İKTİSADİ VE MALİ SAHADA çüsü reel milli gelir değil — miydi? Bizzat İstatistik Genel Müdürlüğü- nün rakkamlarına göre bu reel milli gelir geriliyordu. Demek ki. İktisadı- mız geriliyordu. Sillojizma — böylece kapanıyordu. Piyasa Kış çetin olacak eçen haftanın ortasında, "yok" lar diyarı Türkiyenin başkenti Ankaranın kulağı delik kadınları 250 gr. peynir alabilmek ümidinin peşin- de, koşuyorlardı. Hayat — ucuzlatıcı meşhur imtiyazlı mağazada peynir bulunduğu şayiası, —meşhur haber- leşme mütehassıs- larım imrendirecek ileri alınmasına itiraz eden milletve- killerine Türk iktisadından yapılan tablo, nutuklardaki "saadet ve ikbal yolu" na hiç benzemiyordu. D. P. liler kendi aralarında başka türlü konuşu- yorlardı. Durdurulamayan fiyatlar Muhalefetten sonra, İktidar da Milii Korunma Kanununun fii- len kaldırılacağını vaad ededursun, fiyatlar geçen ta da yükselmeye devam ediyordu. "Jandarma Ka- nunu"nun önlerine diktiği seddi yıkan fiyatlar coşmuşlardı. Bu kış taşkın- lıklarını daha da — arttıracaklardı. İktidarın başı hayat pahalılığından şıkayet edenlerin aklına — şaşarken. İktisât ve Ticaret Bakanlığının neş- Eline geçen para yerınde sayan vatandaşlar için, kemeri . eğer de- lik kalmışsa - daha fazla, sıkmaktan başka çare yoktu. İktidar fiyatları durdurmak için hiçbirşey yapmıyor- du. Bilâkis Banknot Matbaasının mesaisi her gün biraz daha arttırı- lıyordu. İşte geçen haftanın — ortasında peynir kapmaca — oyununda basarı kazanıp ellerinde 250 şer gramlık pa- ketlerle evlerine dönen Ankaralı ka- dınlar bu gidişin akıbetiyle meşgul- düler. Tek ümit Muhalefetteydi. İk- tidar değişirse fiatlara hiç olmazsa "dur" denilecekti. Bu, bütün seçim törenlerinden daha tesırlı idi ve sa- dece Ankarada değil, gittiği her yer- keklerden de fazla kadınlar ta- bir hızla — şehirde rafından — karşıla- yayılmı "Yok"- e nıp görülmemiş ların evş işlerinden Mılletten Uzak Kalınca şekilde alkışlanan kurtardığı emirer- Muhalefet — Lide- leri dünden hücum umhurbaşkanı Celâl Boyar son seçim turnesinde Dinara uğruyor. ri İnönünün şan- emrini almış, sa- Kasabadan ayrılırken — giyinişiyle — köylü olduğunu anlatan bir - zat sı buradaydı. bahın erken saat- kendisine - sigara ıkram ediyor. Cumhurbaşkanı sigara içmediğini - bil- lerinde nazenin direrek - teşekkür. ediyor. O - zaman, - giyinişiyle köylü olduğunu — anlatan ö Olma mağazasının zat şöyle diyor: "Içmedıgınızı biliyorum. Bu sigarayı size içmeniz için In aat kapılarına dayan- ikram im. Bizim koyde köylülerimizin sipahi sıgarasını içmekte ş mışlardı. "Yok" olduklarını — gösteri için — verdim", hurbaşkanı — seyahatinin — müte- Menken derdi larla ümitsiz bir akip merhalesi o! Ispartada bunu naklediyor ve ilâve edıyor.' “Bir kzi k mücadeleyi reddet- israf dahi telâkki edilebilse köylümüzün — kaliteli - sigara içmem — beni Tke ZIP İlîî' doru miyen bazı emirer- ancak bahtiyar eder. Bunu size memleketımızdekı hayat seviyesinin iran idar, da yukselmekte siz ev kadınları da, ne derecelere kadar yükselmiş olduğunu Ü geçen hafta C.H. P . sabırlı. askerlerin vam edeceğini gösteren bir misal olarak bıldırıyorum rından işçi Burha- ğîğ:ı?şğa oyîıîıyunr:zrı Turne seçim turnesidir. Cumhurbaşkanı tecrübeli bir - politikacıdır. nettin Asutayın Gi ; Eğer — kö; lu/erımı in hakikaten Sipahi sigarası içtiklerinde zerrece — şüp- Çalışma — Bakanı- iştirak ediyorlardı. &€ y <i h p Si f <e ŞUD a ola cevab Olmada peynir hesi bulunsaydı, dinleyenleri ve okuyanları hem hayretler içinde — bı- nd n I ıını almak doğrusu ek- rakan, hem de mutlaka başlarını iki tarafa sallamalarına yol açan bu ne ânse "j ya a“Ba“ meğini taştan sök- sözleri ciddi ciddı söyler miydi ? Zira halkın içinde yaşayan, köylünün bma I’B k ŞÇ Dî’_ mek gibi bir şeydı hakiki — durumunu — bilen, hayat - pahalılığının yükünü — omuzlarında — his- IıîS!d akan , .F Fakat ertesi' gün sedenler üzerinde bundan daha fena bir propaganda düşünülebilir. mı? tidarı zamanın- kI İ Köylü ve Sipahi sigarası.... da 13. işçi evi çocuklarının önüne yapıldığını ve bu- peylr(ı_ır b.koyallîılme ma işte, Cumhurbaşkanı bunu samimiyetle anlalıyor Demek ki nun için 105 mil- ğeğ 5, DAT çOG' ©N kendisine çizilen memleket levhası bu — !Demek ltın başı — köy- yon lira ödendiği- AUA DA ün Sipahi sıgarası ıçtıgını zannediyor!'. Şimdi siz bir de, eğer rad- ni söylemişti. A- meydan muharebe- yolarında pil v bu sözleri dinleyen Dinarlı köylülerı', onların şaş- sutaya göre ise sinin ıstıraplarını kınlığını gozlermızın önüne getiriniz. 1957 Haziran ni- Unutburmuştu. Muhalefet sözcülerinin em — belâgatlisi D. P. İktidarının milletten hayetine kadar Görülmemiş Kal- ne kadar uzak 'mış olduğunu Cumhurbaşkanı Celâl Boyarın işporta- sadece 4204 ev in- kınmanın — görül- daki bu samimi sözlerinden daha iyi ifade edemezdi. şa edilmişti. — Bu memiş — eserlerin- rakkam, işçi mes- den biri olan ha- keni dâvasının ne yat ucuzlatıcı ma- kadar hafiflikle ğazanın Öönündeki görülmemiş ka- — rettiği çok ihtiyatlı toptan eşya fi- ele alındığını gösteriyordu.. labalığı kimse yadırgamıyordu. An- yatları bile hakikati artık gizliye- Hele bu meskenlerde kimlerin karalılar herhalde gorulmemış şey- — miyordu. 1948 de 100 olan endeks oturduğu da ayrı bir meseleydi, İşçi lere alışmışlardı Görülmemiş kuy- — 1956 ortasında 154 tü, tam bir yıl Sigortalarına ait şehrin muhteli ruklar, rtik şehrin çok görülen — sonra 176 ya yükselmişti. Yıllık artış semtlerindeki apartmanlarda gayet manzaralarından biri haline gelmişti. — 9 14,3 tü. İstanbul Ticaret Odasının — ucuz kira ile "Vekil beyler, mebus Yoklar ve kuyruklar Muazzam Kal- verdiği rakkamlar daha az parlaktı. — beyler, nüfuzlu bazı — zevat" oturu- kınmanın en göze çarpan meyvaları e hikmetse Ticaret Odası 1956 so- yordu. Sonra üstelik, kendi pa- arasındaydı. nunda toptan eşya fiyatları ve geçin- ralarıyla yapılan bu evler için — iş- Seçimler kadar kış da yaklaşıyor— du. Milletvekili adayı “mağşuş baş- muharrir" 1 tekzip etmesini pek se- ven muzip tavuklar geçen kış gibi, bu yıl da yumurtlamaya arzulu gö- rünmüyorlardı. Buzhanelerdeki — yu- murta stokları endışe Verıcıydr Et hıkayesı zaten malüm Tereyağı ve süt "allahaısmarladık" deme üze- reydiler. Kış çetin olacaktı. İktidar da bunu çok iyi biliyordu. Seçimlerin 18 me endeksleri neşrıyatını durdurmuş, tu. Emir böyleyd Hele Istatıstık Genel Müdürlüğü- ilmi şekilde hazırladığı geçin- me endeksleri aylardır dosyalarda uyuyordu. —İktidar, bu istatistikleri neşre cesaret edemıyordu Sızan ha- berlere go 1950 — yılında — 350 (1940 — 100) 'olan endeks, 1954 de 400, 1955 de 450 ve 1956 da 900 e çıkmıştı. çilerin, "Allah sizden razı olsun" de- meleri bekleniyordu. Doğrusu işçiler- le bundan fazla alay edilemezdi. D. İktidarı lâyık olduğu cevabı 8 gun sonra alacaktı. Mesken bakımından işçiler gibi, diğer vatandaşlar da dertliydi. İkti- darın başı yolları 60 santim yüksel- tip alçaltırken şehir nüfusu hızla artıyor, mesken inşaatı yavaşlıyor- du. AKİS, 19 EKİM 1957