YURTTA OLUP BİTENLER ŞİİR MATİNELERİ öhretli Devlet Bakanı Celal Yardımcı, partisinin — Aydın iPkongresinde, bütün demokrat- lara parola olarak -kendi eseri sanılan aşagıdakı parlak man- Gün batmadan ilerle Bazı besteciler şimdiden bu mısraları bir marş haline getir- meye hazırlanmaktadırlar. Şöh- retli Devlet Bakanı şiiri oku- duktan sonra hızını alamaya- rak konuşmasını şöyle bitirmiş- tir: "Bu parolayı elden bırak - mıyarak gün batmadan da iler- lıyecegız gün battıktan sonra da Nereyı teşrif, beyfendi ? muzafferiydi Muhalefete makta hiç bir güçlük çekmi Salon, fevkalâde — günlere mahsus havasım taşıyordu. Celse ağıldıktan biraz sonra pek uzun zamandanberi mecliste görünmemiş olan Başbakan dnan Menderes içeri girdi ve yerini aldı. Asabi bir hali vardı. Lâcivert el- biseleri içinde huzursuz görünüyordu. rof. Özel ve Prof. öktürk yaran- daydılar. Muhalefet Sıyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof Feyzioglu- nun niçin bakanlık emrine alındığı- nı soruyordu. İlk kürsüye çıkan Prof. Ahmet Ö- zel oldu. Milli Eğitim Bakanı sebeb olarak şimdiye kadar piyasaya Zafer tarafından hiç sürülmemiş bir mese- leyi gösterdi. Efendim, Siyasal Bil- giler Fakültesinde bu yıl Ankara Ü- niversitesinden ayrı bir açılış töreni kazandır- edi. tertiplenmiş, o törende di Dekan bir nutuk söylemiş. Bakan nutku gör- dükten sonra hiç sesini çıkarmamış. Fakat birkaç gün sonra gene Ankara Üniversitesinden bir başka öğretim üyesi, bir doçent -Mehmet Köymen- bir gazetede —Zafer Dekana hücum eden yazı yazmış. O zaman Bakan farketmiş ki Üniversite içinde bir huzursuzluk vardır. Bunun üzerine Prof. Feyzioğlunu idari vazifesinden ayırmak yani Dekanlıgını almak is- temiş. Üniversite rektö Dekan dekanlıktan istifasını teklıf etmiş. Fa kat Prof. Feyzioğlu bunu kabul et- meyin: Bakan, sırf kendisini De- kanlıktan uzaklaştırmak için Bakan- lık emrine almış! Prof. Özel'in izah- ları hayret uyandırdı. Zira Bakanlık tarafından Ankara Senatosuna yazı- lan yazıda "Üniversite içi Huzursuz- luk" bahis mevzuu dahi edilmemiş- ti. Prof. Özeli kürsüde Prof. Göktürk takip etti. O, işin Adliye ve polis ta- rafım anlattı. Siyasal Bilgiler Fakül- tesi Talebe Cemiyeti hakkında siya- set yapmak. Doçent Muammer Ak- soy hakkında ise Basın Kanunu gere- ğince -evet, Besin kanunu geregince- takibat açılmıştı. Biraz sonra, Kürsüye gelen Adnan Menderes bambaşka bir sebeb anlat- tı. İddiasına göre gaye. —Üniversite- ye politikasokmamaktı. Bakanlık em rine alınan Profesörle sonradan isti- fa eden doçent ve asistanlar ise si- yasi partilerle müştereken bir kum- panya kurmuşlardı ve Prof. Feyzi- oğlunun vazifesine onun için nihayet verilmişti! Turan Güneş bu iddiala- rın delillerini sordu. Adnan Menderes bir delıl göstermedi. Münakaşalar u- zun sürdü ve hararetli oldu. D. P. Grubunun hazırlıklı bulundurulduğu anlaşılıyordu. Nitekim — Başbakan zaman zaman, hararetle alkışlandı Alkışlayanların başında — Murad Ali Ülgen geliyordu. Buna rağmen D.P. karşılıklı her düelloda alt oluyordu. Adnan Menderesin, konuşmaları baş- BOLLUK S arıyar barajı açılırken boşa gitme meraklılarının — niçin Ikıncı Sakarya Zaferi diye tut- turduklarını anlayamadığımızı acık açık itiraf etmiştik. Al- lah razı olsun, Zafer gazetesin- den. Merakımızı tatmin lülfun- da bulunmuşlar. Bakınız, sebeb neymiş: "Acı olan tek mevzu, barajın sadece AKİS'in belirt- tiği gibi hazır altın, yardım do- lar ve yabancı teknikle değil, bu ve muharririn bilmediği da- ha bazı noktalara ilâveten 24 Vatandaşın kanı pahasına, yapıl- dığıdır." Bahis mevzuu 24 va- tandaş kazalara kurban gitmiş- lerdir. Ama, aşkolsun şu Zafer'e! D.P. ucuzluk yaratacağız diye hepimizin reyini almıştı ya.. Zaferleri bir — ucuzlattılar ki, İbadullah! ka istikamete çevirmek arzusu gös- den kaçmıyordu. İsrail ile münasebe- ti kesmekten Dış politikada izahat vermemeye ve İsmet İnönünün 1950 den evvelki sözlerine kadar bir çok meseleye temas etti. Bir ara Nüvit Yetkinin bir yanlışlığından faydalana rak münakaşayı o noktada teksif et- mek istedi. Bu sırada Eski Milli E- ğitim Bakam Celâl Yardımcı, yenisi- nin polemık kabiliyeti — göstereme- mesi üzerine olacak kürsüye çıkarü- dı. Celâl Yardımcı ele aldığı mevzu- da başarı da gösterdi. Ama, Turan Güneş davayı asıl mevzuuna tekrar getirmeğe muvaffak oldu. Prof. Fey- zioglu tamamiyle sıyası sebeplerden dolayı Bakanlık emrine alınmıştı. Hükümet, kanunun kendisine verdi- ği hakkı "suiistimal" etmişti. Mese- le buydu. Adnan Menderes - H. Avni Göktürk - Ahmet Özel - Celâl Yardımcı Mağlup olan D. P. Ekibi AKİS, 22 ARALIK 1956