| Genç kadm Tip No: 2 Orta yas bugün, kadınlar için de, 30'- dan 40'a yükselmiştir. Kadınların yaşayış tarzı alınan gıdalar ve her- şeyden evvel bir haleti ruhiye mese- lesi asrımızın büyük mucizesini ba- şarmıştır: Herşey son süratle ilerler- ken, yaşlılığın gayet ağır bir tempo- da yürümesi mucizesi.. Evet yaşlılık ağır bir yürüyüşe tâbidir ve moda bu sahaya da el atmış, her kadına da- ha genç olma fırsatım — bağış- lamak istemiştir. 1956 - 57 modası artık kadınları muayyen yaşlara ayırmıyordu. Onun 1çın çok genç bir kadın", ç ki dın" ve "daima genç bir kadın" mev- cuttu. Bu üç sınıf için o ayrı ayrı bir güzellik, ayrı ayrı bir cazibe, ayrı, ayrı bir gençlik düşünmüştü. Hiçbi- risi ötekine tercih edilemezdi. Dalma genç kadın Yaşı mevzuubahis değildi. Kimse unu ona sormayı düşünmezdi. Zaten yaşını gizlemek niyetinde de değildi. Giyimine herzamandan fazla itina ettiği bir hakikatti. Kibar ve sade olmaya gayret ediyordu. a bu kibarlığa bir nebze buluş, fantezi ve şahsiyet ilâve ettiği de doğruydu. Makiyajı her zaman fevkalade idi. mizanplili ve bakımlı idi. tırnakları itinalı idi. Teni için hafif bir pudro ve tır- nakları için açık bir renk seçmişti. Herşeyden çok dikkat ettiği şey, te- mizlikti. daima çok eğlenceli ve canlıydı. Nasihat etmek- ten kaçınırdı. Bilirdi ki nasihat an- cak istendiği zaman makbuldür. O herzaman gene görünürdü. Çünkü muhitini ve insanları severdi ve mü- samahası ona bir nevi aydınlık, gü- zellik verirdi. Onun ev için ikiz yün takımları, AKİS, 13 EKİM 1956 kıvrak etekleri vardı. Biraz kalçalı olduğu için sokakta "rob - manto'" yu tayyöre tercih ediyordu. Manto- sunun biçimi gayet sade idi. Fakat ona ihtiyar bir kadın zevki vermemek için rengini kiremite bakan bir kır- mızı olarak seçmişti. Tiyatroya gi- derken giyindiği küçük astragan ce- ketin de yakası daha neş'eli bir beyaz kürkle süslenmişti. İnce yünlüden yapılmış dümdüz bir elbise, yakaya takılan 1gnelerle neş elenıyordu Vü- udu mübalâğasız bir şekilde saran beyaz yün bir elbise, karamela ren- gindeki küçük eşarbı ve kemeri ile ona 1956 senesi notunu, yeniliğini ve cazibesini veriyordu. a genç olan kadının evde gi- yılmek üzere güzel bir pantalonu, çok modern terlikleri, ısıtıcı ve zari sa- bahlıkları ile gayet genç ve sade pı_ıam aları, — gecelikleri de rettiği şekilde teferruatlı ve dantela- l1 şeyler değildi. Net, şirin, sade ve genç sıfatları ile ifade edilebilir kı- yafetlerdi. Genç kadın enç kadının da yaşı mevzuubahis değildi. Gençti, mesuttu, halin- den memnundu ve bebek pozları ta- kınmasına hiç, ama hiç lüzum yoktu. Güzeldi, ama bundan gurur duymu- yordu. Kadınlığı ön plânda idi, ama bu kafiyen ciddiyetini haleldar et- miyordu. Faal, cesur, enerjikti, ama bu mezıyetlerıyle övünmez ve kendi- ni her: kaadir tasavvur etmezdi. Orijinal teferruatları bayağılığa kaç- madıkça ve klâsik kıyafetleri can sıkmadıkça severdi. Kendi