YURTTA OLUP BİTENLER Iktidar Sürprizli parti B u haftanın basında bir adam, Ye- şilköy hav: meydanında hayli hayret uyandırdı Hâdise Pazartesi günü cereyan ediyordu. Meydan bay- raklarla süslenmişti ve bir askeri kıt'a selâm resmini ifa için yer almış- tı, Başbakan, enderes Libya- ya gidiyordu. Refakatmde bir adam vardı ki, ipte hayrete o vesile oldu. Bu, Falih Rıfkı Ataydı. Menderes be- raberine aldığı basın heyetine. Falih Rıfkı Atayı da iltihaka davet etmış- ti. Dünya gazetesinin başmı bunu gayet tabii karşılamış ve kabul etmişti. Hakikaten kabul etmemesi için bir sebep yoktu. Falih Rıfkı A- yazılarının ha- vasım seyahat! temaslara, ilti- fatlara göre değiştiren gazetecilerden değildi. Babıâlide onun gibi bir baş- muharrır daha İki gazeteci, davet e hatlarda dahi tahsisatı mestureden para almıyorlar, dövizlerinin bedelle- rini bizzat ödüyorlar, Başbakanın tatlı olduğunda zerrece şüphe bulun- mayan sohbetinin de tesiri altında kalmaksızın donuşte, hiç birşey olma- mış gibi makalelerine devam ediyor- lardı. Kendilerinden memnun kalma- nasebetleri zaman ratan Adnan Menderesti. Halbuki nan Menderes Rıfkı Atay ile Nadir Nadi gibileri, kızacak yerde anlamaya çalışmalı, anların yaptığı- nın hakikt gazetecilik olduğunu kav- ötekilerden bir çoğunun kıy- met ifade etmedıgını takdir etmeliy- di. Buna rağmen hâdise, bilhassa Mu- halefet çevrelerinde haftanın en mü- him hâdisesi olarak ele alındı. Bazı fesat diller "Nihad Erimden sonra sıra Fali Ataya geldi" imalı sözler sarfediyorlardı. Halbuki Falih Rıfkı Atay, bu neviden hareket- ler mevzuunda hiç egişmemıştı ve batılı kafasını muhafaza ediyordu. Basın heyetine alıngan Safa Kılıç- hoğlu katılmamıştı. Yeni Sabahın sahibi -belki de meslekten gazeteci oldukları ıçın- Falih Rıfkı Atayın ve met Emi almanın dahil bulun- dugu bir gruba katılmak İstememişti. Aynı şekilde Bahadır Dülger de da- vet edilmemiş olmaktan dolayı üzgün- dü. Nitekim Havadis zetesi, tıpkı Teni Sabah gibi basın heyetını teşkıl edenlerin ismini Anadı Aja bülteninden çıkarıp atfa Menderesın iltifatı küçük — kıskançlıkları re Kurulu Azası ve İstanbul Ekspres gazetesinin sahibi Mithat Perini o0- turtması basın heyeti içinde hasede yol açtı. İşte, radyolarımızın pak mühim ad- dettikleri Libya seyahati böyle bir 4 hava içinde başladı. Seyahatin ele a- lnmaya değer tek tarafı da, zaten bu oldu. Davul Çalanlar merikan heyetiyle görüştü diye Kasım Gulege radyo— dan yapılan hücum dinle miş, Zaferde yazılanları oku— muştuk. n plağı pek değerli İstanbul milletvekili Firuzan Tekil bir D.P. kongresınde çal- . İşte, üstadın rduğ "—Bugün Turk mılletını her bakımdan kendisine itimad ettiği bir hukumet idare etmek- tedir. Türkiye'ye gelecek ya-, bancı hukumet temsUcilerine da, ancak bu hükümet muhatap olabilir". imdi, 18 Ocak tarihli Londra; Times'i açınız. Meşhur heyete dahil olup İstanbuldan Londra - ya gitmiş olan bol kaşlı sendi- kacı John L. Lewis gazetecilerle görüşmüş. Gazetenin 8 inci say- fasının 5 İnal sütununu Bay Tekıle tercüme edelim,: