DÜNYADA OLUP BİTENLER. uyandırdığı müsait psikolojik hava i- çinde iktidarı değiştirme — bahsinde beslediği arzuları büyütüyor ve sa- bırsızlıkla sandık başına gideceği günü bekliyordu. Seçmenin iktidarı değiştirmek yolundaki arzuları, bir barajın arkasındaki su gibi günden güne birikiyor ve kabarıyordu. Bu arzulara bir kanal bulunması mu- hakkak lâzımdı ve bu, şüphesiz mu- halefet liderlerinin bir — vazifesiydi. Bu bakımdan seçimlere girmeme yo- lunda alınacak bir karar, — iktidarı dört sene daha işbaşında bırakmayı kabul -etmek okluğuna göre, milleti asla memnun etmıyecektı Bu bakım- dan seçimlere girmemek, — seçimlere girip te kaybetmekten bile kötü bir hal tarzı manzarası gösteriyordu ve kafiyen kabule şayan sayılmamalıy- dı. İşbirliği hususunda çıkar bir yol ister bulunsun, ister bulunmasın bunun vebali mesullerının boynunda kalmak şartiyle muhalefet partılerı— nin zedelediği işbirliğini seçmenin bizzat tahakkuk ettirmesi — kuvvetle muhtemeldi. Vatandaş, memnun ol- madığı İktidarı işbaşından uzaklaş- tırmak için, hangi siyasi teşekküle mensup olursa olsun reyini en kuv- vetli partiye vererek israf etmiyecek kadar şuurluydu. Bunun böyle oldu- nu Önümüzdeki seçimler bütün a- çıkhgı ile ortaya koyacaktı. Hür. P. "Emekleme" ve sonrası.. G eçen haftanın sonunda Cuma gü- nü akşam üstü, dairelerin tenha- laşıp sokakların kalabalıklaştıgı sa- atlerde Atatürk Bulvarındaki meş- hur Özen Pastahanesinin önünde o- turmak itiyadında olanlar, tecessüs- lerini kemen önlerindeki muazzam i- mar yığınlarından çok, yakalarında meş'aleli rozetler taşıyan ve cadde- nin tam ortasında kazılmış çukur- lara düşmemek için gözlerini dört açarak, yürüyen insanları seyrederek oyaladılar. Yakaları rozetli adamlar, Cumartesi günü Yenimahalledeki A- lemdar Sinemasında toplanacak olan ilk Hür. P. Umumi Kongresinin dele- gelerıydı ve Özen'in önünden geçerek Güle güle!.. ür. P. nin ilk umumi kongre- sinin bâr neticesi de, İdare Heyetine seçilmeye yetecek ka- dar rey toplamaya — muvaffak olamıyan "partilerarası siyaset adamı" Muammer Alakant'ın istilasıdır. Siyasi şansını evvelâ C. H. e,sonra . P. de, daha sonra da Hür. P. de cö- mertçe deneyen Alakant, bu kadar yorucu bir mesaiden son- ıpranan gövdesini ihtimal bir elçilik koltuğunda dirmek isterken, kendisi şuphesız faydalı, ama terketti- ği parti için son derece hayırlı bir iş yapmış oldu. Adam seçmekte hiç müşkül- pesent olmıyan Hür. P. nin bil- hassa "siyasi akademi" safları bu istifa karşısında - hem de seçimlerin tam eşiğinde — bulu- nulmasına rağmen- üzüntü de- ğil, ancak memnunluk duydular ve buna ifade etmekten çekin- mediler. Hür. P. nin Menekşe sokağındaki U- mumi Merkezine gidiyorlardı. O ak- şam bahçe içindeki, iki katlı bu kü- çük bina tam manasıyla yükünü al- mıştı. Ne yukarda, ne aşağıda, ne odalarda, ne koridorlarda ve hattâ merdivenlerde adım atacak yer kal- mıştı.. Fakat kimse kalabalıktan şıkayetçı değildi. Ev sahibi mevkiin- de olan partinin yüksek kademedeki mensupları delegeleri — karşılıyorlar ve onları etraflarında toplayarak ha- raretli sohbetlere koyuluyorlardı. A- ma sohbetlerin en koyulan, Umumi Merkezin ağaçlarla süslü bahçesinde cereyan ediyordu. Herkeste büyük bir heyecan ve bir o kadar da sa- bırsızlık olduğu gözle — görülüyordu. Delegelerin ilk büyük kongreye bü- yük ümitlerle ve şevkle — geldikleri aşikârdı. İşin en tuhaf tarafı, mese- lâ Şarkın en uzak bir vilâyetinden gelen yağız tenli, palabıyıklı ve mert bakışlı bir delege ile meselâ tamir- den gelmiş bir delege birbirlerini ta- nıyorlar ve kucaklaşarak Hür. P. saf- larında buluşmuş olmanın memnuni- yetinden bahsediyorlardı. Çok uzak- lardan gelen delegelerin birbirini ta- nımasının sebebi çok basitti: Bu de- legeler bundan bir müddet evvel, ge- ne Ankara'da ama bir başka parti- nin, Demokrat Partinin delegeleri o- larak bir salonda toplanmışlar, çe- şitli meseleleri tartışmışlar, anlaşsın- lar veya anlaşmasınlar birbirlerini tanımışlar ve — memleketlerine dön- müşlerdi. Ama daha köprülerin altın- dan pek fazla su geçmesine meydan kalmadan sevgili D. eri o hale gelmişti ki, 1946 - 1950 yıllarının ha- kiki demokratları için Hür. Ur ilticagâh teşkil etmiş, hakiki demok— ratlar akın akın bu yeni partinin -D. P. nin ideallerini yaşatan partinin- kapısını çalmaktan başka çare bu- lamamışlardı Hür. P. Merkezinin Menekşe kağındaki binasının bahçesinde soh- bet eden delegelerden çoğunun,bir sokak ötedeki bir başka binanın -D. P. nin Sümer Sokağındaki eski mer- kezi- bahçesinde yapılan sohbetlere dair ne tatlı hatıraları vardı.. Cuma akşamı bunlar naklediliyor, hatırlat- malar yapılıyor, acı veya tatlı bir çok hatıra anılıyordu. Bu sohbet- ler arasında isimler İ yordu: nan Bey, Refik . şöyle demişti.. Böyle yapmıştı" deniliyor ve ihtimal şimdi pek farklı şeyler düşünen eski mücadelenin bayraktarlarının kulak- ları çınlatılıyordu. Kongre açılıyor C umartesi sabahı, erkenden Yeni- mahalledeki Alemdar Sinema- sına gelen bazı Hür. P. li idareciler bir taraftan hazırlıkların tamamlan- masına ve D. P. şeflerinin muhale- fet yıllarındaki nutuklarından der- lenmiş vecizelerle süslü bandların si- nemanın duvarlarına gerilmesine neza ret ederlerken, diğer taraftan da he- yecanla ilk kongrenin muvaffakiyet şansı üzerinde için için tahminlerde bulunuyorlardı. Herkese hakim olan iyimserlikti. Ama bu ilk kongreydi, delege sayısı mahduttu ve dinleyicile- rin kalabalıklığı yaratılmak istenilen SEÇİM SATHI MAİLİ: İKTİDARA GÖRE MUHALEFETE GÖRE AKİS, 21 EYLÜL 1957