13 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

13 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR KUTU KUTU İÇİNDE (Orhan Hançerlioğlu'muı romanı. Varlık cep kitapları 160. Ekin Basım- evi. İstanbul 1956. 78 sayfa, 100 ka- Tuş). Orhan Hancerlioğlu günümüz ede- biyatının velüt yazarlarından birisi- dir. Hepsi de şu bir kaç yıllık Varlık Yayınları içinde neşredilen altı ro- man ve bir hikâyeler cildinin sahibi- dir. 26 Eylülde kullanan "Dil Bay- ramı'"nda. Türk il Kurumunun koyduğu edebiyat armağanını "Ali" adlı romanıyla kazandı. "Ali"nin Dil Kurumunun armağanını kazanmasın- dan Bir kaç gün sonra da Hançerlioğ- lu'nun Tromanlarının altıncısı olan "Kutu Kutu İçinde" piyasaya çıkı- yordu. Hancerlioğlu Iısrarla roman nevi üzerinde du_rmaktadır. Hikayelerini i- çine alan ' Insansız Şehir" adlı kitabı harıç, geri kalan * Karanlık Dünya", yük Balıklar", Oyun", "Ekilme- mış Topraklar "Ali" ve sözünü et- tiğimiz "Kutu Kotu Içınde adlı ki- tapları hep roman nevi içine girer. Hiç değilse bu kitaplar roman adı altında piyasaya — çıkarılmıştır. İşte Orhan Hançerlioğlunun şaşırtıcılığı da bu noktada kendini gösterir. Adını saydığımız altı roman da hiç bir şe- kilde birbirine benzemez. Altısını da peş peşe okusanız ve kitapların üs- tünde yazarının adı olmasa mevzuu işleme, teknik ve anlatış bakımından altı ayrı yazarın eserini okudum sa- nırsınız. Öylesine birbirine benzemez bu altı roman. ok yazar için velütluk, sanat değerinden kaybetme bahasına kaza- nılan bir haslettir. Hançerlioğlunda bu yok. Velüt olmasına, bilhassa mev- zu bakımından velüt olmasına rağ- men sanat değerlerim kaybetmemesi- ni biliyor. Ama diyeceksiniz ki sanat değerim kaybetmiyor demekle hiç birşey mi kaybetmiyor. Değil tabii öyle de değil. Bir yılda bir, bazan iki roman yazan bir insan elbette ki bir- şey kaybedecektir. Bu bazısında sanat değeri olur, bazısında da uzun nefes.. İşte Orhan Hancerlioğlu uzun bir ne- festen mahrumdur. Alın altı romanı- nı da, içlerinde 150 sayfadan uzununu bulamazsınız. 150 sayfalık bir roman ise çok kere okuyucuyu doyurmuyor. Eh doğrusu bu dâ bir romancı için az kayıp değil.. Belki de Hançerlioğ- lu'nun her romanında karşımıza yep- yeni bir hava Ve roman tekniği ile çı- kışı, okuyucuyu — şaşırtmağa çalışışı biraz da bu kaybım telâfi gayretin- den ileri geliyor "Kutu Kutu Içınde adlı romanın belli başlı iki kahramanı var: Doğan .. Doğan mahrumiyetler için- de yetişmiş genç bir adamdır. Bir ğa mecbur olduğu bir ablası ve bir annesi vardır. Kıt kanaat geçinirler. Doğan için evlenmek hemen hemen bir hayaldir. Otuzüç yaşına gelmiş- tir ama kazancı ailede bir dördüncü 24 Orhan Hançerlioğlu Velüt — yazar insanı geçindiremez korkusu Doğan'- n elini ayağım bağlamaktadır. Ama Doğan âşıktır da. Üç yıldır İnci adın- da bir genç kızı delice sevmektedir. Doğanla İnci'nin ilk karşılaşışları bir tuhaf olmuştur. Doğan bir akşam tiyatroya gitmiştir. Antraktta sigara içmek için dışarı çıktığında yedeksu- baydan arkadaşı olan birisiyle karşı- laşır. Yıllardan sonra iki arkadaşın karşılaşışı elbette ki heyecanlı olur. Konuşurlar. Bu arada Doğan'ın arka- daşının yanında bir de kız vardır; kardeşi İnci.. Tabit o da Doğan'la ta- nıştırılır. Ama o zamanlar İnci 17-18 yaşlarında bir kelebek kadar hafif uçarı bir kızcağızdır. Gençtir, güzel- dir, neşelidir. Nedense Doğan'la ta- nıştırılmasının üzerinde bile durmaz. Doğan ise daha İnci'yi gördüğü anda onun hayatının kadını olduğuna ka- naat getirmiştir. Arkadaşı durmadan ona birşeyler anlatmaktadır ama, Do- ğan'ın aklı çok başka yerlerdedir. Doğan'ın İnciye tiyatroda rastla- masından sonra tam iki yıl geçmiştir. Bu iki yıl içinde Doğan bir an bile İnci'yi aklından çıkaramamıştır. Fa- kat gidip onu aramak, onu görmek, ona hıslerını açmak cesaretini de gös- terememiştir. Hep kendi kendine kıv- ranmıştır. İ Derken bir gün Doğan'la İnci dost oluvermişlerdir. Birbirlerini delice se- verler. Doğan her pazar evde yalnız kalmaktadır. Annesi ile ablası bir ak- rabalarına gitmektedirler. Bu arada da İnci Doğan'a gelmekte, bütün gü- nü beraberce geçirmektedirler. Bu da böylece üç yıl sürer. Ama Doğan bir türlü İnci'ye evlenme teklif ede- memektedir. Çünkü maddi durumu bakımından İnciyi mesut edememek- ten korkmaktadır. Günün birinde Doğan'ın çalıştığı bankanın kuruluş yıldönümü dolayı- sıyla bir balo verilir. Doğan da baloya davet edilmiştir. Yakişıklı bır çocuktur. İyi de dans eder. Bir aralık Genel Müdürün kızı ile dana eder. Genel Müdür'ün kızı Tülin tam ma- ı'ıasıyla hoppa, şımarık ve kendini be- ğenmiş bir kızdır. Ama güzeldir, şuh- tur ve zengindir. Bütün erkekleri pe- şınden sürükleyebilir. Baloda tanıştı- ğı Doğan'dan hoşlanmıştır. Onu yaş gunune davet eder. Böylece de Do- ğan'la Tülin arasında kısa zamanda birden büyüyen bir aşk doğar. Tülin Doğan'ı iyiden iyiye avucunun içine almıştır. Kendi aralarında nişanla- nırlar. Ama D kendi kendısını bilmektedir, ne de müteh kişları onunde kendisiyle alay edile- ceği korkusuyla Tülin'e.. Ama Tü- lin'le evlenirse önünde butün bir is- tikbal kapısı açılacaktır. Kayınbaba- sı Genel Müdür olduğuna göre kısa bir zamanda Harlaması işten bile de- ğildir. Bu sayede annesi ve ablası da rahata kavuşacaklardır. Her dilediği olacaktır. İlk sevgilisi İnci'den vaz geçmege ona bütün hakikati anlat- mağa karar verir. İşte "Kutu Kutu İçinde" bu nokta- dan başlar. Günlerden pazardır. Do- ğan evde yalnızdır ve İnci'nin gelme- sini beklemektedir. Kendi kendine ka rarlıdır. Incıye herşeyi, ama herşeyi anlatacak, bu işi kesip atacaktır. Er- tesi günü Tülin'le buluşacaklar. Tü- lin'in babasına nişanlandıklarını ha- ber vereceklerdir Hançerlıoglu hikâyeyi buradan a- lır. Doğan pek uzun süren bekleyiş dakikaları içinde kıvranırken İnci çı- ka gelir. İnci ile beraber evin içi sa- adetle dolmuştur. İnci evde elini sür- düğü her şeye yeni bir ruh, yeni bir hava vermektedir. İnci bir melek ka- dar güzel, bir melek kadar temiz ve bir melek kadar iyidir. Hanım ha- nımcık yemek hazırlar. Doğan'ı do- yurur. Onun sevmcı ve Üüzüntüsüne ortak olur. Do e bu arada, yu- karda anlattigımız şeylerı düşünmek- te, itiraf edemediği için kıvranmak- Hancerlioğlu bu eserinde daha çok tahliller üzerinde — durarak, yepyeni bir tarzda iç olayları tahlil ederek bir erkeğin gerçek sevgisi ile kendine mevki ve servet şağlıyacak bir ka- dın arasında bocalayışım hikaye e- Roman zaman ve mekân olarak bugüne kadarki Türk romanlarında alışık olmadığımız bir çerçeve içine oturtulmuştur. Mekân hiç değişmez. Doğan'ın evidir. Zaman ise bir pa- zar günü sabahtan ogleden sonraya kadar geçen bir kaç saattir. Kısaca söylemek gerekirse Orhan Hançerlioğlunun "Kutu Kütü İçinde" adındaki bu romanı da öbür romanla- rı gibi muvaffak bir romandır. Han- çerlioğlunun bilhassa dilinin temizliği ve Türkçeyi kullanıştakı başarısı da ayrıca kaydedilmeğe değ "Kutu Kutu İçinde" 78 sayfanın i- çine sıgdırilmış küçücük bir roman olmasına rağmen zevkle, merakla o- kunacak bir kitaptır. AKİS, 13 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: