14 Okuyucu Mektupları Seçimler hakkında uhaliflerin ekserisi "Fabrika ve baraj yerine — hürriyet" bağlığiyle zımnen de lsa mem- leketimizde maddi sahada yapılan- ların müsbet işler olduğu kanaati- ni millete ihsas eder gibidirler. Hakikat ise, D. P. icraatına hâkim olan zihniyetteki politik zaafa ek- lenen iktisadi mevzulardaki bilgi- sizlik ve ehliyetsizlik sebebiyle memleketteki iktisadi potansıyelın israf edilmiş ve i bugün katlandığı ağır fedakârlıkların mu- kabilinin ise verilmemiş olduğudur. Bugün çektiğimiz sıkıntıların a- na sebebi budur. Vatandaşların seçim arifesinde bu hakikati iyice görmelerinde Zzaruret vardır. Vamık Kural . Ankara A KİS'in geçen sayısında çıkan “İşbirliğini seçmenler — yapa- caktır" başlıklı yazıyı dikkatle o- udu Muhalefet * cephesindeki son işbirliği görüşmelerinin görü- nen neticesi d u fikrinizin doğ- ruluğunu — ortay çıkarmaktadır. Elbette ki partilerin — birleşmesi meselesi üç beş politikacının ihti- rasından doğmuş bir siyasi görüş değildir. — İşbirliği, — artık devrini doldurmuş, icraatiyle — fiyaskoya uğramış, her türlü hürriyeti kısa- rak memlekette bir çeşit acaip de- mokrasi anlayışının — teşekkülüne meydan vermiş ve — vatandaşlar a- rasında taraf tutarak ciddi bir re- jim buhranına alemdarlık bir iktidara karsı doğmuştur. nı zihniyeti hareket edenlerin iş- cephesini çökertmek için aldıkları tedbirler, övünülecek bir hâdise değildir. Çünkü bu arzu, si- zin de belirttiğiniz gibi mılletten gelmiştir. Şu veya bu şekilde onu gerçekleştirecek olan da yine mil- letin azimli kararı olacaktır. Bu.. gün kendilerini tahtı emniyete al- dıklarını iddia edenlerin yakın bir gelecekte hakiki bir — iflâs duygu- suna kapılmamaları için ben şahsen ortada ciddi bir sebep göremiyo- rum Orhan Türker - Bursa C onfidental Skandalını ağız- larına sakız yapan gazete- lerimiz acaba niçin daha yakın bir rezaleti, bir siyasi rejim skanda- lnı tefrikaya yanaşmıyorlar? Mu- halif liderlerin takdire şayan bir gayretle hazırladıkları işbirliğine karsı akla hayale gelmedik tedbir- lerin alınmasını bir rezalet telâkki etmiyorlar mı? Yoksa Basın Kanu- nunun bilmediğimiz bir maddesıne göre bu da mı bir suçtur Yaşar Yakış - Akçakoca uzun uzun arkadaşının yüzüne bak- ı: Yahu, sen, Hü lısteyle seçıme girip de mılletvekılı çıkaracağını mı sanıyorsun! Bun balıklar bile güler, dedi. Sonra vılayetler saymaya başladı. Öyle, Erzıncan öyle, Koca Neşelı politikacının saydığı vilâ- yet isimlerini duyanlar kendi kendi- lerine, eh dediler, bu duruma göre M. P. rahat rahat iktidara gelir. Hür. P. ile C. M. P. nin görüşleri aşağı yukarı ayni noktada toplanı- yordu.. İktidar kendilerinindi. 27 E- Kütahya, Konya kimin sonunda kendi partilerinin ik- kadar tabii bir şey tidara gelmesi Osman Bölükbaşı Akıl — hocası, avukatlar olamazdı. Herşey inceden inceye dü- şünülmüş, hesaplanmıştı. Bir başka ihtimal mevcut değildi. Her ne kadar kuzguna yavrusu guzel görünür derlerse de Hür. ye listeleri, istediği ka- dar güzel görünsün, ortada bu işten anlayanların da gördükleri bir du- rum vardı ki gerek C. M. için, ge- rek Hür, P. için İktidar, bir hayalden başka bır şey degıldı ve ıktıdar mü- cadelesini C. M. e Hür, P. de- ğil, olsa olsa D. P ile C. H P. ya- pacaktı. Eğer mutlaka Hür. P. ile C. M arasında da bir mukayese yapmak gerekirse C. M. P. nin Hür. P. den daha fazla oy toplayacağı ve geçen seçimlerde 600 bine yaklaşan oylarının bu seçimlerde 1 Milyonu bu- lacağı söylenebilirdi. Ancak bu haf- tanın başında Yüksek Seçim Kuru- luna verilen C. M. P, listesini göz- den geçirenlerin nazarı dikkatini ü- zerine çeken bir taktik hatası vardı. C. M. P. nedense as Llistesini An- karadan çıkarmak suretiyle bir gaf yapmış ve pek çok elemanının kazan- ma şansını sarsmıştı. Bilhassa Bölük- başının avukatlarından bazılarının 1s- rarının bu işte rol oynadıgı söyleni- yordu. Bu avukatlara göre halen An- kara Cezaevinde yatmakta olan Bö- lükbaşı, Ankara C. P. listesini sürükliyebilirdi. Gerçi Bolukbaşının hapse girmesi bilhassa Ankara köy- lerinden bazılarında C. M. P. ıçın iyi bir propaganda vesilesi olmuş v parti buralarda bir hayli yeni aza kazanmıştı ama, bu hıç bır zaman seçimleri Ankarada C. M. P. ye ka- zandıracak ölçüde rol oynıyamazdı. C. M. liderlerinin bu kaprisi olsa olsa Ankaradakı muhalefet oylarının bölünmesine sebep olurdu. Yoksa .M.P. Ankara seçimlerim C.H.P ye karşı kazansın... Doğrusu buna aklı başında kimseler imkân ve ihti- mal veremezdi. C, P. listesindeki enteresan hususlardan biri de Kırşehir liste- sinde kendisini gösteriyordu. CM P. Kırşehirde Bölükbaşı'dan başka ta- ranmış hiç bir ismi listeye almamış- tı.. Rivayete göre Bölükbaşı, kazan- ma şansları muhakkak olan Kiırşe- hirde, eski milletvekillerinden biç kımsenın gösterilmesine Trazı olma- mış ve bu üsteyi tamamen yeni isim- lerden teşkil etmişti. Eski Kırşehir milletvekilleri ise çil yavruları gibi sağa sola dağılmışlardı. Bu da C P. içinde birden bire patlak veren bir huzursuzluğa yol açmıştı ama C.M.P. disiplinli bir parti idi de içer- deki feryadlar dışarı sızmıyordu.... Hür. P. Açık arttırma Bır muhalefet partısı seçimlerin a- rifesinde bir e m ya yınlar da, "vatandaş reyini bana ver" derse ir. Garip- senecek hiç bir yanı olamaz. Ama bir muhalefet partisi kalkar da "va- tandaş reyini en kuvvetli muhalefet partisine ver, muhalefetin oyları da- ğılmasın" der ve sonra . nin ocagına karşı bizim “Ankarada 900 ocağımız var. Şu halde an kuv- vetli muhalefet partisi biziz Reyini bize ver diye ilâve ederse ve üstelik bu parti Hür. P. olursa, buna olsa olsa gülünür. İşte bu haftanın ba- şında Ankara köylerinde dagıtılmak ta olan bir broşürde aşağı yukarı buna yakın lâflar ediliyordu ve bu broşür Hür. P. tarafından bastırı- larak dağıttırılıyordu. İlk cümleleri ile işbirliğinin hiç değilse fikri cep- hesinin tahakkukuna çalışılıyormuş- casına bir intiba yaratmağa çalışan broşür, daha ikinci cümlesinde aca- yip bir açık arttırmaya giriyordu. Hür. P. nin Ankara'da 900 ocağı varmış, o halde Ankarada en kuv- vetli parti Hür. P. imiş... AKİS, 12 EKİM 1957.