12 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

12 Ekim 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ Piyasa Dolar bozuldu... Geçen hafta Türkiye'de yaşamak- ta olan binlerce Amerikalı hiç beklemedikleri bir karşı- laştılar. Uzun dene zaman- danberi doları 1350 kuruşa bozdu- ruyorlar, enflasyonun yani fiyatların şıddetle ve sür'atle yükselmekte ol- duğu bir memlekette şark sultan- larını hatırlatacak bir debdebe ve şaşaa içinde yaşıyorlardı. — Çokları- nın evinde çifter çifter hizmetçiler vardı. Ankara'da en güzel evlerde ve apartmanlarda onlar oturuyorlar- dı:Hattâ Ankarâda yalnız Amerika- lılar için muayyen sânayiler teşekkül etmiştir.Bakırdan ve gümüşten yapıl- mış eşyaların, Türkiye hatıralarının bir numaralı satın alıcısı gene bun- lardı. Bazı lokanta ve eğlence yerle- rinin devamlı müşterisini hep bunlar teşkil ediyorlardı; kitapçılarda ya- bancı Memleketlerde basılmış olan kitaplar resmi kur üzerinden ithal edildiği için bunlar tarafından ga- yet ucuza temin edilmiş oluyor ve Türkiye adeta Amerıka İngiltere ve sair memleketlerden ithâl ettiği 1bu kitapları bu sefer Amerikalılar vasıtasiyle menşe memleketlerine ihraç ediyordu. Keza, halı, kilim gi- bi mallarımız kolaylıkla bunlar tara- fından satın alınıyordu. Amerikalı- lar akıllara durgunluk veren bir re- fah içinde yaşıyorlardı. Üstelik ken- maddelerini de temin ediyorlardı. Bu durumun faydalı ve mahzur- lu tarafları vardı. Bir kere sadece yabancılar için de olsa. bazı sanayi şubeleri gelişiyor, ev sahipleri fahiş fiatla kiraladıkları evlerini pek kısa ir zaman Zarfında amorti edebili- yor, muayyen lokanta ve — eğlence yerlerinin sahipleri rahatça para ka- zanıyorlardı. Mahzurlar arasında en başta geleni ise Türk parasının satın alma gücünden kaybetmesi idi. Bir l1kere dolar 1350 kuruş üzerinden A- merikan Büyükelçiliğinde muamele görünce doların 1350 kuruştan aşağı düşmemesi teminat altına — alınmış oluyordu. Hele Amerikan sefareti- nin elinde karşılıklı Fonlardan ve Türk parasiyle Amerika'dan ithal e- dilmiş buğdaylardan ötürü külliyet- li miktarda Türk parasının bulun- ması, Türk lirasının Amerikan dola- rı karşısında istikrar — kazanmasını önlüyordu. Kaldı ki Amerikan dola- -ının İkinci Cihan Harbinden bu ya- na milletlerarası bir tediye vasıtası haline gelmesi keyfiyeti Türk pa- rasının diğer memleketler parası karşısında da istikrarsız bir duru- ma düşmesine sebep oluyordu. Geçen haftaya kadar Türk İlirası- rayici ardı Bazı hallerde Turk lırası 1 dolar —— 2,8 T.L. adeleti üzerinden muamele goruyor, AKİS, 12 EKİM 1957 VE MALİ turistler için tanınan bir rayiçte bu muadelet 1 dolar — 5,75 Türk Lirası oluyor ve nihayet bir dolar 1350 ku- ruşa değiştirilebiliyordu Üstelik yay- gın bir prim sisteminin dış ticareti- mize yerleşmesi adeta Türk parası- nın dördüncü kurunu teşkil ediyor, çok kurlu bir kambiyo sistemi, ar- dından mahzurlarını da sürü kluyor müstahsil ve tüccarlar için fiatların istihsal ve piyasayı tanzim fonksiyo- nu adeta şlemez hale geliyordu. Böyle bir durum muvacehesinde acaba bu kararın muhtemel tesirleri ne olacaktı? Eğer Sam Amca, bir e- lıyle aldıgını diğer eliyle vermezse, yede Prens hayatı yaşıyan A- merıkalılara yeni yorganları, ayak- larını örtmeyecek kadar küçük ge- lecekti. Eline evvelce 10000 T. L. geçen müteyazi bir Amerikalının ge— liri 4000 liraya inecekti. Bu durum da da o Amerikalı için ya eski salta— vermek ya da yeni gelir kaynakları bulmak, gerekecekti. Doğ- rusu en pahalı evlerde oturmaya, çifter çifter hizmetçi — kullanmaya gurbetteki Amerikalılar çok alışmış- lardı. Hizmetçilerini işsiz bırakma- ya, evlerini Amerikalılardan başka- sına kiralamaya razı olmayan — ev sahiplerini kara kara düşündürme- ye gönülleri, razı olmayacaktı. Her- halde gelirlerine — arttırma yolunu tercih edeceklerdi. Amerikalı para kazanmaktan kolay ne ki? Giyilmiş naylon külotlar bile ka- pış kapış gidiyo utat, ticareti gelıştırmek kâfi dı "Amerikan ma- astalarına iş çıkıyordu Sonra Türk parası Suriye ve Lüb- nanda adeta bedavaya satılıyordu. İki üç ayda bir yapılan ufak yurt dışı seyahatinden çantalar — dolusu parayla dönmek işten bile değildi. Esasen mca — gurbetteki evlâtlarını tedırgın etmeyecek kadar T. na sahipti. Bir yolunu bulup maaşları arttırabılırdı Bu stof Kolombun yumurtası kadar basıt bir işti. Acaba bu karar Türk — parasını istikrara kavuşturabilecek midir ? Maalesef bu h ususta da müsbet bir şey söylene Çün Amerikalı- lardan temın edılen dolar hiçbir su- retle Merkez Bankasının kasalarına girmemekte, Amerikan Büyükelçili- ğinin emrindeki, buğday ve karşılıklı fonlar karşılığı Türk lirası Amerika- lıların ihtiyaçlarım fazlasiyle karşı- lamaktadır. Türk parasını istikrara kavuştur- mak için alınacak kararlar iktisat ve maliye politikaları içinde — gizlidir. Devlet gelirlerin fevkinde harcama- da bulundukça, Türkiye ihraç etti- ğinden daha fazla ithalât yaptıkça Türk parası istikrara kavuşmıya- çaktır. Onun için bu karar Türkiye- deki bir kaç bın Amerikalıyı Türk aleyhtarı yapmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Vaktiyle — Amerika- lılara eski rayiç tanınırken hatâ e- SAHADA dilmiş olabilir; fakat hatânın bu şe- kilde tamiri derde deva olmıyacak- Maliye Ümit yolculuğu eçim Mucadelesımn kızıştığı şu günlerde D. arının gedik- li Maliye Bakanının Washington yo- lünü tutması, herhalde sebepsiz de- ğildi. Bu işin altında bir iş vardı. Resmi sebeb, Dünya Bankası ve Pa- ra Fonu toplantısıydı. Polatkan gi- bi diğer memleketlerden de bir çok Maliye Bakanı Washingtona gelmiş- lerdi. Ama, aşağı yukarı herbirinin Washingtonda gizli görüşülecek bir işi vardı.İngiltere yeni astronomik krediler peşindeydi. Hindistan Mali- ye anı 600 milyonluk Amerikan yardımı istiyordu. Amerikan basım Hindistana bu yardımın verilmesi le- hinde yazılarla doluydu. Cooper gibi bir çok natör, bu uğurda gayret sarfediyor, planlar hazırlıyordu. im gailelerini bir tarafa bıra- kıp denizler aşan gedikli Bakan da. herhalde turistlerden çok far 11 dü- şüncelere sahipti. Sım Am n Dış işleri Bakanına. İktidarın başmd n . bir mesaj götürüyor! Seçımler arifesinde meşhur "300 milyon" neler yapmazdı ki... hattâ 50-60 milyon bile koparılsa, lerin neticesi belki değişirdi! Dulles, D. P. iktidarını kurtara- bilirdi. Amerika bunu bilmiyor — değildi. Ama böyle bir seçim — hediyesinin. Türkiyenin iç işlerine müdahele ol- duğ da unutmuyordu. Seçim ne- ticelerine tesir etmeye çalışmaya hakkı t Gedikli Malıye Bakanı da bunla- rı biliyordu. Ama can çıkmadıkça ü- mit çıkmazdı. Seçim kahvesini bin güçlükle temin eden D. P. iktidarı- nın son ümidi dağların ardında kal- mıştı. Dünya Bankası merika Dışişleri — Bakanlığından müphem ve nazikâne sözlerle ay- rılan Polatkan, Dünya Bankasının mutat toplantısında, iyi çalışmayan bankaya karşı ateş — püskürüyordu. Batı memleketleri dört nal giderken az gelişmiş memleketler yerlerinde sayıyorlardı. Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oluyordu. Türki- ye de bu fakirler arasındaydı. Dün- ya Bankası vazifesini yapmıyordu. isterken "fakirler" sınıfına ıthal edılen Türkiye, yakında .Eski- şehirde rey avcılığına çıkıldıgmda muazzam kalkınma — diyarı, müref- feh memleket haline gelecektı. Meclis Kürsüsünde artan bütçe rakkamlarını ve kredi hacmini, kal- kınmanın şu götürmez delilleri ola- rak ilân eden Bakan, dünyanın dört birr tarafından gelen bankacı ve ma- 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: