SİNEMA Dorris Dy ve James agııâ&î'Öl(lüren l(';ia" İ Bir tombul dilber ve bir sanatkâr Filmin kahramanları fizik özellik- leri bakımını tamamen ayrı tip- lerse de, ıç âlemlerinde ortak nokta- lar bulmak kabildir. Aralarında ter- temiz olanı yok. İnsanların kötü yön- leri kalın çızgılerle belırtılıyor Wel- les öbür filmlerinde olduğu gibi bu- rada da servetle kötülük arasında munasebet kuruyor. Ona e hiç- ir büyük servet doğru yolda kala- rak elde edilmemiştir. Büyük zengin- likler biraz kazıldığı zaman ortaya kirli işler, ezilen insanlar çıkar. Buna dayanarak Welles Arkadin'i bir ser- vet ve kötülük sembolü olarak ele a- hr ve oynar. Diğer küçük rollerde Michael Redgrave ye Akim Tamiroff mükemmel kompozisyonlar yaratır- lar. İki yeni oyuncu Mori ve Robert Arden büyük varlık goster- memekle birlikte K P Mischa Auer, tecrübeli oyuncularla fılmın akışına ayak uydurmayı başarır! Hıkayesındekı bütün — kusurlara rağmen " poru", sinematik ifade yollarının çeşitliliğini ve kud- retini ispat eden bir örnek ve mu- akkak görülmesi gereken bir film- "Öldüren Aşk" ldiiren Aşk - Love me or Leave me" adlı filmin mevzuu Chica- go barlarından New York Ziegfield revülerine yükselen şarkıcı Ruht Et- ting'in hayatına dairdi u gibi mü- zikli dramlarda sık sık rastlanan faz- la hassasiyet ve ahlâkçılıktan kaçı- nılmış olması "Öldüren Aşk"ı melod- ram tuzaklarına düşmekten kurtarı- yor, basit bir mevzu, psikolojik bir yönden işlenerek az ve çok kıymet kazanıyor. 24 Daniel Fuchs'un hikâye ve senar- yosu es ski bir ganster Martin Sny- der'in bir dansingde — Ruth Ettınge rastlamasıyla başlıyor. Ruth kendisi- ne sarkıntılık eden bir müşteriyi tek- melediği için işinden koyulmuştur. Snyder genç kadına alâka duyar, yardım edip başka yerde iş bulması- nı sağlar. Zamanla bu alâka artar ve Snyder, Ruth'un bir şarkıcı olmak emellerini gerçekleştirmek için im- kânlar bulur. Nihayet Ruth emelleri- ne kavuşur, fakat Snyder iyiden iyi- ye aşık olmuştur Ruth kendisini bu mevkie ulaştıran Snyder'i reddede- mez, onunla evlenir. Fakat sevebile- i bir adam değildir. Kültürsüz, kaba ve vücutça sakattır. Snyder, Ruth'un içe gömülen hoşnutsuzlu- ğundan şuphelenır, o yükseldikçe kendi durumunun zayıfladığını his- seder. Bu komplekslerle karısına ta- akküm, onda bir ihtiras haline ge- lir. Ihtırası karısından kıskandığı bir piyanisti yaralamasına kadar varır. Artık mamen — düşmüştür. a Ruth vicdan borcunu öder, Snyder'- den ayrıldığı halde, borca girerek aç- tıgı gazinoda şarkı söyliyerek, iflâsı- nı öder. Re_ıısor Charles Vidor filmin ba- şında 1920-30 yıllarının çarliston A- merikasının kısa ve başarılı bir tab- losunu çizer. Bundan başka da kayda değer sinematik bir marifet göster- mez. İki saat süren filmin ilk yarı- sında Snyderm Ruth'u görüp alâka duyması aşka çevrilmesi i- yi bir tempoyla anlatılır Bu akıcılık- ta Snyderı canlandıran James Cag- ney'in oyununun payını ayırmak ge- rekir. Cagney basit ruhlu ve sinirli bir adamın hissi gelişmelerini gayet ustalıkla yaşatır. Ruth Etting'e duy- duğu aşağılık duygusunu seyircilere de aktarabilir. Yer yer Cagney'in o- yunu öyle cazip bir hâl alır ki, fil- min ikinci yarısında seyırcılerle be- raber rejisör Vidor da kendini ona kaptırır. Onun hareketlerini tespit etmekten başka bir varlık göstermez olur.. Mizansen tiyatro mizanseni ha- vasına bürünür, Doris ay, Cameron Mitcheli, Robert Keith "cinemasco- pe" perdesini tek başına doldurmaya gayret eden Cagney'i seyre dalarlar. Ruth Etting'i — canlandıran Doris Day kendisine verilen bu en bü fırsatta hiçbir dramatık kabiliyeti ol- madığım bir kere daha ispat eder. Hareketleri cansız ve mekaniktir. Etli ve iri vücudunun Jlüzumunca teşhir edilmesi, Snyder'in sesiyle pek az alâkalandığı bu kadının nesine gılteulduğunu bir dereceye kadar izah r. AKİS, 29 EYLÜL 1956