BASIN leri otomobillere bindiler ve Çanka- yaya çıktılar. Cumhurbaşkanı Ce- lâl Bayarın davetlisi kadın Ses sa- natkârları şunlardı. Nevin Demirdö- ven, Gönü ıncı, -Fahriye Caner, Zehra Küçük, Muallâ Aracı, Mefha- ret Atalay, Nursal Kemanı Ceyda Karasu, Sevim Erdi, Mediha Fidan. Davete icabet eden saz sanatkârları da şunlardan ibaret idi: Asım Dirim, Ali Erköse, Bedia Tunççekiç, Ruhi Günal. Seyfettin Sığmaz, Nevzat Sü- mer, Zeki Duygulu, Suat Sayın, Se- lâhattin Erköse, — Hüseyin İleri" ve onbırıncı sahifenin ikinci sütununda "Devlet adamlarımızın bir kısmı vis- ki, bir kısmı meyva suyu içiyordu" ve yine ayni sahife ve sütunda "Ce- lâl Bayar Muzaffer likan karşıladı. Alaturka musıkı dınlemek istedikle- rini bildirdi" ve a bir ses alma âleti duruyordu. Fasıl banda da alınacaktı. Hanımlardan bir kıs- mı bu bandın her halde Cumhurbaş- kanlığı arşivinde muhafaza edilece- ğini düşündüler ve üzerlerine aldık- tan tarihi vazifenin mes'uliyetini his- settiler" ve yine Onbırıncı sahifenin üçüncü sütununda alonda davetli hanım yoktu, Cumhurbaşkanı Ce- lâl Bayar bakanları yalnız çagırmış— tı; refikaları ile birlikte değil... Za- ten daveti haber alan gazetecılerı ya- nılttan da bu olmuştu Zira düşün- müşlerdi ki eğer Cumhurbaşkanı bir ziyafet verseydi, — yahut tertıplenen r konser olsaydı elbette ki Bakan lar zevcelerile birlikte gelirlerdi. Ma— dem ki tek başlarına gelmişlerdi, o halde memleket meseleleri — görüşü- lecekti" ve ayni sahife ve sütunda Behçet Hüdayioğlu Aza "Rumeli şarkıları okundu. rın arasında i Bunla- (Edirne .köprüsü tan, sen çıkardın beni baştan) küsü bilhassa sanatkânn alkış topladı. ti. Dinleyicilerin ekserisi üm var deryaya karşı) şarkısı da büyük alâka çek- geçenler- DDGGG&DÜGGPOUOGOO: Şh Cildiniz kösele değildir! —.. Hassastır ve bilhassa İraştan övvel ya sonrüa İtinalı bir bakıma muhtaçtır. Muntazaman KREM NİVEA kullanmakla tildinize iyilik yaprmş ve erkeğe hts gerginliğini sağlamış ölürünüz (Gergin ve düzgün cildli arkaklari, kodınlğr çak beğenirlar!| öüğöğüüğüÜüÜĞTÜ Cildin yükin yarurlarından ölan Buzeri! yalınız KREM İ NİVEA'da vardır Ş EBucerit cildin damnnliklerina görat we içerd günçlik we tarawnlimi tağlar en Tekir tderak $ 9NİVEA CREME öö000Öğ0öğÖdöüöğücöcdüöüüldğüdüğülcüdcdüdcdü #ödğdödğüğğüüüdüdüdüü de Birecik Köprüsünün açılış . töre- ninde bulunmuşlardı. Mefaret Ate- layın söylediği (Neye beksam, neyi görsem) şarkısı gecenin sükse yapan şarkılarından oldu. Davetliler sanat- kârları alkışla tesçi ediyor, alâkala- rını esirgemiyorlardı. Bu arada Ma- liye Bakam Nedim men saz sa- natkârlarından ursal Kemaninin sanatile anlayışlı bır şekilde alâka- landı. Bakanların hemen hepsinin eğlendikleri görülüyordu. İçlerinden yalnız Ethem Menderes son derece ağır ve ciddi idi. Adeta arkadaşla- rından başka bir âlemde olduğu his- sediliyordu. Nitekim bütün sanat- kârlar üzerinde ayrı bir tesir yarat- tı ve onikinci sahifenin ikinci sü- tununda "Sanatkârlar için yandaki odada ayrı bir masa donatılmıştı ve masanın üzerinde kuş sütüne kadar her şey vardı. Hem de herşeyin en iyisi, en âlâsı. O kadar ki bir çok sanatkâr orada yeyip içtiklerini ah- baplarına günlerle anlata salata bi- tiremediler. Aralanndan — bazıları başka davetlerde de, açılış törenle- rinde de bulunmuşlardı. Ama hepsi, hiçbir yerde içkinin bu kadar nefisim içmediklerini, —mezenin böyle iyisini yemediklerini teslim ediyorlardı. Ken- dilerine köşkte hakikaten büyük mi- safirperverlik gösterilmişti. — Bir ara Cumburbaşkanı Celâl Bayar odaya geldi ve sanatkârlarla teker teker tanıştı. Kendilerine iltifatta bulun- du. Bu arada o da genç sanatkâr Nursal Kemani ile ilgilendi. Kemani hem keman çalıyordu, hem de şarkı okuyordu. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar kendisinden babasının, hocasının kim olduğunu sordu, ya- kın alâka göstermek Jlütfunda bu- lundu. Zaten hemen herkesin gön- lünü almak istediği görülüyordu. Herkese bizzat ikramda bulunuyor- du." ve Onüçüncü sahifenin Birinci sütununda "Sevim Çağlayan — gibi yıldızların bulunmamasına üzülen da- vetliler vardı. — Bazıları kendisini â- ramı şiardı. Vakit çok gecikmiş, ge- ce yarısı arkada kalmıştı. — Sanat- kârlara teşekkür edildi. * Bu arada bir yaver, kendilerine Celâl Bayarın C. B. alı sigaralarından birer paket verdi. ' Bu, manevi kıymeti büyük bir hediyeydi" ve Onuçuncu sahifenin ikinci sütununda — "Karar bekliyen bir çok hayati — memleket meselesinin mevcudiyetini biliyorlar- . Bakanların Cumhurbaşkanı nez- dine çağırıldıklarını duyunca da he- men yakıştırma tir havadis yazmış- lardı" ve Onüçüncü sahıfenın UÜçüncü sutununda da " aten son Za- nlarda Çan yada geceler pak hoş ve faydah şekilde geçiyordu" mle lerini ihtiva etmesi ve üçüncü — sa- biteden itibaren devam edegelen ya- zıların iktidarı tenkit mahıyetınde bulunması ve hiç bir lüzum ve ruret yok iken sanatkârları kö şk giderken otomobildeki klişelerinin de basılarak, altlarına "hadiselerin tah- rif edilmemiş şekli, . köşke- ait 021 numaralı kırmızı plakalı arabanın AKİS, 13 EKİM 1956