13 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

gece birdeki hali ve sanatkârlar Çan- kaya köşkünden ayrılıyorlar, — altla- rındaki araba da resmidir" yolundaki yanların bulanması maksadı mahsu- sun mevcudiyetine delâlet ettiği gibi Devlet Reısının ikâmetgâhında yazı- olduğu kilde bir toplantı ya- pıldıgı kabul edilse dahi bu toplan- tıda Devlet ricalinden başka ve bil- hassa gazetecilerin bulunmadıgı mu- hakkak olmasına rağmen sanatkâr- ların köşke nasıl ve ne vasıtalarla geldıklerını ve bunların ilk önce köş- ol kısmına Ve sonra tavanında tane avize bulun an büyük yemek odasına alındıklarını, — içilen içkiler- le yenilen yemeklerın cins ve mikta- rını ve okunan şarkıların isimleri le imâli ve suitefsire musaıt manâlar istihracı mümkün olan "Edirne köp- rüsü taştan, sen çıkardın beni ba aş- an" e "Köşküm deryaya karşı" diye güftelerin tasrih edilmesi sure- tile mübalâğalı bir şekilde yazılmış bulunması bu iki unsurun tereddüde mahal bırakmıyacak — şekilde isbata kâfi görülmüştür. Maznun Yusuf Ziya Ademhan Ve- kili Avukat Sahir Kurutluoğlu mün— derecatım ayrıca şıfahen duruşm da tekrar ettiği — 16.8.1956 tarıhlı yazılı müdafaasında: İddianamede C. M. sinin e- sas hakkındaki iddiayı hulasaten be- yan ettikten sonra esas müdafaa- ya geçerek basın suçlarında — subut vasıtasının suça mevzu olan yazı, haber ve havadisten ibaret ise de dosyada mevcut diğer müdafaa de- lillerinin de ayni zamanda yazı muh- tevasının birlikte mütalâası da sul ve adalet zaviyesinden kaçınılmaz bulunmakla ibraz edilen 20. Nisan 1956 tarihli Dünya, Tercüman ve Hürriyet gazetelerinde, 21 Nisan 1956 tarihli Dünya gazetesi ve Ba- sın Tayın Umum g Müdürlüğünden celbedilen Anadolu Ajansı Bülteni ve yazının sonuna konmuş olan Başve- kâletin Anadolu ajansı vasıtasiyle yaptığı tebliğinin yazıda aranan a- nasırı bertaraf ettiğine ve Başveka let tebliğinin suca mevzu olduğu dia edilen yazıda dercedilmiş bulun— uğuna göre de yazının — maksadı ne suretle teke vvun et- tiğine, kaldı ki klişenin altındaki ya- zının niçin olduğu gibi değil de, is- tenildiği gibi ele alındığını ve kli- şede Hürriyet gazetesinin birinci sa- hifesini ihtiva eylediği ve vekillerin Bayatın Reisliğinde toplantı man- şetinin bulunması astı mahsusun hiç bir veçhile anlaşılamıyacağı Başvekâletin tebliği verilen malüm tın hayal mahsulü olduğu bıldırıl miş olmasına göre ve memleket ha- vadislerile uğraştıkları yalandır cümlesinde de telâşı ve heyecanı mu- cip bir halin bulunmadığı ve mem işlerile uğraşmadıkları ma- nasını istihraç etmenin mümkün o- lamadığı, zira cümlenin bu hadiseye maksur olduğunu ve böylece suç ha- linin aranmasına imkân tasavvur o- hunmadığının ve bunlara rağmen T. AKİS, 13 EKİM 1956 C. K. nun 161/3 ncü maddenin tat- biki istenilmiş bulunduğunu ve fiilin suç addedilebilmesi için anasırın ta- mamiyetinin şart bulunması ve mad- di unsur olarak ortada bir yazı ve bir fiil mevcut ise de ancak manevi un- surun tecellisi halinde suçun tamam olacağım ve 161 nci maddenin 3 ncü bendinde tadat edilen ammenin te- laş ve heyecanını mucip olmak ve maksadı mahsusa müstenit bulunma hükümlerinin hadisede var denilemi- yeceği ve Basın Kanununun 32 nci maddesi sarahati müdafaayı teyit e- der mahiyette bulunduğuna ve hadi- senin