluklara rastlandı- ğını ve bunun için de geniş çapta Anayasa ıslahatına ve bu eyanda kanunların kazat murakabesine şid- detle ihtiyaç duyulmakta olduğunu ilmin gerektirdiği objektiflikle ifade ettik." memleketimize — ge- M Supendi isimli zarif bir kadın mebusun başkanlığında İstanbu- la gelen ve imar mevzuunda alâkalı- lardan izahat alan — Endonezya Parlâmento heyetinin âzasından biri, "Peki, bütün bu yıkma isinde vatan- daşla hükümet arasında hiç anlaş- mazlık çıkmı or mu?" diye sordu ve tabii hayır cevabını aldı. He- yetten kimse "Böyle bir anlaşmazlık çıkabilir mi?" diye sormayı akıl et- medi. ene İstanbula gelen on kişilik bir Amerikan Senato heyetinin baş- kanı Richard Pousma Kıbrıs mevzu- unda şu beyanatı verdi: "Kıbr merika için bir başağrısıdır. Türkler de, Yunanlılar da dostları- mızdır. Amerika Kıbrısa muhtariyet verilmesine taraftar değildir, zira Kibrisin altı şehrinin beşi komünist- tir ve muhtariyet verilirse ada ta- mamen komünist olacaktır." atırım yapmak için müsaid saha- lar bulmak üzere birçok memleketini ziyaret ettikten memleketimize de uğrayan otuz üç kişilik bir Amerikan milyonerler he- yetinin sözcüsü Mr. Serge Klatz da gezdikleri memleketler halkının A- merikan sermayesini mi, yoksa Rus kredisini mi tercih ettiği sualine şu cevabı verdi: "Amerikan hususi ser- mayesini tercih ediyorlar, zira Rus- yanın verdiği devlet kredisi olup menfaat esasına dayatılmaktadır." Pakistan Meclis Başkanı Abdülva- hap Han İstanbula geldi ve yir- minci asrın imar güzellikleriyle ne- dense alâkadar olmayarak tarihe da- lıp müzelerle camılerı Uuzun uzun gez- meyi tercih e ülbenkyan tesisi temsilcileriyle Lizbonda konuşmalar yaptıktan sonra memlekete dönen Patrik Haça- doryan yakında Ermeni cemaatine 170 kilo altının teslim — edileceğini müjdeledi. Seçimlerden sonra kuru- lacak ilk kabinede sayın — Harador- AKİS, 19 EKİM 1957 yana maliye bakanlıgı teklif edilece- ği söylenmektedi Geçen hafta memleketimizden gıdenlere '(air. tinaya uçmadan evvel gazeteciler- le görüşen Yunan Büyükelçisi Ek- selans G. Pezmezoğlu, Türk-Yunan münasebetlerinin nasıl "Siz nasıl telâkki ediyorsanız Öyledir." Milletlerarası Seyahat Acentaları konferansında Türkiyeyi temsil etmek üzere Basın-Yayın — İstanbul Turizm Müdürü Fethı Pırınççıoglu u- akla Madride gitti. — Ayla Erduran Poznanda ama ihtilâl peşinde değil Cumhuriyet Halk Partisinin Koca- eliden aday gösterdiği Prof. Ni- hat Erim Milletlerarası Adalet Di- vanı toplantısına Türk delegesi sıfa- tıyla katılmak üzere gıderken şoyle edi: "Seçimlerin anahtar köylü vatandaşın elindedir." stanbul Üniversitesi — Profesörle- rinden Dr. Pertev Ata Stockholm- de toplanacak olan Dünya Diş He- kimleri Konferansına gitti. Bu top- lantıda konuşulacak olan başlıca mevzu diş çürümelerinin önlenmesi- dir. Başka çürümelerin önlenmesiyle meşgul olacak bir milletlerarası te- şekkül maalesef mevcut değildir. aşradan İstanbula gelen ve yurt- larda yer bulamayarak zor duru- ma düşen yirmi kadar üniversiteli genç kız, Vali Prof. Fahrettin Kerim Gökay'ı ziyaret ederek dert yandı- lar. Prof. Gökay genç kızlara du- rumla yakından ılgılenecegım ve yer bulamazsa kendilerini evinde memnu- niyetle misafir edeceğini söyledi. uni peykin Ankara ustunden geç- mesinden birkaç gün evvel bu mevzuda malümatına muracaat edi- len İstanbul Unıversıtesı tl ver- âletlerin kifayetsiz- liği dolayısıyla peyki takib edeme- mekteyiz. Gazete ve ajans haberle- rinden edindiğim kanaate göre peyk Türkiye Üüzerinden geçmeyecektir." adınları Koruma Derneği Başka- nı Mediha Gezgin bir . "Kadınlar Partisi" kurmağa karar verildiğini açıkladı. Kadınların erkeklerden çok olduğu memleketimizde bu vaziyet karşısında bir de Erkekleri Koruma Dernegı kurulmasına intizar edilmek- te azetecilik Enstitüsünde bir kon- ferans veren İspanyol siyasi ya- zarı Andrea Debes şu iddiayı ileri sürdü: "İspanya'da otoriter bir re- jim varsa da bunun sebebi İspanyol halkının zor idare edılır bir karak- tere sahip oluşudur.." Bu nazariye kabul olunduğu takdirde Türk mil- letinin de yakın tarihte şu karakter degışıkliklerını geçırdıgıne inanmak icab e ir: "İkinci Dünya Harbi sonuna kadar dikbaşlı olan halkımız o yıllarda yumuşamağa — başlayarak 1950 senesinde kuzu gibi uysallasmış bu tarihten sonra nedense tekrar hırçınlaşmaya başlayarak halen dün- yanın en huy suz insanları arasına ka- rışmıştır!" Prof. Behçet Sabit Erduran, kızı, yla Erdurana — dair şu izahatı verdi: "Ayla Aralık ayı başında Poz- nan şehrinde yapılacak olan millet- lerarası Winyovski konkuruna hazar- lanmak üzere hükümetimizin izniyle Moskovaya gitmişti. Halen orada ge- en yıl memleketimizde konserler veren üstad Oistrakh'la birlikte en- terpretasyon dersleri alıyor. — Kon- kurlardan sonra hemen memlekete dönecek." T ürk Kulak -Boğaz-Burun Mütehas- sısları Cemiyetinin — Dördüncü Kongresi başkan Prof Ekrem Behçet ezelin bir konuşmasıyla — çalışma- larına başladı. Herşeyi dikkatle din- lemeğe, gerekirse avazımız — çıktığı kadar bağırmağa ve en hafif pis ko- kuyu bile hemen almağa mecbur ol- duğumuz bugünlerde cemiyetin faali- yeti ilgiyle talkib edilmektedir. on günlerde bazı esnaf, — birkaç derneğe birden yazılıp hükümetçe yapılan tahsislerden ayrı ayrı isitfade etmektedirler. Bu durum büyük in- fial uyandırmışsa da, muhtelif parti- lere kayıtlı adayların eksik olmadığı memleketimizde böyle bâr halin gay- ri tabit karşılanmaması gerekir. 27