SİYASI İHTİRASLARINIZ YÜZÜNDEN GENÇLİĞİ LEKELEMEYİNİZ. AYIPTIR! İĞRENÇTİR!.. Y ukarıdaki satırlar Mili Türk Talebe Birliği tarafından yayın- lanan "Milli Birlik" gazetesinin iri puntolar halinde — manşetini teşkıl ediyordu. Tarih: Nisan 1950. hatap: hükümetin ileri gelenlerı Sebeb: Mareşal Fevzi Çakm ölümü dolayısıyla, gençlik tarafın— dan Radyo İdaresine ve Hükümete karşı yapılan büyük numayışte bir Bakanın tahrik parmağı aramak tedbirsizliğinde bulunması. Galeya- nımız, gençliğin asil heyecanların- dan şuphe edilmesini hazmedeme- diğimizden geliyordu. Bu sert neşriyatımıza rağmen ga- zetemiz toplattırılmadı. Talebe Bir- liği ve neşir organının iteri gelenle- ri sorguya çekilmedi. Cezalandırı- lan olmadı. * 11 Aralık 1950 de, karlı soğuk bir kış sabahı, üç kışılık bir heyet ha- lınde Ankaradayız Kıbrıs mesele- yeni yeni münakaşa ve umumi ef'kâra .maledilmek — yolunda. Baş- piskopos Makaryos'un bu anavatan parçasında plebisit yapma hülyası re Yunanlıların yaygaraları karşı- sında hükümetimiz henüz kararsız. Bu mevzuda hazırlamak istediği- miz mitinge izin vermeyen İstan- bulun telâşlı valisini Başbakana şi- kayet ediyorduk. Sayın Günaltay bizleri haklı buldu. Güçlük çekme- den, kendisinden miting izni almış- tık. Ancak hızımızı alamamış ola- caktık ki - zira Valinin gayretini, toplantı hürriyetine ağır bir teca- vüz olarak kabul etmiştik- Başba- kanlıktan ayrıldıktan biraz kendimizi D.P. nin Mithat Paşa Caddesindeki Genel Merkezinde bul- dok. Herhalde, İktidarla olduğu gi- bi. Muhalefetle de temas etmek bi- ze olağan görünmüş olmalıydı. Bu ziyaretimizde, sayın kurucu— lardan dinlediğimiz güzel ve heye- canlı sözleri, hayali cihan değer geç mişin tatlı bir hatırası olara rüm boyunca unutamam. Arkadaş— larımla beraber oradan- ayrılırken, geleceğin geniş hürriyet havası ve demokrasilerde imrenerek takip et- tiğimiz samimi gençlik anlayışı a- deta ruhlarımızı titretiyordu. Müteakip günlerde, İstanbulini prof. sıfatlı valisine rağmen, Kıb- rısla ilgili akademik toplantı 'ye bü- yük mitingimizi yapmıştık. Hatta bununla da yetinmedik. Hükümetin bu mevzuda nasıl bir politika güde- ceğinin ilân edilmesini dahi bekle- meden. Türk gençliği adına Birleş- miş Milletler Genel Sekreterliğine başvurduk. Ana hatlarını çizdiğimiz Ada üzerindeki hak ve biteklerimi- AKİS, 22 ARALIK 1956 zin korunmasını istedik. (2 Şubat 1950.) Bu olaylar karşısında, hükümetin tarizlerine hedef olmadık. Ne siya- set yaptığımız ne de, çizmeden yu- karı, çıktığımızı soyleyen bulundu Ustelık İktidar bu iş için bizi teş— vik de etmemişti. İçimizden tev- kif edilen olmadı. Yalnız birşey ol- du. Türk gençliği milletine ve dün- yaya sesini duyuruyor u alışmalarımız devam ededursun C 14 Mayıs 1950ye erişmiştik. İk- tidar D.P. ye, unlu hürriyet ha- vasını getırecegıne milleti inandı- ran Muhalefete devrediliyordu. O gün politika ile olan ilgisini düşün- meden, arkadaşlarımın da tasvibiy- le, M.M. aşkanlıgına aşağıdaki telgrafları çekmiştim "Sayın Celâl Bayar - Ankar Yüksek sevk ve idarenizle, mem- leketin daha.iyi ve daha mesut bir geleceğe doğru yol almaya devam edeceğine inanıyoruz. Gençliğin hal ve istikbaliyle yakından ılgılenece- ğiniz ümidiyle ellerınızden öperiz." Sayın İsmet İnö - Ankara.. Birliğimiz, dunun Mıllı Mücadele