22 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

22 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gee geee G P — nnn ——7 'e e ü LRESER AAT L n bir yandan bu medeniyeti vahşice Ül- düren müstemlekeciliğe — şiddetli bir hücunı Ihtiva eden bir film çıkmıştı. Nazi vahşetini olanca çıplaklığıyle or- mya seren “Nuit et Brouillard” (1956) dan sonra Fransız Millt Kü- tnphaneqi ni ele alan “Toute la M&- moire du Monde” (1957), bu defa Ba- tı medeniyetinin ehemmiyetli bir ha- zinesini tanıtıyordu. Alexandre Astruc: 34 yaşında Si- nemaya başlamadan önce roman ya- zarlığı ve sinema tenkitçiliği yaptı. Birkaç kısa film çevirdikten sonra Barbey dAurevıl]y nin hikâyelerin- den birini “Le ean Cramoisi” (1952) adıyla perdı—ye aktardı. Tama- miyle görüntülere dayanan, diyalog- suz film Cannes Festivali (1952), Louis-Delluc Armağanı ile mükâfat- Jandırıldı. “Les Mauvaisses” Rencont- res - Kötü Tesadüfler” (1955), çev- rildiği yılın Fransasında, taşradan ge- len bir genc kızın meşhur olmak için giriştiği teşebbüqlerin acı neticelerini, existentialisme ve “Saganisme”"”in bir çeşit teşrihini yapıyordu Hlndiıııtan Sat_uu.jdt Ray: 35 yaşında, Bengalli. Tagor&'un — talebelerinden — olan Ray. Üniversiteden sonra bir reklâm şirketine girdi. Bir #lm çevirmek, bil- hassa doğduğu Bengal'i filmle anlat- mak uzun zamandır zihnini kurcalı- yordu. Fakat para bulmak epey zor- du. Onun için 1956 Cannes Festivali'- nin armağanlarından birini kazanan “Pather Panchali”nin çevrilmesi tam beş yıl sürdü. Filmin sermayesini bul- mak için bazan araya bir yıl fasıla g&giriyordu. Fakat Satyajit Ray'la iki fç arkadaşının çalışması sonunda, Hindistan'ın asırlardır süren, efsane- leşmiş sefaleti hiçbir iktisadi, içtima! incelemenin veremiyeceği canlılıkla perdeye aksetti. Ray, şimdi hikâyesi- nin devamını hazırlamaktadır İspanya erlanga: 34 yaşında. Felsefe tah- L? sili yaptıktan sonra 1947 Mad- rid'teki Sınema Araştırmaları Ensti- tüsüne girdi. nıanter filmler çe- virdi. 1951 yılmda arkadaşlariyle bir film şirketi kurdu. İlk milhim filmi, fakir bir Castil köyünün Marshal plâ- niyle ilgili bir heyetin ziyareti karşı- sındaki davranışını, tepkilerini kome- di çerçevesinde anla Mr. Marshall”dır yasavışını “Los Ga cherns”u (1955) ise Franco sansüründen kurtulamadı. 1956 C nes Festivaline yolladığfı "Calabuı "’ hllvıyetıni gizliyerek bir balıkçı koyu- e gizlenen atom âliminin eğlenceli hıka:,'esim anlatıyordu Amerikalıla- rın de, Rusların da cazip tekliflerini Yeddeden âlim bu basit ve geri köyde yaşamağa karar veriyordu. İtalyan neorealistlerinin tesm altında kal- makla beraber nga'da mahalli hususiyetler daha ağır basmaktadır.. AHİB;22 HAZİRAN 1951 Satyajit Ray “Panchali Baba”yı çeviriyor Ayaklar çıpluk ama... Bardem: Berlanga'dan bir yaş kü- çük. Ziraat mühendisliği tahsil ettik- ten sonra Ziraat Bakanlığının sinema koluna girdi. Daha sonra — Sinema Enstıtüsüne giderek Berlanga ile be- raber çalıştı. İlk uzun filmi, gezici ti- yatroların yaşayışını anlatan ““Co- micos” tur (1954). İkinci filmi “Fe- lices Pascuas” (1954) bayram için kendilerine bir koyun hediye edilen orta halli bir ailenin hayvanı kesip kesmemek arasındaki tereddütlerini, yaşadıkları çevreyi kuvvetli bir mü- şahede ile anlatır. Cannes Festivalin- de Jülri Üyesi olduğu için festival dışı gösterildiği halde tenkidçiler arma- &anı kazanan “Muerta di un ciclista - Bir Bisikletlinin Ölümü” (1955) ay- nı mlüşahede kuvvetini bu sefer İsz- panyol arıstokrasisıne çevirir. Zen- gin, evli ç bir kadınla orta halli âşığı arasındaki macera, ikisinin bir bisikletliyi çiğneyip öldürmesi Üzeri- ne korku ve şüphe havasına bürünür. Genc kadının, münasebetleri ortaya çıkacak diye korkup çekinmesi ile delikanlının kıskançlığının yanı sıra ikisinin mensup olduğu ayrı çevrele- tTin incelenmesine girişilir.Geçen yılki Cannes Fenativalinin başarılarından biri olan “Calle Mayor - Büyük Yol” bir kasabanı insanlarını ele alır. Bardem'in eserlerindeki Üslüpçuluk endişesi, onu sosyal konuların daha derinine ;:itmokten alıkoymaktadır. Bununla berahe bunda i de Franca rejımımn baskıaı da rol oyna- “maktadır. Nitekim geçen yıl, “Calle Mayor”u &evirirken Üniversiteliler a- yaklanmasında tevkif edilmiş, sine- macıların protestosu Üzerine serbes bırakilmıştı. İsveç I ngmar Bergman: 37 yaşında. Bir tanınmış rejısoru Alİ Sjöberg'le ça- Son birkaç yılın en şahst üslüp 1945 yılın- lıştı. sahibi rejisörlerindendir. dan bu tarafa 20 kadar film cevire- rek birdenbire dikkati çekti. Bunların coğunda İsveç sinemasına haz plâz- tik duygu, İsveç manzaralarının ta- bit bir dekor olarak kullanılması gibi hususiyetlerin sıra başıboş bir u kadar kapalı bir cemiyet içindeki kadin-erkek müna- sebetlerini de batılıları bile yerinden hoplatan bir serbestlik, aynı zaman- da mizah havası içinde ele alması Çe- lir.. “Sommarlek - Yaz Oyunları” (1950), “Sommaren med Monika Monika ile Geçen Yaz” (1952), “Som- marnattens Leende - Bir Yaz Gecesi Tebessümü” (1955) çeşitli karakter- de, çeşitli çevreye mensup kadınlı er- kekli gruplar arasındaki aşk mace- ralarını bazan fantastik bir tutum, bazan acı bir mizahla ortaya koyu- yordu. Bu yılki Cannes Festivalinde armağan kazanan “Det Adunı seglet - Yedinci Mühür” yine bir aşk macerasını bu sefer or- taçağın meşhur veba salgınlarından birinin ortasında ele alıyor, insanla- n aşk ve ölitm gibi iki büyük mege- le karşısındaki davranışlarını inceli- ordu. ltah'a Fodenm F(llmı 35 ya.şında T0 Seceicco Bia - az Şeyh” (1952), “I Vıtellom - Vltelloniler" (1953), “La Strada - Sonsuz Sokak- lar” (1954), “Il Bidone - Dolandırıcı- lar” (1955), bu son İtalyan bomba- sını. gençler arasından aıyırıp Vis- onti - Rossellini - De Sica yuklen arasına kattı. Carlo Lizzamni: Fellini'yle aynı yaş- ta.Sinema tenkidçiliğiyle işe başladı, şimdi de rejisörlük yaparken bir yan- dan bu eski mesleğine devam etmek- tedir/ Bu arada İtalyan şinemasının özlü bir. urıhım de neğretti. Lazzeni, ı A üç bü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: