6Gu broşürü ellerine alıp da oku- n ok Ankar şaşıp kalıyorlardı. Allah Allah.. mek Ankarada bir de Hürriyet Par- tisi varmış ha... Biraz daha kulağı delik olanları arkadaşlarını aydınla- tıyorlardı. şehre indikleri za- man kahvelerde falan duydukları lâflar arasında böyle bir parti adı da kulaklarına çalınmıştı.. Hür. P. broşürü 900 ocaktan bah- sediyordu. Ama nerede? Bütün va- tan sathında mı, yoksa yalnız An- karada mı? Gerçı Ankara İl İdare Kurulu kırmızı zemin —üzerine be- yaz boyayla "Hür. P. Ocağı" ya- zılı 900 adet tabelâ yazdırmış ve tabelacılara bir hayli kâr sağlamış- ama bu tabelâların büyük — bir kısmı, maruf bir iş hanının ardiyele- rinde depo edılmış duruyordu. Üste- lik rast gele sağa sola asılan "Hür- P. Ocağı" yazılıtabelâlarda da, ne ocak adı bulmak mümkündü, ne bu- cak. Şu halde? Şu halde nasıl oluyor- du da daha adı pek çok köyde du- yulmamış olan Hür. P., Ankaranın en kuvvetli muhalefet partisi olu- yordu. Doğrusu bu şaşılacak — bir şeydi İçten fethedilen kale u haftanın başında Yenişehirde nekşe sokaktaki sarı badana- li bahçe içindeki bodurca binada mu- tat basın toplantılarından biri daha yapılıyordu. Yalnız bu mutat basın toplantısında mutat olmayan bir şey vardı ki o da basın toplantısını ter- tipeden Hür. P. Genel Sekreteri İbrahim Öktemin gazetecilere da- ğıttığı Hür. P. adaylarının listesiy- di. Menekşe sokaktaki binada gaze- tecilere verilen aday listesi ayni gün ayni saatlerde Ankarada'ki Yüksek Seçim Kuruluna da tevdi edilmişti. Hür.P., bulisteyi hazırlamak için gün lerce, haftalarca uğraşmıştı. Genel İdare Kurulu azaları bu listeyi ha- zırlayıncaya kadar doğrusu az ter dökmemişlerdi Ama işte artık gerı— ne gerine bu listeyi efkârı umumiye önüne çıkarabilirlerdi. Her şey ha- zırdı Genel Sekreter gazetecilere liste hakkında geniş malümat — vermişti. Genel Sekreterin — söylediğine göre Hürriyet Partisi bu liste ile seçimleri yüzde yüz kazanacaktı. Seçımlere katılacak listeler içinde bundan iyi- sini bulmak mümkün değildi. Hür. P. aydınların partisi idi. Bu bakım- dan aydın seçmenlere hitap edecek geniş bir aday kadrosu listede yer alıyordu. Ama Hür. P. işçi vatandaş- ları da unutmamıştı. Onlar için de 15 işçi ve şoföre listede yer verilmiş- ti. 6 da kadın aday vardı. Velhasıl Hür. P. hiç bir sınıftan hiç bir va- tandaşı mecliste temsilcisiz bırak- mamak niyetindeydi. Genel Sekreter bu liste ile seçimleri kazanacakları- na o kadar emindi ki kendi adaylıgı— nı yalnız ve yalnız kendi seçim böl- gesi olan Bursadan koymuştu. Bir AKİS, 12 EKİM 1957 a köylüsü şaşıp . De- gazetecinin bu işe akıl erdiremeyip de "niye böyle yaptınız?" sualine İb- rahim Öktem adeta kızarak şöyle cevap veriyordu: "— Evet bizler - bizler kendisi ile Genel İdare Kurulu Uye- si Emin Paksüt idi- yalnız Bursadan İğne ve Çuvaldız İ çinde en aklı başında in- sanların bulunduğu — siyasi partiler dahi, abesi müdafa- aya kalkıştılar mı hemen saç- malamaya başlıyorlar. Hür. P. meşhur Bedri Kökeri aday gös- teriyor ya.. Yeni Gün üstadı hi- mayesine almak zorunda kal- mış. Gerçi tuhaf bir himaye a- ma, bakınız ne diyor: "Bedri Köker, Başbakan kendisini da- vet ettiği zaman ona kanma- malıydı. Bu noktada tamamile mutabıkız. Evet, kanmamalıy- ı; ve kanmakla büyük — bir hata işledi. Lâkin, şunu da in- safla teslim edelim: Eğer Bed- ri Köker İktidarın işine yara- yabilecek bir insan olsaydı, o- nu tekaüd ederler miydi? Et- tiler. Ve, Bedri Köker, tek hatasının kefaretini mek için mücadeleye atılmak istedi. Şimdi, düşünüp lütfen cevap veriniz: Eski totaliter- lerin arandığı, eski totaliter- lerden