CUMHURİYET TARİHİMİZDEKİ BOŞ B ir devlet adamı İçin ihtirasların en asili, hiç şüphe yok Tarihte kendisine İyi Mr yer ayırabilmek ihtirasıdır. Milletine hizmet eden, memleketinde bir devir açan dev- isimlerini ebedileştir- delili uzun, upuzun asırlar sonunda, yüz binler ve yüzbinlerce devlet adamından bu- gün hayırla anılan ancak bir avucun kalmış olmasıdır. Zamanlarında ken- dilerini artık 'Tarihin malı" sayan nice hükümdar, politikacı, siyaset adamı kara toprak vücudlarını ört- tükten birkaç gün sonra -hatta ev- vel- hafızalardan da yok olup git- devirde haki- ldi değiştirirler. Nice devlet adamı vardır ki otuz yıl evvelki edebiyatı, ısitip umumi efkarın önüne koymuş, onu oyalayabilmiş, kendisini bir ye- nilik yapmış, hır yeni çağ aç- mış gibi alkışlatmış, ama Tarihçi kalemini eline aldığında silinip git- miştir. Zira nisyan ile malül olan beşerin hafızasıdır. Tarih asla unut- maz. Cumhuriyetimizin tarihinde — iki devlet adamı, bugünden yerleri- ni almışlardır. Bunların birincisi A- tatürktür. Atatürk askeri ve ikti- sad? İstiklâl Savaşını yapan, devleti kuran adaradır. Onunla başa çıkma- ya imkân yoktur. Nice nice dalka- vuklar, nice nicekuüdret — sahibine "Siz bir Atatürksünüz" diyecekler dir; bu iltifata alışınca "Siz Atatür- kü sildiniz" denecektir. Boş lâf! A- tatürkle rekabet edilemez. Sakar- ya Zzaferi dalma, Türk — ordula- rının Atatürkün komutasında ka- zandıkları muharebe olarak bi- linecektir; hiç kimse — onu, barajın açılması — hâdisesi hatırlamayacaktır. Yeni bir tanı yoktan var sadece Atatürke mal edilecektir. Zıra 1923 de bulduğu memleketi bugün biz unutsak bile, Tarih unutmıyacak ve Türk milletinin Atatürkün idaresin- de o toprakların kaderini, manza- rasını, hatta ruhuna nasıl değiştir- diğini yazacaktır. Ondan sonra ya- pılanlar hiç bir zaman başlangıç ol- mıyacak, daima bir devam şeklinde vasıflandınlacaktır. ma Türkiyenin, dışardan ralık yardım —görmeksizin, ta düşman bir dünyanın sında kendi — kaynaklarıyla başar- mucize olarak kalacak ve mimarını — nesiller ebedi- yen Atatürk bileceklerdir. Yaşama şeklimizdeki bütün değişiklikler, A- tatürk İnkılâpları diye anılacaktır. Bir gün bir parti iktidara gelip de "İktisadi İstiklâl Savaşı veriyoruz" AKİS, 2 ŞUBAT 1957 dese, Tarih onu sadece gülünç bula- cak, dana 1985 yıllarında Yakup Kadri Karaosmanoğlu veya Falih Rıfkı Atay gibi muıkilâpcı yazarla- rın "“Bize lâzım olan İktisadi bir Dumlupınar zaferidir" diyen ma- kalelerini hatırlatacaktır. Bunla- rın vakti zamanında kullanılmış e- debiyattan ibaret bulunduğu hiç kimsenin gözünden kaçmayacaktır. Bir kaç şehirde girişilen ve çok za- man yaldız vurma kabilinden İşlere inhisar eden imar hareketleri asla ve asla Atatürkün bozkırda bir ma- mure yükselttiğini, Ankaranın, bir koca şehrin yaratıldığını tarihin sayfalarından silemeyecek, beriki- leri küçük çapta "geliştirme" nara çaktır.. Fatih unvanı hoşa gitme meraklıları tarafından asırlar bo- yunca pek çok kudret sahibine ve- rilmiştir. Ama hâlâ bu sıfatla anı- lanların miktarı bir elin parmak- larının sayısını geçmez. Zaten bir şehrin düzeltilmesi, çapı itibariyle ancak Belediye Başkanlarına şöh- ret sağlamıştır. Devlet adamlarına değil.. Bir memleket kurmakta, bir va- tan kurmakta, bir kalkınma yap- makta, bir iktisadın temelini at- makta, şehirler yaratmakta, bir cemiyet düzeni — gerçekleştirmek- te Atatürkle rekabete — kalkış- mak, ondan sonra