YURTTA OLUP BİTENLER, Büyük güçlükler oğrusu 1sten1hrse aday listelerinin tanzimi D. P. liderlerinin basına büyük gaileler açmıştı. Adayların tes- biti işinde iki baş, Celâl Bayar ve Adnan Menderes 1 numaralı rolü oy- namışlardı. Her'taraftan müracaat onlara yapılıyordu. Celal Bayar ve n Menderes bu münasebetle bir çok defa bir araya gelmişlerdi. Bir çok isim, arap harfleriyle bizz Cumhurbaşkanı ve Başbakan tara— fından yazılmış, bir çok isim de on- lar tarafından silinmişti. Bu arada ehemmiyetli münakaşalar cereyan etmiş, fakat iki lider her meselede bir "compromis"ye varmışlardı. Kar- şılıklı tavizler alınıp verilmiş, gaye aynı olduğundan uyuşma kolay ol- muştu. Fakat bu şekilde tesbit edi- len listelerin fazla kuvvetli bulundu- ğunu iddia etmek son derece güç- tü. Mahalli arzulara ehemmiyet ve- rilmemesi, bir takım kimselerin "em- poze" edilmesi, İhsan Aktürel, hat- tâ Hazım Türegün gibi karakter sa- hibi — milletvekillerinin - ki bunlar, temsil ettikleri vilâyet halkının da sevgi ve hürmetini — kazanmışlardı- çıkta bırakılması, mukabil yumuşak başlı ların tercih edilme- D. P. nin seçim şansını azaltan faktorlerdı İstanbul listesi Geçen haftanın sonunda üzerinde en fazla durulan liste İstanbul listesi olmuştu. Bir defa İstanbul 39 milletvekili çıkarıyordu. Sonra Tür- kiyenin bu en büyük vilâyetinin hu- susi bir ehemmiyeti vardı. sı Genel Müdürü Üzeyir haftalardan beri bu liste üzerinde çalışmıştı. İstanbulda — düşünülecek iki faktör vardı: Halk ve teşkilât. Halk D. P. den hayli soğumuştu. Teş- kilât ise hizipçilikle malüldu. Üze- yir Avunduk evvelâ hizip şefleriyle anlaşmanın yollarını aramıştı. Şef- ler, listeye alınmaları şartıyla hi- zıpçılıgı durduracakları vaadinde bu- lunmuşlardı. Başlıca iki isim karşı karşıyaydı. Dr. Sarol ve Necmi A- teş. İki tarafın da mılletvekıllerı var- dı, iki taraf da pek k şey yapa- bılecegını söylüyordu. Bir ara talih D.P. SEÇİM PROPAGANDASINI AFİŞLERLE YAPACAK (Gazetelerden) YAZISIZ Hulusi Köymen Talihsizin talihi D arola güler gibi olmuştu. Mil- letvekillerinin halkla yaptıkları te- maslarda o başkan pozu takınıyor, kafileyi o sevkü idare ediyordu. Fa- kat ismi etrafındaki akislerin İs- tanbul halkı üzerinde iyi tesir etme- yeceği duşunuldugunden sonra göz- den düşmüş ve Üzeyir Avunduk 1 numaralı adam olmuştu. Genel Mer- kez İstanbul üzerinde çok düşün- müştü. Hattâ bir ara Celâl Bayarın ve Adnan Menderesin İstanbul liste- sine girmeleri ciddi şekilde plânlaş- mıştı. Eğer D. P. İstanbul halkının itimadını kaybetmişse rejiminin baş- lıca şahsiyetleri elbette ki listeyi sa- dece zayıf düşüreceklerdi. Onları o- radan alma e kuvvet verebi- lirdi. Fakat ortada bır de prestij me- selesi vardı. 1946 dan beri D. P. ku- rucuları İstanbuldan adaylıklarını koyuyorlardı. Şimdi o usulü terket- mek mağlubiyeti ve başarısızhgı res- men kabul etmek demekti. Bu müla- haza galip geldi. D. P. lıstesının ba- tanınan millet- vekilleri ya hiç aday — gösterilmeye- cekler, ya da amorti kabilinden ora- ya buraya serpiştirileceklerdi. D. P. nin İstanbul listesi ilân edilip de baş- ta Celâl Bayar ve Adnan Mendere— sin bulunduğunu gören C. H.' li- ler memnun oldular Zira Istanbulda mücadele C. H. . arasında cereyan edecekti. En kuvvetli muha- lefet partisi, münakaşa dahi kaldır- mayacak bir şekilde C. H. P. idi. Bu- na mukabil D.P. de hâlâ çok sayı- da rey alma kabiliyetini — muhafaza ettiği ümidindeydi, İktidarın İstan- bul listesini gördüğünde İsmet İnönü bir kahkaha attı ve: "— Listelerin en zayıfı, dedi. " işte bu- dur Bununla ne kastettiği son derece açıktı. AKİS, 12 EKİM 19596