wis Maliye Bakanını gormuştur ve Hükümetin diğer azalarıyla Muhalefetı de gör- diyecek ki London Times bizim Demok- rat İktidarımızın amansız düş- , bunu bizi müşkül mev- kie duşurmek için yazmıştır". Mükem O kaıde açalım Daily Tele- n 3 üncü sütununa bakalım Tercüme edeceğimiz kısmın İta- lik kelimeleri gazetede tırnak içindedir. Yani — Eisenhower'in temsılcısının kendi sözleridir: "Mr. Lewis Avam Kamarasın- daki ekserıyet ve Ekalliyet par- tilerinin goruşle inin ne olduğu- nu öğreneceği ümidindedir". Adamlara Eiscnhower tara- fından verilen .vazife bu! caba Bay Teldi bize B.B.C. den naklen veya İngiltere- nin en münevver bölgesi allı letvekillerinden — birinin ağzın- dan şöyle birkaç cümle tercü- me edebilir ini? "Bugun İngiliz milletini, heç bakımdan kendısıne itimad et- tiği bır kümet idare etmek- tedir. Ingıltereye gelecek ya- bancı hükümet temsilcilerine de, ancak bu hükümet makat tap olablir". " Beklenen toplantı * aşbakan haftanın sonunda Istan- bula dönecek ve 7 Şubatta da va- ad ettiği "mutad basın toplantıları" nın Ikıncısını yapacaktı İhtimal ki d oplantıya da, geçen toplantıya çağ- rılan gazetecıler çagırılacaktı -İstan- bul bası O takdirde "Libya seya- hatınızın ıntıhalarım lütfeder misi- niz?" gibi hayatı suallerle ıktıfa edil* mesi pek mümkündü. n top- antıda, asıl sorulması gereke n sual- lerden' hiç biri sorulmamıştı. Halbu- ki hakiki gazetecıler için sorulacak ne sualler vardı Meselâ bunlardan biri şuydu: "Randall geldiği zaman, hükümetinizin mustakbel iktisadi si- yaseti hakkında yeni istikamet çizmiştiniz. Bu istikameti degıştırıp miş olmağa* yeniden eski yola avdet etm zın mucip sebeblerl nelerdir?" idi. Bir başkası şuydu: "Menderes IV. hükümetinin programında vaad edi- len ve demokratik adımle ilgili bu- lunan kanun tadille niçin bugüne kadar yapılmadı." Şö yle bir vardı: "İstanbulu Kalkındırm neğinin broşüründe imar mevzuunda yapılan tenkitler hakkında ne dersi- niz". Şu da alâka, uyandırıcı Mr sual olabılırdı "1954d en bu yapa kan kaç gazeteci Bir başka und. sual de a /Der- dava çtınız rıs mevzuunda Feridun Ergınle gö- rüşecek mısınız" idi. Nihayet Dış politika mevzuunda alâka uyandırıcı sualler sorulabilirdi. Tehlike çanı u hafta içinde gazetelerde gene, C.H.P. Gençlik Kolları ile Hür. P. arizde bulunuyorlar, bir- a benzi- . Bir tarafın her sozunü Öte- dise karşısında üzül- memek elde değildi. C.H.P. ve Hür. P. Gençlik teşekkül- leri iki partinin arasına işbirliği me- selesinden kara kedi girdikten sonra temaslanna devam etmişler, aynı ide- al y üzerinde ilerliyeceklerini bil- dırmışlerdı Bu takdire lâyık hareket o zaman alkışlanmış ve Genel Mer- kezin partizanlarına örnek diye gös- terilmişti. Hakikaten sevinmemeye de imkân yoktu. Gençler küçük hesap- yeleri me soyluyorlardı. Bu, ilerisi için bir ü- d ışığı mahiyetindeydi. — Aslında er İki. Genel Merkezde de bundan memnunıyetsızlık duyanlar yok de- ğildi. — Gençlik şk ilâtının — kendi oyunlarına gelm iş olması, ayrı ideal taşım memnunıyetsızı, AKİS, 2 ŞUBAT 1957