gelip de o sa- halarda onun üstünde yer alma is- temek bir hayalden başka şey de- ğildir.. Cumhuriyet tarihimizin o faslında boş yer yoktur. Cumhurıyet taı'ıhımızde yer alan ikinci adam İnönüdü İnönü Cumhuriyetimizin rejimini Demok- rasi yapan şahsiyet olarak tarihe çoktan geçmiştir. İyi kumandanlı- ğı ve İnönü zaferleri, iyi devlet a- damlığı ve Lozan, iyi Başbakanlığı ve kurulan vatan, Cumhurbaşkanlığı ve Türkiyeyi bir dünya badiresin- den masun tutması, bu arada ilk öğretim seferberliği... Bütün banlar, inkâr etmeğe İmkân yoktur, tarihin öveceği hareketlerdir. Ama bunlar- la Cumhuriyetimizin tarihinde Ata- türkün yanı başında, onunla aynı hizada yer almaya imkan yoktur. Süleymaniye deyince hatıra daima Sinan gelecektir, kalfası değil; Si- nan tarihin adamıdır, kalfası değil.. İnönü, Atatürkün ölümünden sonra dahi, çok partili rejime geçinceye kadar dalma, frenklerin tabiriyle “Parlak İkinci" olarak kalmıştır. Tarihte Ebedi Şef olacaktır, ama Milli Sef olmayacaktır. Milli Şef, hoşa gitme meraklılarının öneridir. Nitekim o sıfatı taşıyan o dom ik- tidardan düşer düşmez, sıfat derhal gülünç hale gelmiştir. Milli Sef bir özentidir. Tarihte özentilere yer yoktur. Metin TOKER Ama İnönü, Demokratik rejimi getiren adamdır, insanlar, hatta ta- rih onun elinden herşeyi alabilir. Bir tek şey müstesna: Cumhuriyeti- mize Demokrasiyi sokmuş olmak. Dışarının tazyiki, Kurucuların cela- deti, "İktidarı ahmakça vermiş ol- mak" hatam, yanlış hesaplar... Bunlar, bugünkü devrin yakıştırma- larıdır. Hepsi lâftır. Tarih nasıl Mil- H Şefe sünger çekecekse, aksi isti- kamette başka özentiler olan bun- ları da silip geçecektir. Hatta Mr kısmının bugünden Uçup gittiği aşi- kârdır. Geriye kalacak olan Cum- huriyetimizin rejiminin Demokrasi- ye çevrilmesidir. Onun sahibi ise İnönüdür, Atatürk — inkılâpları na- sd, yok edilmez gerçekler haline gelmişse, bütün direnmelere rağmen Demokrasi de Türklerin tabit ha- yat tarzı olacaktır ve Tarih onun kurucusu olarak İnönüyü zikrede- cektir. umhuriyet tarihimizde şimdi bir boş yer duruyor. atürkün ve İnönünün hizasında bir yer. Oraya Demokrasinin bütün — teamüllerini, âdetlerini, şartlarım Türkiyede ger- çekleştirecek adam oturacaktır. Bu- nun, yasanılan devirde gösterişli bir eser sayılamıyacağı — muhakkaktır. Bu emek, sabır, feragat ve fedakâr- lık ister. Buna yapacak olan devlet adamı evvelâ nefsi üzerinde hakimi- yet, zafer kazanmak zorundadır. A- ma Cumhuriyetimizin tarihinde baş- ka hakimiyetlere, başka zaferlere yer kalmamıştır; ötekiler çoktan modası geçmiş hale gelmiştir. Eski usullerle yapılacak herşey sahibine san ve şeref yerine tariz getirecek- tir. Hürriyetleri yok ederek Kalkın- ma yapmak!. Tarih bunu, gülünç bulacaktır, zira tarih dört yılı, se- kiz yılı değil, bütün bir devri ku- caklıyacak ve D.P. İktidarı — -hele eline geçen imkânlar hesaba katı- lınca- C.H.P. İktidarnın yanında öküze özenen kurbağadan başka birşey atarak görülmiyecektir. Hal- buki Cumhuriyetimizde usulleri de- ğiştiren adam, —Amerikada Jeffer- son neyse Türkiyede o olacaktır. Târihe başka şekilde geçmenin yolu yoktur. Böyle bir adam ise Türkiyede mutlaka çıkacaktır. Atatürk ve İnönü milletlerinin gerçek arzusuna tercüman oldukları İçin "Bir devir açan" mışlardır. mokratik bir maktır. Bana gören, bunu anlayan bunu şahsında temsil edecek olan elbette bulunacaktır. Işte Adnan Menderesin kaçırmak- ta olduğa fırsat! 9