13 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

13 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER mekle önümüzdeki C.M.P. Genel Kongresinde mevkiini muhafaza ede- ceği ümidindeydi. Hele şimdi Hür. P. nin vaziyeti C.M.P. nin o kanadım haklı çıkarıyordu. Kim zarar görecek? .M.P. nin öteki muhalefet parti- leri aleyhındekı kampanyasından .H.P. nin sarar görmesi ihtimali pek cüz'i idi. Ama asıl mucadele iki kü- çük parti, C.M.P. P. arasın- da olacak, ikisi bırbırmden müfteri çalmaya çalışacaktı Akil Hür. P. ku- rucularının tebliğ neşrederken hare- ketlerinin enini, boyunu ölçmüş ol- mamalarını anlamak hakikaten kabil değildi. Üstelik Muhalefet partileri- nin bir blok teşkil edemeyişleri her- birinin siyasi emniyeti için en büyük darbeydi. Kuvvetin birlikten geldıgı unutulmuştu. Belki içlerinden birine inen darbe artık ötekini sevindirecek, miras ümidleri doğuracaktı. Halbuki böyle bir teşebbüs ne korkunç netice- ler verirdi. Bu haftanın başında, C.M.P. Genel İdare Kurulunun cuma günü. topla— na ağı e Hür P. .muhtırasını görü- şeceği bıhnıyordu Fakat çe relerinde bu muhtıraya fazla h em- miyet verilmediği bilhassa belırtılı— yor ve gazetelere o hava berler aksettiriliyordu. Partiye bır muhtıra verilmişti, muhtıra Genel 1- dare Kuruluna sunulacaktı. O kadar! Fazla bir şey beklenmesine mahal oktu. Genel İdare Kurulunun teklif- leri Büyük Kongreye sunmaması bi- le muhtemeldi. Zaten, İşbirliği mevzuunda kararın Büyük Kongreye ait olduğu bin defa söylenmişti ya.. Bu Muhalefet par- tileri de -C.H.P. ve . P.- ne diye ısrar edip dururdu? C.H. P. Bir mühim kongre Bu haftanın başında Hür. P. nin tebliği gazetelerde çıktığında -sim diye kadar habere mektuplaşma tarzında olmuş, ustelık meselâ Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu C.H.P.-nin ce- vabının basına aksetmemesi tein Ti- cada bulunmuştu, fakat Hür. P. nin son tebliği doğrudan dogruya gaze- telere verilmişti- C.H.P.'nin yüksek çevreleri hazırlıksız değildi. Başta Is— met İnönü, hemen herkes Hür. P. alacağını bılıyordu Hatta Hür P. içinde iktidara yak- laşmak için tertipler — düşünenlerin mevcudıyetı bile haber alınmıştı. Ma- m ki Muhalefet partileri kendi ara- larında uyuşamıyorlardı. Hür. P. ikti- ara müracaat etmeli ve retim mese- lelerinin hallini ondan beklemeliydi. Bunun için partiyi kapatmak gere- kirse. Hür. Partililer içinde onu bile goze alanlar mevcuttu. Ancak bu te- yül çok mevzii kaldı. Bunun da, dıger pek çok parlak fikir gibi çocu- ğumsu oldugunda , Zerrece tereddüt yoktu. iyet — 19'lar partilerini kurmadan evvel tatbik kabiliyeti olan 10 menfi vasıyet Periler İşbaşında Mıllı Korunma Kanununun tatbikatı devamlı alâka İs- gösterecek olan Ticaret Bakanını York'dadır Bu alâkayı Ekonomi ve ararsınız. New İstanbulda "büyük imar ha- reketi" denilen bir yıkma faa- liyeti başlar, devamlı alâka is- ter. Bu alâkayı gösterecek İstan- bul Belediye Reisi yoktur, veki- F.K.G. yi ararsınız. Al manya- dad rada, yol açılacak diye dukkanlar yıkılır, bunların ye- rine yenilerinin yapılması de- vamlı alâka ister. Bu alâkayı gösterecek An- kara Belediye Reisini ararsınız. Tokyo'dadır. Masaldaki kendilerine yardım peri mi buldular, ne! "Külkedisi" gibi edecek bir bir vaziyetti. O hatanın tamiri artık mümkün