SİNEMA Filmler Fellini ve sinema Federico Fellini ilk defa — Roberto Rossellini, Alberto Lattuada ve Pietro Germi'nin filmlerindeki se- naryo çalışmalarıyla dikkati üzerine çekti. Rossellini'nin 1948'de yaptığı "Amore — Aşk" adil filmin ıkıncı bölümü olan "Il miracolo - Muciz genç senaryocuya ilerde sınemada anlatmak istediklerinin küçük bir denemesini yapmak —imkânını ver- mişti. Bu filmde Anna Magnani'nin canlandırdığı, kendini St. Joseph di- ye tanıtan, bir adamdan gebe kalıp köyünde alay mevzuu —olan, temiz kalpli, dindar, yarı aptal çoban kızı ilerdeki Gelsomina'ların, Cabiria'- ların ilk taslağıydı. Gene bu bölüm- de Fellini'nin dini şairanelik ile sos- yal hiciv arasında bocalayan ferdi- yetçi ve ahlâkçı temayüllerinin ılk belirtileri göze çarpıyordu. Felli nin gelişmesinde ikinci mühim ad 1950'de Lattuada ile ortaklaşa reji- sörlüğünü — yaptığı "Luci del vari- eta - Varyete Işıkları" oldu. Müzik- hol artistlerinin yaşayışlarım hicve- en bu komedi, tanınmış bir yıldız olmayı hayaleden küçük bir sayfi- ye şehri plaj kralıçesının ufak bir varyete kumpanyasına gırışını acı bir hayâl kırıklığına uğrayışını an- latıyordu. Lattuada'nın öbür film- lerinde pek rastlanmayan bir tazelik ve canlılık eserin başarısının büyük bir kısmının Fellini'ye ait olduğunu ortaya koyuyordu. Fellini'nin kendi başına rejisör- lüğünü yaptığı ilk film "Lo Sceicco Bianco - Beyaz Şeyh" pek başarılı olmamakla birlikte şahsiyetinin bel- li izlerini taşıyan bir komediydi. Fa- kat genç sinemacı asıl — başarısını, muhtemelen en mükemmel eserini ertesi yıl 1953 "I vitelloni . Haylaz- lar" ile verecekti. "Haylazlar" « vitelloni" de İtalyan hayatının en tipik çevrelerinden biri ele alını- yordu: Küçük şehirlerde — yaşayan, geçim sıkıntısı olmayan, — günlerini hülyalar, miskinliğe varan bir tem- bellik içinde geçiren haylazlar, ya- hut Rimini'li İtalyanların deyimiy- le "vitelloneler"... Kapalı kasaba ha- yatından kaçmak için her zaman ro- mantik tasarıları vardır, ama gene de her zaman bir bilardo masasının başındadırlar. Hep klas kadınlarla yaşamayı — düşünürler, fakat ancak bulabildikleriyle yetinmeye — mecbur olurlar. Zamanlarım boşa geçiren, gayretsiz, ıstıhzayı marifet sayan bu gençlerin çoğunun yaşı otu yak- laştıgı hakle ebedi delikanlı kalmıştı "T vitelloni"nin kuruluşunda gö- ze çarpan bazı aksaklıklar, hicvet- tiği çevrenin canlılığı, anlatılışında- ki ustalık, karakterlerin çizilişinde- ki başarı sayesinde kolaylıkla affe- dilebiliyordu. Fellini bu eseri ile bü- ' yük İtalyan neo - realistlerinin a- rasına girmeye namzetti. Şimdiye ka- ar hiçbir İtalyan sinemacısının do- kunmadığı bir meseleyi ortaya koy- muş, deşilmemiş bir yarayı deşmişti. "Kalpazanlar Çetesi" eçen hafta Saray sinemasında gosterılen "ITI Bidone - Kalpa- zanlar Çetesi"nde hem "I vitelloni"- "TI Bidone"de yılbaşı En başarılı bölüm den, hem de "La Strada"dan kuvvet- li 1zlere rastlamak mümkün. öone'nin üç kahramanı, Augusto, (Broderick Crawford), Ficasso (Richard Basehart) ve