lar şunlardır: 1 — Attariye malze- mesi, 2 — Alet ve edevat. 3 — Amba- laj malzemesı 4 — Bakkaliye, 5 — Döşeme eşyası, ırdavatçılık eşyası, 7 — Hububat ve zahire İnşaat ve tesisat malzemesi, 9 — Ka- vâfiye, 10 — Kırtasiye, gazete kitap ve emsali eşya, 11 — Madeni eşya (demir, çelik, bakır ve sair maden- lerden mamul eşya - nikelâjlı eşya dahil), 12 - Manifatura, 13 — fak ve sofra eşyası 14 — Nalburıye 16 — Saraciye, 16 — Tahta eşya (tahtadan ve ağaçtan mamul kalıp, nalın, makara, sap ve emsali eşya), 17 uhafiye, griyim, ziynet eşyası (kıymetli madenlerden yapılanlar da- , 18 — Yakacak maddeleri, 19 — Yenilecek ve içilecek bilumum mad- deler (bakkaliye maddeleri haricinde kalan tatlı, pasta, çikolata, yaş seb- ze, meyve, et ve balık gibi maddeler), 20 — Ziraat ve baytarlıkta kullanı- lan maddeler, (tohumlar, haşere mü- cadelesinde kullanılan — maddeler ve kimyevi gübreler, çapa vesair alet ve vasıtalar ve emsali), 21 — Zücca- ciye, 22 — Müteferrik eşya: Av mal- zemesi, denizcilik malzemesi (yelken ve benzerı maddeler dahil), bisiklet, çocuk arabası, kullanılmış eşya, halı, hasır eşya, lüle taşı ve emsali ma- mulleri, makine yağları, musiki alet- leri, teferruatı ve levazımı, oyun alet- leri ve oyuncaklar, pıyango bileti, pul, plâstikten ve benzeri sun'i madde ler mamulâtı, saat ve ölçü aletleri, spor levazımatı yapağı ve yün, çiçek, kümes hayvanları ve kuşlar, debagat levazımı, kundura levazımı. Kalkınma İzmir'in kuyrukları G eçen hafta içinde İzmirde hava aşılacak kadar soğuktu. İzruir halkı, her ne kadar fazla soğuğa alı- şık degılse de, havanın bu azizliğin- en her zamankinden fazla mütees- sir oldu Çunku sıcak odasına kapa- nıp soğuğun geçmesini bekleyebile- cek talihlilerin sayısı bir hayli azal- mıştı. Bir kısım halk fırınların, bir kısmı uncuların, bir kısmı kömürcü- lerin, bir kısmı da petrol istasyonla- rının önünde kuyruğa girip saatlar- ca titreşmek zorunda kaldılar İzmirde evvelâ ekmek — alabilmek bir mesele olmuştu. Fırınların önün- de kuyruklar sabahın erken saatla- rında peyda oluyor, uzun zaman kop- mak, bilmiyordu. Saatlarca titreştik- ten sonra eli boş dönmek de müm- ündü. Bu ihtimal kuyruktaki va- tandaşları en az soğuk kadar tasa- landırıyordu. Bu arada fırıncıların da başı dertte idi. Zaman Zzaman, ek- mek tükenip kuyruk koptuğunda, fırınlarda cam —çerçeve — kalmadığı âorululîlordu Üstelik piyasada cam O günlerde akaryakıt yokluğu İz- miri ayrıca müteessir ediyordu. Tev- ziatın iyi yürümeyişinden — şoförler, otobüs ve vapur seferlerinin azaltılı- rından vatandaşlar şikayetçi idiler. İste tam o sıralarda idi ki yeniden altı baraj inşa edileceği haberi hal- kın arasına yayıldı. "Artık yeter" di- yenler çıktı. "Bir kaç baraj bizi mahvettı altısı öldürecek," diyenler ı. Bu sözleri soyleyenlere haksız oldukları nasıl söylenebilirdi. Çünkü bugüne kadar hükümet başkanı veya yetkili kimselerin hemen hepsi