liyeciler önünde meşhur edebiyattan hiç bahsetmiyordu. Konuşması kita- bileri imrendirecek kadar kitaplardan alınmaydı Ama ne yapalım ki Türkiyenin durumunu Dünya Bankasının uyanık mütehassısları en az Polatkan ka- dar bılıyorlardı Yardımı, her. zaman az bulmak mümkündü. arifet az yardımı en iyi şekilde kullanmaktı. Cumhuriyet Hükümeti, bunu kendi- sine hatırlatan Dünya Bankası tem- silcisini hudut harici etmişti. — İşte Türkiye o günden beri de Dünya Bankasından para alamamıştı. Hal- buki 1950 . 54 yılları arasında Ban- ka, muazzam kalkınmaya 63,4 mil- yon dalar gibi küçümsenemiyecek bir miktarla katılmıştı. Söz dinlense, bu rakkam çok da- ha yükselebilirdi. Bir bilanço D ünya Bankası ile memleketimiz arasında kredi münasebetleri bu bankanın ağırlık merkezini imar fa- aliyetlerinden uzaklaştırıp kalkınma faaliyetleri üzerine oturttuğu — 1950 yılında başlamıştı. 1950 senesinden 1954 senesine kadar 63,4 milyon do- larlık kredi temin edilmişti. Bu kredi- nin 18 milyondoları Türkiye Sınai Kalkınma Bankasına aitti. Türkiye sı- nait Kalkınma bankası 19.55 senesine kadar 26 milyon dolar ECA Karşılık Fonuyla birlikte sanayi' — erbabının döviz ihtiyacını karşılamakta idi. Dı- şardan hususi ekonomi için ithali lü- zumlu makinalar Türkiye Sınai Kal- kınma Bankası tarafından bu fondan finanse edilmekte idi. Şimdiye kadar sanayi sektöründen dokuma, kimya, sabun gibi istihsali şubelerıne bu fon- dan döviz tahsis edilmişti. Dünya Bankasından memleketi- mize sağlanan krediler arasında Sey- han Barajı inşası için lüzumlu kredi- den sonra liman inşası kredileri gel- mektedir. Bu kredi — anlaşmalarına gore Salı Pazarı - Haydarpaşa, Al- nc msun, nderun liman- ları ıslah edılecek Tophane ve Sir- keci rıhtımları daha rasyonel hale getirilecek, Haydarpaşa rıhtımında- ki hamule ve kömür tahliye ve tah- mil tesisleri onarılacak, İzmir şehir limanındaki mevcut tahliye ve. tah- mil tesisleri esaslı surette tamir ve yeni vinçlerle teçhiz edilecekti. Ban- nında birkaç liman, silo inşa edilmiş, sanayi sektörü hususi teşebbüs elinde gelişmiş, Seyhan Barajının inşası ta- mamlanmışsa bütün bu eserlerin kay- nağı büyük ölçüde dışardan Dünya Bankasından temin edilebilmişti. Maalesef bu kaynaktan daha bü- yük ölçüde istifade etmek mümkün iken 1954 senesinde Seker ve Çi- mento sanayii ile projeler Dünya Bankası tarafından iktisadi bakım- dan sıhhatli bulunmamış ve bu kay- naktan 1954 senesinden bu yana isti- fade imkânları sağlanamamıştı. Dün- ya Bankasının karşısına ikna edici prOJelerle çıkıldıg ında bu kaynaktan gene edilebilirdi.. — Çünkü Banka ıle Cumhurıyet hükümeti a- Geçim Derdine Ancak Millet Son Verebilir eçimlerin arifesinde D.P. ikti- darı millete, halâ — bolluktan, refahtan, "bir türlü gelmeyen" parlak yarınl ardan bahsederken biz de kendisine hu arada bazı ger- refahından" söz açan iktidar şam- piyonlarına da cevap vermiş ola- Vaziyet başka türlüdür. Biz za- saglamaktadır Bunu inkar e yel Yani bizde bir va tandaş bir Batılıya nazaran sekiz on de- fa daha az kazanır ve daha az har- car. Buna da şartlarımız göz önün- de tutulursa hayret etmemelidir. Ancak Türkiye son yıllarda geniş miktarda ılış yardım görmesine ve bu bölgede dünya — konjonktürü kendisi için hakıkaten çok müsait olmasına rağmen mali durumunu islah etmek şöyle dursun, sön hü- kümetlerin elinde büsbütün kötü- ye götürmüştür. Zaten düşük olan milli gelirimiz son dört yılda büs- butun düşmüştür. EPU raporla- rına ve OECE ende kslerıne naza- ran Turkıyede millf gelir 