Ro- berto (Franco Fabrizi) filmin Türkçe adını koyan akilimin sandıgı gibi kal- pazan değil, küçü r dolandırıcılık elkibidir. Papaz kıyafetıne girip yok- ve bilgisiz köylüleri sahte define hayalleriyle aldatan, gecekondu ma- hallelerinde yaşayanlara kendilerini blok apartman inşaatının temsilcisi olarak tanıtıp para sızdıran, şehrin kenar — mahallelerinde — benzincileri kazıklayan dolandırıcıların bilhassa ihtiyaç içinde kıvranmaları seçmele- ri, onları geleceğe dair ümitlerle sarhoş ettikten sonra son metelikle- rine kadar dolandırmaları Fellini'- ye başarılı, sağlam bir çevre incele- mesi ve hicvi yapmak imkânını sağ- lıyor. Filmin en başarılı bölümü şüphesiz Augusto'nun eski arkadaş- larından birinin evinde yapılan yıl— başı eğlentisi.. Bu bölümde Fellini'nin sinematik kabiliyetinin olçusu tam olarak meydana çıktığı gibi, "II bi- done"nin üç kahramanının karakterle ri kesin hatlarla ortaya konuyor. Augusto arkadaşının içinde yüzdüğü zenginliğe bakarak kendisinin başla- dığı yerden ne kadar ilerlediğini anlı- yor. Yaşlanmış, yıpranmış, başarı kazanamamış, — yorgun — dolandırıcı son ümidin yeniden eski arkadaşıyla beraber çalışmak olduğuna inanıyor. Çocuk ruhlu, saf Picasso etrafında olan bitenlerden habersiz, bir taraf- tan bu zengin dosta kendi yaptığı tabloyu satmaya çalışırken, bir ta- raftan da karısıyla dansedip etra- fiın çılgın eğlencesine katılmak, ken disini onlar gibi mesut sanmak i düsünden sıyrılamıyor. Jıgololuktan ufak tefek hırsızlıklara — kadar her türlü küçük düzenbazlığı deneyen Roberto bu eğlentide de yeni işlere girişmek için fırsatlar —arıyor. Fa- kat Roberto'nun bir sigara tabakası çalmış olmasının meydana çıkarıl- ması üç kafadarın bütün tasarıları- nı suya düşürüyor. — Geçmişlerinin bütün kiri, yaptıkları işlerin bütün pisliği para ile maskelenen bu çev- re onları ahlâksızlık suçu iler arala- rından atıyor Yılbaşı eğlentisi filmin en güçlü sahnesi, bir dönüş noktası olduğu gibi çöküşün de başlangıcı. Bundan sonra Fellini müşahedeciliği, — hicvi bir kenara bırakıyor, katolik doğma- larına sarılıp ya ahlâk dereleri veri- yor, ya da kahramanlarım seyirciye acındırmaya gayret ediyor. Picasso karısının tesiriyle ekipten ayrılıyor. ugusto kızına rastlıyor. Bu rast- lantıyla başlayan duygulanması, olarak — dolandırdıkları bir — evde karşılaştığı felçli bir kız ile konuş- tuktan sonra hızlanıyor, geç de olsa vicdanı, içinde gizli kalmış iyilik u- yanıyor. Fakat yaşlı dolandırıcı iş- birliği yaptığı yeni arkadaşları tara- fından, kâfirlere doğru yolu göster- meğe çalışan bir hristiyan öncüsü gibi taşlanarak öldürülüyor. "II Bidone"nin ilk yarısında ol- dukça sağlam görünen yapısı, ikin- ci yarısında karakterlerin arasında- ki bağların kopmasıyla — zayıflıyor ve çürüyor. Film üç dolandırıcının hikâyesi olarak başlamışken Augus- to'nun hikâyesi olarak bitiyor. Fel- lini Roberto'yu kötülükten kurtara- cak bir ailevi bağlantı kuramadığın- dan filmin üçüncü kahramanı günah- larından — temizlenmeden — ortadan kayboluyor.