kendisini tanımak, şahsiyetini meydana çıkar- mak onun en büyük kaygusu idi. Ku- surlarım da bilir ve onları espri ile, gülerek kabul ederdi. Sık sık saç şekli, makyaj değiştirir ve her mev- sim yenileşmeğe gayret ederdi. Fakat en çok emin olduğu şey suyun, sa- bunun ve fırçanın en mühim süs a- letleri olduğu idi. Onun da tıpkı dâima genç olan kadın gibi ikiz yün takımları vardı. Fakat sveterlerini o daha yeni şekil- lerde meselâ pantolonun üzerine bol bırakarak, belini sıkmadan giyebilir- di. Pantalonu yalnız ev için değildi. Onu kareli bir kumaştan yapabilir ve hafta sonu tatillerinde dilediği gibi giyebilird 1956 - 57 senesinin vücudu saran kılıf elbiseleri onu hiçbir şekilde kor- kutmazdı. Fakat eteği dar ve beden kısımları hafifçe bol elbiseleri daha ziyade gündüz giyinecek, kokteyl için dar kılıfların yerine fantezi kumaş- lardan yapılmış çok zengin etekli, hı- şırtılı, uzun kollu ve kapalı yakalı şö- mizye elbiseleri tercih e Kış için iç açıcı, renklı enerji ve dinamik bir manto genç kadın için biçilmiş kaftandı. Sonbaharda ise i- deal sokak kıyafeti kısacık ceketli ve böl plili eteklikli bir tayyördü. Çok genç kadın umumiyetle genç bir kız, henüz bır tafebe idi. Fakat hıslerı ve ka- KADIN fası ile mesut.olmak istiyen, sâade- tin peşinde koşan bir küçük kadındı. Tabii ve taze idi. Aynı zamanda me- raklı fakat sessiz, ihtisas sahibi fa- kat mantıklı, romantik fakat sporcu idi. Okumayı seviyordu. Ama sürp- riz partiler de onu kayıtsız bırakmıyor du. Şopen'i beğeniyordu, am da sevıyordu Topuksuz ayakkabılar er- kek sveterleri gıyınıyordu am robunun en metli eşyası hışırtılı kabarık bir ıç eteklıgı idi. Kendis büyü enmiş gibi gösteren 1d— dıah kıyafetlerden pek çok korkardı. kadaşları onu ararlardı. Çünkü tabıı ve sadeliği ile hakiki bir genç kız olarak kalmıştı. En büyük dos- tu su, kolonya, sabundu. Saçları u- zundu. Onları kah at kuyruğu yapar, kâh omuzlarına dökerdi. Bazan da tek örgü halinde, omuzundan öne a- lırdı Şirin bir kakulu de vardı. En zel kıyafeti "trois rto" kollu bol fıılı etekli ve kısacık ceketh be- yakalı bir tayyördü. Bu tayyörün yakasını istediği gibi degıştırebılıyor mesela bazan beresi ile eş kırmızı sü- d bir yaka takabiliyordu Jumper-elbise de onun çok işine yarıyordu. Bu umumiyetle koyu renk İi, bol etekli Önlük şeklinde bir elbise idi ve içine istediği bluzu giyebilir veya açık yakasına muhtelif yelekler ve Jıle ler takabılırdi. Onun kiraz rengi "dra"dan veya kadifeden güzel bir etekliği vardı. Bu eteklik ile ga- yet şirin bluzlar, sveterler giyinirdi. Dans ederken süslü bit kumaştan ka- palı yakalı ve uzun kollu bir şömiz- ye elbiseyi tercih etmişti. Isıtıcı bir mantosu, kapuşonu, fantazı bir yağ- murluğu vardı. Onun en çok sevdiği şey hoş detaylardı: Sık sık değişen yakalar, güzel spor kemerler, fantazi ayakkabılar onun şıklığım yapan şeylerdi. Çok genç kadın Tip No : 3 27