değildi, zira D.P. içindeki şartlar geçen sonbahardan bu sonba- ara çok değişmişti. C.H.P. İşbirliği bahsinde ısrar et- memek niyetindeydi. Hatalarım an- layanların hatalarından dönmesini ve hayal âleminde yaşayanların yeryü- züne avdetim sabırla beklemek sn iyi politika olarak görülüyordu. Doğru- su istenilirse son hareketlerle bütün Muhalefetin kötü not aldığı ortaday- , Şimdi C.H.P. daha çok çalışmalı, daha faal hal almalıydı Gözler # 4 n OO —e Şemseddin Gunâltay Hayırlı — adımlar nümüzdeki haftanın tonunda yapıla- cak olan İstanbul İl Kongresine ve Gerıel Başkan İsmet Inonuye dikildi. Kongre vesilesiyle İsmet İnönünün çok etraflı bir konuşma yapması ve muhtelif mevzularda umumi efkâra hakim görünen tereddüdü, sisi dağıt- maya çalışması beklenıyordu Böyle bir işin tam zamanı olduğunda Par- tinin bir çok ileri geleni ittifak halin- deydi. Gerek iktidarın tutumu, gerek se Muhalefet partileri arasındaki son hadiseler hakkında C.H.P. nin ne dü- şündüğü, işi nasıl aldığı ve en mühi- mi istikbal hakkındaki projeleri bi- linmeliydi. İsmet İnönü Heybeliada- da yeniden faaliyete geçmek aktif rolünü tekrar ele geçirmek için kâfi enerjiyi denizin tuzlu Suyundan al- mış olmalıydı. . için bu kıratta bir Genel Başkana sahip olmak el- bette ki büyük avantajdı, ama ay- nı Genel Başkanın bütün ömrünü dev- let adamlığı ile geçirmiş olması, poli- tikayı o seviyede yapması, partiler mücadelesinin bazı mühim faktörle- rini hiç kaale almaması bir handikap teşkil ediyordu. İsmet İnönü "Baş- kent politikacısı" idi. Halbuki zaman zaman başkentten çıkması, yurt için- de dolaşması, fikirlerini vatandaşın ayağına giderek yayması lâzımdı. İs- tanbul kongresi bu bakımdan bir fir- sat teşkil edecekti ve an,'tam müsait andı. Zira hakikaten vatandaş, poli- tikanın son dalgalan arasında pusu- layı şaşırmış — vaziyetteydi. Nitekim İsmet İnönünün son baş- bakanı Şemseddin Günaltayın Eğe- deki seyahati çok faydalı geçiyordu. Tarihçi profesör aklı selimi ve vatan- severliği konuşturuyordu. Vatandaş- lar onu saygıyla ve sevgiyle dinli- yorlardı. Bunun gençlere de bir ders olduğunda şüphe yoktu. —Yetmişinin üstündeki Şemseddin Günaltay. va- zifesinin başındaydı. Niçin? Bir ihti- rası mı vardı? O yaştan sonra ihti- ras mı olur? Tek 1ht1rası kurulma- sında el emeği bulunan relimin selâ- metle şu kayalıklardan kurtulmasını görmekti. Hepsi o kadar! Bir Kenan Öner peşinde akat C.H.P. 1lilerin İstanbul İl Kongresinden bekledikleri bundan ibaret değildi. Kongrenin, İstanbul teşkilâtının başına bir Kenan öner ulup getirmesi lâzımdı Bir başkan D.P. yi İstanbulda kurup gelişti- ren rahmetli avukatın mezıyetlerıne enerjısıne dinamizmine sahip olsun. C. . nin bunun ıstırabım çektiği ortadaydı Bugunku başkan Sırmalı dünyanın en nazik, en efendi, en iyi insanlarından bırıydı Munasebetleri genişti, herkesle teması vardı. Ama işte, bir muhalefet, partisinin İstanbul başkanı değildi. Hadiselerin üstünde bulunmuyor, altında kalıyordu ve fa- aliyetim zaman zaman gazetelere tuzsuz beyanat sıkıştırtmaya İnhisar ettiriyordu. İsmi ve partisi etrafında daimi bir alâka yaratamıyordu. An- cak İstanbullu C. liler arasında bu evsafı taşıyan Ilhamı Sancardan başka biri var mıydı AKİS, 13 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: