YURTTA D. P. Son perde Hadıse bu haftanın başında Pa- zartesi akşamı Edirnede, köprü- nün civarında, nehre bakan bir evin oturma odasında geçti. Aile radyonun başına toplanmıştı. D. P. nin aday listesi ilan edilecekti. İki gün evvel C.H.P. nin Edirne adaylarını Edir- neliler öğrenmişler ve memnun da kalmışlardı. Fakat radyonun başın- da toplanan ailenin reisi hiç bir par- tiye kayıtlı değildi. Onun için kara- rını vermeden evvel D. P. adayla- rını da bilmek istiyordu. Edirnede mücadele bu iki parti arasında ce- reyan edecekti. Pek çok yerde oldu- ğu gibi Hür. P. ve Trak- yanın bu büyük vılayetınde fazla bir ehemmiyet taşımıyordu. Radyo D. P. adaylarının ilânına Adanadan başladı. Onu Adıyaman, Afyonkarahisar ve Ağrı takip etti. A'lar, B'ler, : e D'ler tamam landıktan sonra E'lerde ilk olarak E- dirne ismi okundu. Rükneddin Nasu- hioglu Dr. Mükerrem Sarol... Aile reısı hayretle ayağa kalktı Kim, kim, kim?.' Radyo aday isimlerini vermekte devam ediyordu. Son Edirne adayı o- larak Nureddin Manyas adı okundu. Spiker Edirneden Elazığa geçti. Fa- kat tarafsız Edirneli hâlâ kendine gelememiş, yerine oturmamıştı. Dr. Mükerrem Sarol Edirne adayı!. Lis- tenin başında o, listenin sonunda Nu- reddin Manyas. Maşallah, maşallah.. Edirnelilerle, doğrusu ancak bu kadar alay edilebilirdi. Dr. Müker- Dr. Mükerrem Srol Hayırdır inşallah!, OLUP BİTENLER Refik Koraltan, Şerefe!. Ama hangi rem Sarol istanbul milletvekiliy- di. İsminin D tanbul liste- sini Zayıf duşurecegı mulahaza edil- miş olabilirdi. Hakikaten sabık Dev- let Bakanı ve Türk Sesi gazetesi sa- hibi etrafında son üç sene zarfında pek çok gürültü olmuştu. Ama Edir- nenin kabahati neydi? Dr. Mükerrem Sarolun Edirneyle alâkası yoktu ki.. Adaylığı meselâ Antalyadan konmuş olsaydı, anlamak bir dereceye kadar kabildi; Doktorun orada yaygın bir şöhreti vardı. Fakat Edirne?. Nu- reddin Manyasın vaziyeti kaydı. Nureddin Manyas Merkez Cezaevinin .eski — bir saki- niydi. Lastik karaborsacılığı yaptı- ğı ithamıyla hakkında takibata giri- şilmiş, tevkif — edilmiş, — haftalarca mevkuf kalmış, sonra kefaletle tah- liye olunmuştu. Şimdi on bin 1lira kefalet ödediği için serbestti. Zira muhakemesi devam ediyordu. Gergi milletvekili seçilirse takibat hemen duracaktı ve bu, Nureddin Manyas için son derece mühimdi. Nitekim aday olmak maksadıyla D. P. ye ge- niş yardımlar yapmıştı. Ama bunun Edirnelileri ilgilendiren tarafını sez- mek son derece güçtü. D. P. niçin Nureddin Manyası mahkemeden kur- tarmak için Edirnelilerden rey isti- yordu Bu hafta zarfında Edirnede hemen sadece bu mevzu konuşuldu. Bir ara Rükneddin Nasuhioğlunun böyle bir liste içinde bulunmak istemediğinden eragat edecegı rivayetleri — dolaştı. Hakikaten iki isim Edirnenin Demok- ratlarını dahi hayal sukutuna uğrat- mıştı. Sanki D. P. Edirneyi gözden çıkardığı için böyle zayıf bir listey- Celâl Bayar ve Adnan Menderes zaferin şerefine? le C. H. P. nin karşısına geçmişti. Vilâyetin havası bir anda değişiver- di. Liderin arzusu dirne, D. P. listesinden memnun kalmayan tek vilâyet olsaydı, me- sele yoktu. Fakat aday İistelerinin tanziminde tatbik edilen usuller he- men her tarafta infial uyandırdı. İstenilmedikleri, aday yoklamaların- da alenen 1fade edilen mılletvekılle— rini Genel Merkez inanılmaz bir tursuzlukla gene o vilâyetin lıstesı— ne sokmuştu. Bunun tipik misali Mu- rad Ali i. Afyonlular Murad i istemiyorlardı. Yoklama larda kendisine rey — vermemişlerdi. Fakat bu haftanın başında Ankara- da Genel Başkan yoklamada kazan- mış bir Afyonlunun ismim çizdi ve Murad Ali Ülgenin ismini yazdı. Son zamanlarda dış talerinde ihtisas yap- maya başlayan Konyalı Murad Ali Ülgen Genel Merkes tarafından Af- yonlulara empoze ediliyordu. Aynı yolda kararlar başka talihsiz aday- lar hakkında da alındı. Genel Başka- nın kanadı altındaki bir aday yokla- mayı mı kaybetmişti, sanki kendi- sine rey — vermeyenler cezalandırıl- mak isteniliyormuş gibi üstad gene aynı vilâyet listesine sokuluyordu. Mekki Sait Esen Balıkesirden, Hulu- si Köymen Bursadan geri alınmamış- tı. Gerçi bir kısım talihsiz adaylar yer değiştirmişlerdi. Bir vilâyete şirin görünemeyenler başka yerden aday gösterilmişlerdi. Fakat Genel Başkan bazılarını oldukları yerde bırakarak ora halkına ve teşkilâtına bir ders vermeyi faydalı bulmuştu. Bu, bir nevi kuvvet denemesiydi, AKİS, 12 EKİM 1957