953 s nesinden beri azalmıştır Buna mu- kabil aynı kaynaklara göre fiyat- larda ortalama olarak 9© 60 bir yükselme vardır. Enflasyon Cum- huriyet tarihinde görülmemiş bir şıddete varmış, altın i'ıyatlarındakı artış ise rekor olm D. P. sözcüleri hâlâ bolluktan refahtan bahsede dursunlar vat. and aşlarımı- zın büyük çoğunluğu en basit gün- lük ihtiyaçlarını temin edemez hale gelmişlerdir. Paramız dış pazarlar- da resmi kıymetinden beş altı defa daha düşük l'ıyatlarda bile müşteri bulamaz olmuşt Bu sütu nlarda hukumetın genel polıtıkası üzerinde dört senedir a- ğır tenkıtler yaptık. ikazlarda bu- I duk Yatırım po olitikamızın zi- rai nlere prim politikamı- zın mahzurlarından, planlama ihti- yacından, dış ticaret — açığımızın çok tehlikeli bir hal aldığından, devlet masraflarını rasyonel — bir bağlamanın ve bütçe politi- htemel — perspektivleri önleyecek bir şekilde ele alınması- nın lüzumundan defalarca bahset- tik. Bunları artık tekrarlamıya- rasındaki ihtilâf bankanın imkânla- rı ile talepler arasında değil, ban- kanın tutumu ile D. P. İktidarının bu tutumu anlamaması arasındaydı. Bankadan daha geniş kredi elde ede- bilmek için geniş bir kalkınma plânı hazırlamak gerekmekteydi. Zaten banka iktisadi kalkınma plânı ol- mayan memleketlerin kredi taleple- Aydemir BALKAN cağız. Biz vazifemizi yapmış sa- yılırız. Karar bize ait değildir. . Bu gidişten memnun olanlar ikti- dara; memnun olmayanlar muha- lefete oy verirler. Ya bu durum de- ğişir veya yerine "devran ol dev- an" devem eder gider.. u arada bazı olaylara işaret et- Bmek isteriz. Türk parasının dış pazarlarda resmi kıymetinden beş altı defa düşük olduğunu söyledik. Son yedi yıl zarfında daima düşen Türk parası ancak, iki defa kü- çük sıçrayışlar yapmıştır.. Ne za- man; talimin edebilir misiniz?.. Bu hakikaten tipiktir. Devlet po- litikamızın da, iç ve dış durumu- muzun da, ibret levhasıdır, — mi- henk taşıdır. Mütemadiyen düşen Türk parasında bilinci — yükseliş Menderes hükümetinin mahut do- kuz gunluk buhranına rastlar!. İkincisi ise son seçim haberlerine!. Dünyanın neresinde bir memleket gösterebilirsiniz ki başbakanı çe- --İsin, hükümet istifa etsin ve o memleketin parası dış pazarlarda yükselsin!. Bu mali mucizeyi se- nelerdir tersine mucizeler yaratan D.P. iktidarı yapmış ve hepimize hediye etmiştir. İngiltere, İsviçre, Almany Fransa bankalarında kambiyo lıs— telerinde yıllardır Türk parasının değil değeri, sütunu bile yoktur. Bunun için ancak mahdut Ur iki banka aramalısınız. O da, nazla- naraktan resmi fiyatın beş altı misli düşüğüne razı olur. Bu hal, memleketimizin içinde bulundugu şartlan en teknik rapordan daha veciz bir şekilde izah etmez mi? Fransızlar bir ay evvel deva- lusyon yapmışlardır. Buna göre resmen bir TL. 146 Fransız fran- gına eşit olmalıdır.. Ancak gelin görün ki ne Marsilyada, ne Paris- te bir liraya 22-23 franktan faz- la vereni — bulamazsınız. Geçim derdinin son bulması ve mali prestijimizin geri gelmesı nefes alınacak terakkiler yapmak mümkündür. r çok yollar vardır. Ve bunlar teknısyenlerın ışıdır Fa- kat bunlardan | bir a yola girmek lazımdır. Buna ıse, ancak ve ancak millet karar verecektir... rini pek ciddiye almamaktaydı Eğer Dünya Bankası bugün için memleke- timize karşı çok hasis — davra- nıyorsa bunun bir numaralı sebebi iktidarın plânsız iktisat politikasıy- dı. Beş yıllık bir plânla ortaya çı- kan lrana bile, Dünya Bankası meş- hur proje usulunu bir yana bırakıp, geçen yıl 90 milyon dolar veriyordu. AKİS, 12 EKİM 1957