sıkın- tıları her kabul. edışlerınde bunların kalkınma hamlesinin zaruri sonuçla- rı olduğunu, fedakârlığa - katlanma- dan nimete kavuşulamıyacağını ileri sürüyorlardı. Şimdi vatandaş, haklı olarak, iki gün ekmek bulamasa bu- na sebeb olarak Kalkınmayı, dış se- beblerle akaryakıt sıkıntısı çekse, bu F T * z -—"—'_-_—_ Bol mahsul yıllarında Köylü Dayı Allah verdi, AKİS, 22 ARALIK 1956 Menderes öğündü İKTİSADİ VE MALİ SAHADA na sebeb olarak Kalkınmayı, kırılan pencere camının yerine takacak ye- nisini bulamasa buna da sebeb olarak gene Kalkınmayı görüyordu. Kalkın- ma maskara olmuştu. Kalkınma hedefine ulaşmak için iyi yol seçilmemiş olması bugün böy- le acı bir durumla karşılaşmamızın herhalde ilk sebebidir. Aslında kal- kınma faaliyetinin durmasını isteyen aklı başında bir tek kimseye rastlan- maması gereklidir. Şüphesiz bir dev- letın ilk görevlerinden biri memleke- aha zengin kılmak, milleti daha fazla refaha kavuşturmaktır Bugün memlekette bir takım kimselerin Kalkınmaya karşı düşmanlık duyma- ğa başlamaları, herhalde bugün çek- tiğimiz sıkıntılardan daha üzücü bir şeydir. Amerika Yardım plânında değişiklik Washıngton dan gelen haberlere bakılırsa Süveyş Kanalının tı- kanması ve Doğu vrupa olayları larında esaslı değişiklikler yapmağa zorlamaktadır. — Amerika — Birleşik Devletlerinden yardım alan Asya memleketleri kanalın tıkanmasından müteessir — olmağ, başlamışlardır. Sıkıntıları sadece petrol kıtlığı değil- dir. Kendilerine teslim edilecek mal- zemenin gecikmesi ve bu malzemenin Ümit Burnundan geçirilmesi yüzün- den nakil masraflarının artması onla- rı daha fazla sıkıntıya sokmaktadır. durumun o memleketlere neye mal olacağı henüz hesaplanmış değil- dir. Fakat Hindistanın durumu bir fikir verebilir: Hindistanda 1kt1satç1— ların yaptıkları tahmini hesaplar, göre hu memleketin beş yıllık planı yedi yılda gerçekleştirilebilecektir. Hindistan ithalâtının. aşağı yukarı yüzde 70'i ve ihracatının yüzde 60'ı normal olarak kanal yolunu.takip eder. Milletlerarası — İşbirliği — İdaresi (ICA) yetkilileri bugun içte Asyaya yapılan yardımın büyük ölçüde, ar- tırılmasına lüzum gormuyorlar On- lara göre bugün için yeni ihtiyaçları karşılıyacak ve programlara dahil olan yiyecek, makine ve diter eşya- nın daha sür'atli naklini sağlayacak değişiklikler gerekmektedir. Avrupadaki petrol sıkıntısı karşı- sında Amerika Birleşik Devletlerinin politikası İngiltere ve diğer memle- ketlere yardım — programı veya Özel tahsisler dışındaki vasıtalarla — yar- ım etmek olacaktır. Bugün, Batı Almanya, Yugoslavya, İspanya Yu- nanistan ve Türkiye gibi özel du- rumlar hariç, Avrupaya İktisadi yar- dım yapılmamakta Mütehassıslara gore Avrupanın, Amerikadan büyük bir yardım alma- dan, kendini toparlayıp toparlayama- yacağı her şeyden önce Orta Doğu petrollerinin ne kadar zaman içinde eskisi gibi Avrupaya akmağa başlı- yacağı meselesine bağlıdır. 15