Top bizdedir. 57-55 önde bulunmak— tayız. Ancak rakip sıkı bir "prese" tatbik ederek vakit öldürmeyi önle- mekte, topu çeler çelmez hemen sayı yapacagını adeta açıkça anlatmak- ır. Bütün gozler topun oyuna so- kulacagı yerdedr Oyun başlamış ve Yılmaz topu ka parak ufak b driplingle koridor onune gelmıştır Şimdi açın bitmesine 25 saniye var. Yılm şut atm yacak ve bir kere top çevirecektir Ancak Prese sıkıdır. Top her an kaybedilebilir. Nitekim Romen müdafaası bir anda Yılmaz'a saldırmış ve 3 numaramız topu başkasına aktaramadan üzeri- ne atılmışlardır Birden iki düdük ay- a ötüvermiştir. Roman Co- oyuncular "eyvah bttık" yumrukları ile başlarını döverken, iki hakem aynı anda Yıl- maz'a yapılan bir faul'ü işaret edi yorlardı. Şimdi durum çok daha mü- himdi. 57 - 55 ilerde idik. Eğer Yıl- maz bu faulü kaçırırsa Romenler to- pu alacak ve 15 saniye içerisinde be- raberlik sayısını — yaparak, temditle galibiyeti — sağlıyacaklardı. — Kalpler çarpıyor, herkes çizginin önünde ga- yet soğukkanlı duran' "2" numaralı basketbol kurdumuza — bakıyordu. Herkes yerini almıştır. Düdük ötü- yor ve Yılmaz kendine mahsus aşa- ğıdan yukarı şekli ile topu potaya fırlatıyor. Romanyalılar uçar gibi zıplamışlar, demirden — geri dönecek atışı kapmağa — hazırlanmışlardır. Fakat top süzülerek filenin içinden geçiyor, Türk takımı 58-55 galip duruma yükseliyordu. Ancak bir tek akın için vakit vardı. Nitekim rakip- ler süratle hücum ediyorlar ve bitiş düdüğünden saniyelik bir farkla bas- keti yaparak 58 . 57 lik skora razı oluyorlardı. Türk ekibi zorlu, entere- san bir galibiyet almış ve — Avrupa beşincisi. Romanya milli basketbol takımını yarım basket farkla 58 . 57 mağlüp etmişti. Temsili komediler omanya milli basketbol takımı İstanbula biri milli diğer ikisi tem- sili olmak üzere üç maç yapmak için gelmişti. Fakat Türk basketbol eki- bi milli maçtan sonrakı iki karşılaş— mada gösterdiği manzara ile, bu maça hazır olmadıgını açıkça bellı ediyordu. Uzak yerden üç karşılaşma yapmak için gelen rakibe, son iki müsabakayı oynayacak oyuncu bulu- namıyor, milli maçtan sonra ortadan kaybolanların yerine, — hoparlörlerle tribünden adam toplanıyordu. Spor, diğer iki maçı da iddia ve gayretle oynamayı emrediyordu. Fakat ne ya- zık ki işler öylece tıkırında değildi. Elbetteki son iki maçı farklı kaybe- diyor ve gayretle elde ettıgımız mil- N gahbı eti her zamanki gibi "tesa- düf mü?" haline getırıyorduk Bas- ketbol meraklıları üzgündü. Bir tür- lü temin edilemeyen 1dar1 otorite ye- ni ve çirkin bir durumu meydana çı- karmıştı. Spor'umuzdan bir türlü ko- yamadığımız bir durumu... 34 AKİS, 21 EYLÜL 1957