medet umulduğu bir de- virde, bir tek hatadan — daha fazlasını dağarcığında taşıma- yan bir insana, mücadele etmek ve hatasının kefaretini ödemek fırsatını vermeyecek miydik, vermemeli miydik Cevabı başkaları ne dıye başyazarı gün sonrakı başyazısında Yoklamayı kaybettıgı e Mehmed Ali hürriyetinin ilgasına, Toplantı ve Yürüyüşler Kanununa rey verdikten sonra, seçimlerin a- rifesinde istifa etmişsin, ne çıkar bundan?. Bize yaramaz- sın, nazarımızda günahkârsın.. Oraya hiç — yaranamamışsın. Meğer maksadın yalnızca me- bus olmak imiş". Yoksa Yeni Gün için Meh- med Ali Sebük reşid de, Bedri Köker değil mi? namzetliğimizi koyduk. D. P. için Bursa kaledir derler. Fakat biz bu kaleyi içinden feth ettik. — Bursada seçimi biz kazanacağız. içi başka yerden namzet gösterilmemizi istemedik." Genel Sekreter böyle derken far- kında olmadan partisinin ileri gelen' dediği. YURTTA OLUP BİTENLER lerinden pek çoğunun namzetliklerini iki yerden — koyuşlarını unutmuşa benzıyordu Meselâ bir Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, doğma büyüme Ma- nisalı olduğu halde namzetliğini bir de İstanbuldan koymuştu? Acaba Manisada seçimleri kaybetmekten mi korkuyordu? Sonra bir Fethi Çe- likbaş Hür. P. içinde mücadeleye başladığından beri seçim bölgesi olan Burdur için Hür. P. nin kalesıdır derken acaba ne diye bir de İz- mirden adaylığım uyordu? Da- ha bunlar gibi bir sürü misal göste- rilebilirdi. Acaba İbrahim Öktem bunları nasıl izah edecekti. Top- lantıda hazır bulunan gazetecilerden hiç biri bu noktaya temas etmedi- ler. Zoraki dolan listeler ür. P. nin aday listesini tetkik e- denler İstanbul, Sakarya, Diyar- bakır, Manisa, Balıkesir gibi — bazı Vılayetlere bılhassa en — kuvvetli a- dayların yığıldığını müşahede et- mekte zorluk çekmediler. Buna mu- kabil meselâ Kütahyada; bir aydın- lar partisi oldugunu öteden beri iddia ede gelen, Hür. P. nin adaylar 1lis- tesindeki ısımlerın karşısındaki mes- leklerı şöyle sıralanıyordu: Arzuhal- ci, marangoz, Muakkip, şofor terzi, çiftçi muteahhıt sendikac Hür. P. bilhassa lstanbul listesi- nin üzerinde büyük bir ısrarla dur- Hür. P. lilere göre İstan- bul lıstesı yüzde yüz kazanacaktı. Bütün as kozlar burada kınlıyordu. Genel İdare Kurulu hemen tam kad- ro ile İstanbul Listesinde yer almış- tı. Bu vilâyette hususi bir durum ar- zeden azınlıkları ve işçileri de tat- min etmek içini azınlıklardan dört, işçilerden de dörder adaya yer ve- rilmişti. Öyle anlaşılıyordu ki şayet Hür. iktidara geçerse kabinesini tamamen Istanbul milletve- killerinden teşkil edecekt Aynı derecede değilse bıle Sakar- isa, Balıkesir ve Diya bakır lıstelerı de bir hayli takvıye— li listeler haline getirilmek için uğra- şılmıştı. Ama bu listelerin dışında ka- lan — vilâyet listeleri adeta doldurulmuştu. Pek pek beş on vi- lâyette daha listenin başında bir kaç isim bu listeleri sürüklemede fayda- lı olabilirdi. Bu listelerde görülen asil saltanat İl ve ilçe başkanları salta- natı idi. Hemen tekmil listeleri bun- lar doldurmuştu. Bu da kolayca gös- teriyordu ki bundan ancak 20 ay önce teşekkül etmiş olan Hür. P. memleketin her köşesinde tam olarak gerektiği — gibi teşkilâtlanamamış- tır. Zaten Genel Sekreter de bunu büsbütün saklamıyordu. Bazı vilâ- yetlerde bu yüzden seçimlere bile gir- miyorlardı. Zira bu vilâyetlerin ka- za teşkilâtları aradan geçen şu kısa zaman Zarfında kurulamamıştı. An- cak 56 vilâyette 530 namzet göstere- bilmişlerdi. Maamafih Sezarın hakkı, nı Sezara vermeliydi: Seçimlere ilk defa katılan genç bir parti için bu kadarı bile bir. başarı sayılmalıydı. 15