matbuattaki intişar şekli am- menin telâş ve heyecanım mucip ve maksadı mahsusu kabul edilmediği- ne göre Akis Mecmuasında neşredil- miş olan yazının suç hududu dahilin- de mütalâasının isabetli telâkki edile- miyeceğini ve bu itibarla beraat ka- Toplu Basın Mahkemesı Gazetecilere mahsus talep edilmekte — ise i havadisin Hürriyet, Tercü- man ve Dunya Gazetelerınde intişar etmiş bulunması suçluluğu kaldıra- mıyacagı bedihi olmakla berab r ay- ni hadisenin adı geçen — gazetelerde Devlet Reisinin Ankarada bulunan vekilleri iftara davet ettiğini ile iktifa etmelerine mukabil Mecmuasında yazılı olduğu gibi va- kıa tafsilâtlı ve mübalâğalı bir şe- kilde neşredilmeyip ve klışelerın al- tındaki "memleket meselelerile uğ- raştıkları yalandır" "hadisenin tahrif edilmemiş şekl köşke ait 021 numaralı kırmızı plakaların hali" gibi imalı, suitefsire müsait yazıları ihtiva etmedikleri ve yazıların iste- rarı verilmesi de ayn BASIN rdldiği gibi değil de olduğu gibi e- le alınsa dahi kastı mahsusu teba- rüz ettirmeğe — kâfi bir şekilde bu- lunmalarından ve başvekâletin o. ge- ce toplantı yapılmadığı teblıgın ayni mecmuada neşredilme- rağmen hayali olsa dahi toplan- tının tafsilâtile yazılmış olması ma- nevi unsurun da mevcudiyetini her türlü şüpheden azade bir surette teba Tüz ettirmeye elverişli sayılacagından bu cihete matuf ve diğer hususlar hakkındaki müdafaa varit görüleme- miştir. Şu hale göre maznun Yusuf Ziya Ademhân'ın Akis ecmuasının 28/ Nisan/1956 tarihli ve 103 saydı nüsha sının 10 cu sahifesinde ve "Basın - Bir tahrifçilik Örneği" yazısı balâğalı ve maksadı mahsusa tenit ve hükümetin memleket işle- rile çalışmadığı hissini tevlit ederek telâşı mucip bir mahiyette telâkki e- dildiği kanaatine —varılmakla tadil hükümleri nazara alınarak hareketi- ne uyan T. C. K. nun 161/3 ncü mad- desi mucibince ALTI AY HAPİS VE BEŞ YÜZ LİRA ACIR PARA CEZA- SİLE MAHKÜMİYETİNE ve kanun! veya takdiri bir sebep bulunmadığın- dan cezanın arttırılıp eksiltilmesine veya teciline mahal olmadığına ve 3400 kuruş yarım harç ile 75 kuruş mahkeme masrafının kendisinden a- lınmasına kanu acık ol- mak üzere 31/8/1956 tarıhınde ka- rar verilerek C. M. Sami Co- şarcan hazır oldugu halde maznun ve vekilinin gıyablarında açıkça kuğıarak usulen tefhim edildi. 31/8/ 95 Reis S. Aza Adil Güneşoğlu — Emin Gebizlioglu S. Aza Behçet Hüdayioğlu Adana Cezaevinde bir gazeteci ecen ayın sonunda Adananın Saimbeyli ilçesinin cezaevine ye- ni bir hükümlü getirildi, Bu büküm- lü, Adanada çıkan "Kozanoğlu" a- dındaki bir mizah gazetesinin sahibi olan Cenap Çetinel'di ve Saimbeyli Cezaevinden ancak 4 ay 20 gün sonra dışarıya çıkabilecekti. Cenap Çetinel cezaevine düşmesine yol açan yazıyı 1954 seçimleri arife- sinde yazmış ve neşretmişti. "Seyri Bir Dolar" başlıklı bu fıkrada Baş- bakan Adnan Menderese hakaret e- dildiği iddiasıyla, başbakanın muva- fakatıy açılan - dâvada — Adana Toplu Basın Mahkemesi suçu sabit görmüş ve Cenap Çetineli 4 ay 20 gün hapse ve 700 lira para cezasına mahküm etmişti. Karar, Temyiz ta- rafından da tasdik edıldıgınden Ce- nap Çetinel'in cezası infaza konmuş ve gazeteci müddetini doldurmak ü- zete Saimbeyli Cezaevine kapanmıştı. Cenap Çetinel, Saimbeyli Cezaevi- nin ilk gazeteci' mahkümuydu