kahramanı sizleri, bugün şerefli Demokrasi tarihimizin de kahrama- nı olarak saygıyla selâmlıyor. Me- sai Aarkadaşlarımda beraber Mu- halefet saflarında aynı memleket hizmetine ğinizden emin olarak. Talebe Birliği sizleri satğf Türk bağrına ba- Aynı akşam telgraflar, — Anadolu Ajansı vasıtasıyla millete duyruldu. günlerin telâşı içinde kimse bu telgrafların dikkatle — yazılmış me- tinlerini didiklemeye fırsat bulama- dı. oreye Türkiyelinin de asker K göndermesi kararı lehinde M. T.T.B. nin açtığı kampanya, bil- hassa İktidar çevrelerinde — büyük alâka toplamıştı. Bu mevzuda Tak- simde — tertiplediğimiz. muazzam miting memnuniyete vesile oldu Ankara ve İstanbul Radyoları, tele aldırdıkları miting konuşmalarımı- zı aynı akşam dünyaya yaydılar. Bu hadise dolayısıyla, başta İk- tidar çevreleri olmak uzere gençlı ği alkışlamayan kal : kimse, politika İle ilgili bır faalıyet olarak tefsir etmedi. Kararın mü- nakaşasını yapmakta olan Muhale- fet de, bizleri İktidar âleti olmakla suçlandırma u faalıyetımızden tam 8 ay 11 gün sonra, 2 t 1951 sabahı intişar eden, Istanbul gazeteleri, Dr. Suphi BAYKAM (Baki M.T.T.B. Başkanı) -bir kısmı siyah dişi başlıklı idi- "Atatürkçü altı gencin tevkif edil- diği" haberını yayınlıyorlardı. Ne olmuştu Bir tarafta Atatürkün heykelleri kırılırken öte yanda inkılâpları tez- yif olunmakta idi. Gemi azıya alan mürteci unsurların bu çalışmaları ve neşriyatı karşısında Kemalist gençliğin kaynaşması son haddini bulmuştu. İşte, gazetelerin — tevkif olunduğunu bildirdiği gençler, bu nevi inkılâpçı gençlerdendi ve bir ge ce önce Büyük Doğu önünde pro- testo gösterisinde bulunanlar ara- sından seçılmışlerdı günün mühim olayı buydu Biz Bırlık olarak gençlerin safın- da yer aldık. Zira uğrayacakları tazyiklerin şiddetini tahmin edebi- liyorduk. Yanılmadıgımızı hadise- ler gösterdi. Ertesi gün, Sayın Başbakanımız, gençlerin bu protes- tosunu vahim bir tethiş ve ayaklan- ma hareketi olarak tavsif ediyor- u. Bunun üzerine protesto ile ilgi- li sert bir beyanname neşrederek, işlenen eğer bir suç idiyse, ona or- tak olmayı vatan borcu bildik. Zi- ra, hükümet erkânıyla aynı fikirde de ildik. * N azım Hikmetin affını protesto, talebe pasolarının kaldırılması- a karşı nümayiş, akülte yönet- melıklerını tadil ve senato kararla- rının iptali hakkında B.M.M'ne müracaatlar, Atina mitingi, Ko- münizmi tel'in toplantıları, v.s. v.s. Şu anda sıralayamıyacağım bir yı- ğın faaliyet!.. Evet birkaç sene içkide en önemlileri belki yüzlerce tutan bir yığın faaliyet! Banların hepsi ya baskısından bıktığımız o eski "Diktatörlük Devri"nde veya o "Diktatörlüğün Yıkılışı"nı takip e- den kısa zamanda, Talebe Bırlıgının çatısı altında organıze edi en ve arkadaşlarım vezifelerimi- zi tanı olarak yaptığımıza asla aani değiliz. Zira gençliğin, bizim olduğumuzdan k ve faal olması gerektiğine inanıyo- ruz. Ancak' uyanık ve gençliğin icabı biraz da sorumsuzluk duygu- su içinde heyecanlarını değerlendi- rebilen bir gençlik, memleketin ya- rınına saadet getirebilir kanaatin- deyiz. Bılmıyorum hem C.H.P., hem D.P. nin İktidarları zamanında reyan eden ve ce- nakledebildiğim şiy bir kaç hatıra, zamanımızın siya- setçilerine, — Üniversite, gençlik ve talebe teşekkülleri mesullerine bir şeyler düşündürecek midir