YURTTA OLUP BİTENLER hafta devâm etti. Bakanlıklardan ge- çenler Başbakanlığın önünde günün, hattâ gecenin her saatinde kırmızı yorlardı. Her şey mle rin öne alınması işini ciddi olarak ele aldığım gösteriyordu. Esasen buğday fiatlarına yapılan k ye ulaçmuk için gösterilen açelecilik çok daha alınan bir kararın - seçimlerin öne alınması kararının - tabil neticeleriydi. Bundan başka ge- cen zamanın D.P. iktidarı aleyhinde alıştığı da su götürmiyecek kadar a- cık bir şekilde gorünüyordu Ikııdsr kullanmak istiyecekti. Umumi seçim- lerin sonbaharda yapılacağkını göate- ren en kuvvetli karine buydu Âsayiş Daima berkemal G cen haftanın sonunda Cuma gü- tü öğleden sonra, saat 3 sularında Yeşilköy hava alanında hummalı bir lar hazırlanıyor ve sefer dışı bir uçak hazırlanıyordu. n bu hazırlıklar Vilâyette Başbakanla — görüştü sonra alelacele Bursaya gitme kara- rına varan İçişleri Bakanı Namık Ge- dik içindi. Cuma günü Bursada Ulu- câmide bir hadise olmuştu. Durum bir hayli vahimdi. Cumhuriyet Savcılığı hadisenin gazetelerde neş- yasak e kararını bütün gazetelere duyurmuştu. Namık Gedik hazırlanan hususi ucakla bu meselenin tahkiki için Bılrsaya gidi- yordu. İktidarın başı meseleye el koy- maya İcişleri Bakanını memuür et- mişti. Nitekim akşam Üzeri Bursaya ldıktan Bonra gene ucakla Kültahvava gecti. Doğrumu asavin me- nlerde. üzerinde fcişle- ri Bakanının hassasivetle durmasını icap ettirecek haldeyrii. Ama işler öy- lesine coktu ki bir türlü hepsine bir- den yetişemiyordu Namık Gedik asayişi temin bahın- da böyle gecesini gündüzüne katarak ca)ışırken bteyand C.M.P. — lideri da Kırşehirin yeni- mıstı. Bölükbaşını âdet olduğu veçhi- le diktafoncusu 'Hasan efendi ve ga- zeteciler takin ediyaorlardı. Kırşehir, kanun vürürlüğe girdiği gün bir bay- ram havası vaşamış. toplantı ve gös- teri rüyüşleri kanununa Trağmen halk sokaklara dokUmUŞ sabahlara adar davullarla zurnalarla eğlenil- mişti. En mühımi Kırşehirlilere yeni- den il olmalarını sağlamış insanlar o- lJarak takdim edilen bır takım zeva- tin nutukleri — dinlenmişti. ”8 Doğzrusu reşmi makamlar halkın bu coğkun neşesi karşısında toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununun maddelerinin tatbikini düşünmemişlerdi. Zaten bu günlerde bu kanunun bazı maddeleri- nin tadil edileceği yolunda bir riva- yet de dolaşıp durmuyor muydu? D P. grubunun çok sevilen milletvekil- lerinden General Fahri Belen. bu yol- da bir teklifi B.M.M. Başkanlıfına vermemiş miydi? Demek ki bu ka- nunun bir yıllık tatbikatı istenen ne- ticeleri vermemişti. Elbette, bu ka- nun değişecekti. İ i kanunun sert maddeleri ile de sevinc içinde olan bir halkı sıkmağa ne lü- zum vardı? Kırşehirliler de bu “mü- samahakâr” zihniyetten bol bol fay- dalanmışlar, o gün kendilerini , tebri- ke gelenleri bağırlarına basmışlar, boyunlarına sarılmışlardı. Amâ sıra Dr. Namık Gedik Asayiş!. Bölükbaşının Kırsehirlileri tebrikine gelince işler biraz çatallaşmıştı. Bay- ram değildi. seyran değildi! Bir ka- zanın il olması da on defa tebrik e- dilmezdi ya.. Doğrusu Bölilkbası da o gün gelseydi pek mesele yoktu. A- ma aradan böyle birkac gün geçtik- ten sonra gelmek? Sonra canım efen- dim ortada bir toplantı ve gösteri yü- rüyüşleri kanunu, bu kanunun gayet sarih bir takım maddeleri vardı. Ger- ci bu kanunun kaldırılacağa söyleni- yordu ama, madem ki kanun halen yurürlt)ktcvdı elbette bu kanuna uy- mak lâzımdı. Bu bakımdan Bölükba- sının Kırşehire geleceği haberi alınır Al ha!lka bunlar ufak yollu an- latıldı. Gereken tedbirler de — alındı. Civar vîlıyetletden ve bılhassa Anka- radan bir'hayli ye polis kuvveti celbedildi. Ne o!ur ne o]mızdı Böltük - sbaşı da kurnaz bir politikacıydı. Kır- - şehire giriş saatini öÖylesine «ayarla- mıştı ki şehir o saatlerde en kalaba- lık anını yaşıyordu. Ertesi günü: Kır- şehirin pazarıydı ve bütün civar köy- lüler bu pazara gelirdi. Bir Kırşehirli olarak Bölükbaşı bunu biliyordu ve Şehre girişini buna göre ayarlamıştı. Bir takım Kırşehirliler bir iki gün ön- ce bağırlarına bastıkları diğer tebrik- çileri hatırladıklarından yollara dö- külmüşlerdi. Bölükbaşını şehrin ta i- ki kilometre dışında karşılamak isti- yorlardı. Bu karşılayıcılar arasında Kırşehir Emniyet Amiri de vardı ve emrindeki polislerin azlığından şikâ- yet ediyordu. Emrinde topu topu altı polig vardı. Kırşehirliler Bölükbaşı- nın otomobilini alkışlarla karşıladılar. fükbaşıya kır çiçeklerinden bir bu- ket hediye ettiler. Sonra topluca şeh- re doğru yüründü. Ta belediye önüne kadar hiç bir hadise olmadı. Halk Bö- lükbaşısını doya doy seyrediyordu. Ancak şehre girildiği andan itibaren Bölükbaşının ı.rabaaım etrafını, yazlık elbiseleri ymiş —Ankaralı polislerin kuşattığı xbruldu Kırşehir polisleri henüz yazlık elbiselere ka- vuşamamışlardı. “Hem öyle polisler ki hepsinin bellerinde coplarından, ta- bancalarından başka gaz bombaları da sallanıyordu. Belediye binasının ö- rulan kanun hatırlanıvermişti. Ama halk dağılmakta hiç güclük çıkarma- mıştı. Doğrusu Kırşehirliler kanuna saygısızlık etmeğe niyetli değillerdi. Asayiş, berkemaldi, Taşlı yol G ece Kırşehir C.M.P, milletvekille- nden Mehmet Mah utoğlu Bö- yemek vermek istemişti. Mahmutoğ- Junun evinde toplananlar tam yeme- ge başlamışlardı ki oturdukları evin damında gtlmleyen bir sesle irkildi- ler. Bunu bir daha ve bir daha tek- rarlanan gümleyişler takip etti. Bö- HHikbaşı merakla evden dışarıva ctkıp baktığında evin bir sıra polisle sarılı olduğunu gördü. Hayretle — polislere ne olduğunu soran C.M.P. Genel Baş- kanına polisler. bir şey olmadığını, sırf kendilerini kimse rahatsız etme- sin diye evin kordona alındığı ceva- bını verdiler. in tavanına yağan ağmurundan ise polislerin habe- şesiz bir hava icinde vyendi. Gece sa- at bire doğrtu Bölükbaşı ve beraberin- deki diğer C.M.P. milletvekilleri oto- lar. Tabit gazeteciler de bera ol- da gazetecilerin nrabası raz at- li seyretmis ölükbaşı ile ı.rayı acmıştı. Yolun yarısında gazetecile- rin otomobili cadde üÜzerine yığıkm:ş bir taş yığını ile karşılaşmış ve şoför bu taşlara carpmamek üzere güç hal fren yaparak durmustü. Gezetdeller otomobilden inip taşları kenara -gek- AERİS;23 HAZİRAÂNK 1957 e İ ı Ğ