Konseyinin kapısını çalmaya razı ol- dular Ancak — anlaşmazlıkla alakalı bü- tün tarafların da n memnun olmamasına rağmen Süveyş ihtilafı geçen haftanın sonunda da bir hal tarzına bağlanmış değildi. Almanya Doğu ve Batı ecen haftanın başında Sovyet Dış İşle rı Bakan yardımcıla- rından dri A romiko, Mos- kova'daki mukellef çalışma oda- kır saçlı bir ziyaretçiyi ka- . Bu ziyaretçi Federal Batı Almanya hükümetinin Moskova'daki temsilcisi Wilhelm Haas'tı. Büyükel- çi Haas, Sovyet Dış İşleri Bakan yar. dımcısı Gromıko'ya, Federal Al iman- ya Başb Dr. —Adenauer'in Al- manya'nın bırleştırılmesı konusunda kaleme aldığı bir mesajı takdim edi- yordu. Dr. A_deı_ıauer in mesa_ıı yenıydı a- mevzudaki düşüncelerini bir kere da- ha tekrarlıyarak, Sovyet Rusya dan, iki Almanyanın serbest seçim yoluy- yordu. Bilindiği gibi, — Almanya'nın İkinci Cihan Harbi sonunda fiilen iki- ye ayrıldığı günlerden bu yana, Al- man devlet adamları, ğ serbest seçim yoluyla kaldırılmasını temine çalışıyorlardı. Halbuki böyle bir seçimin sonucunda şimdi ellerinde bulundurdukları — Doğu Almanyanın huı'rıyetı seçmesinden korkan Rus Almanların ve Batılıların ılerı surduklerı bu hal tarzını kabule ya- naşmıyorlar, tatbık edildiği takdirde bütün Almanya'yı kendi kucaklarına -arı, yakın tarihin hızlı akışı içinde, çeşitli değişikliklere uğrayarak türlü teklifler halinde tecelli etmişlerdi a- manyayı ulaştıracağı netice tekti: Sovyet hakimiyeti altı- na girmek.. Sovyetler bu netıceye ulaşmak için, şu sıralarda e Batı Al- anya hükümetleri arasında müza- kereler yapılmasını istiyorlardı. Bi- lindiği gibi Batı Almanya devletine hukumranlığmı dolayısıyla silâhlan- ma hakkını n Paris andlaşmala- rının ımzaladıgı g ine kadar, Rusya, Almanyanın elinde bulundur- duğu doğu yarısını Alman silâhlan- masına karşı koz olarak kullanmıştı ğer Almanya silâhlanmaz ve tara sIZ kalmayı kabul ederse, — Sovyet t Rusya da Almanyanın birleşmesini kolaylaştırmayı kabul edecekti. An- cak 1 Almanya Sovyetlerin bu is- tegıne uymamış ve Batılılarla yap- tığı Paris andlaşmalarından sonra hem silahlanmaya girişmiş, hem de hükümranlığını tanımakta serbest AKİS, 29 EYLÜL 1956 kalıyordu. Doğu Almanya otoriteleri, bundan böyle, Rus ışgal kuvvetleri makamlarının yer geçe kler ve Almanya'nın dogu yarısını, batı sından ayrı ve hükümran bir devlet olarak idare edeceklerdi. Eğer Batı anya doğu ile bırleşmek istiyor- sa, bundan sonra, doğrudan dogruya oğu Alm makamları ıle müza- kerelere gırışmelı di. Hemen bir yıl- danberı, uslar, Almanyanın bırleş- mesi meselesinde ileri sürdükleri bu son hal tarzını şiddetle benımsemış d n ayrılmamaya karar ver- miş görünüyorlardı. Son aylar içinde yapılan çeşıtlı milletlerarası toplan- tılarda manyanın bırleştırılmesı bahis mevzuu edildikçe, Sovyet Rus ya temsilcileri şöyle soyluyorlardı "Almanyanın seçimle — birleştirilme zamanı artık geçmiştir. Ortada iki ayrı devlet vardır. Bu devletler dışar- Gromik, O Gene "niet!" dan gelecek tesirlerle ortadan kaldı- rılama: bir! leşmesı için Doğu ve Batı Almanya devlet adam- larının aynı masa etrafında toplan- maları ve birleşme şartlarını karar- laştırmaları gerekir" Mesaja cevap Doğu Almanya — devlet adamları- nın emellerini bilen Batı Alman- a Şansölyesi Dr. Adenauer, yeni mesa jinda da, —Almanyanın gene serbest seçim yoluyla birleştirilmesi rinde ısrar ediyordu. — Halbuki, Sovye Dış İşleri Bakan Yardımcısı Gronuko nun Büyükelçi Wilhelm Ha- ada hemen soyledıg gibi, Rusya- nın bu zuda asen bilinen" dü- şuncelerını degıştırmesıne ımk" yoktu. Gromiko, daha —Şansölyenin DÜNYADA OLUP BİTENLER mesajını okumadan, Alman Büyükel- çisine ümit kırıcı cevap vermekten kaçınmıyor! Gromiko'nun bir kere daha tekrar- ladıgına göre, mesine gidecek hükümeti arasında yapılacak doğ dan doğruya — müzakerelerdi. Ancak Batı Almanya'nın silâhlanması ve geçen ay içinde Batı Almanya Komü- nist Partısmı kanun dışı ilân etme- si sonunda, bugün, bu müzakerelerin başarılı bir neticeye ulaşması bile şüpheliydi. Bununla beraber, Şansölye'nin me- Alman idarecilerini için için ü- mitlendirip en yeni bir nokta da ta- şımıyor değildi. Dr. Ade sajında. Ruslarla yeni bir müza- kere zemını hazırlamak için açık bir kapı bırakmayı da unutmamıştı. Bi- lındıgı gıbı, İkinci Dünya Harbini ta- kip eden günlerde, Sovyet Rusya, Avrupa güvenliğini Alman silâhsız- lanmasına bağlamayı düşünüyordu. Batılıların Almanya nın sılahlanma sına karar vermeleri rine, Sovyet Sovyet tekliflerine göre, Avrupa gü- venliği, içinde her iki Almanyanın da ayrı ayrı yer alacağı bir sisteme bağlanacaktı. Böyle bir açık kapı Rusları Alman- Rusya, herşeyden önce, karşısında za- yıf bir Almanya görmek isterdi. Bu ümit ise, Almanya'nın silâhlanmasın- dan sonra kaybolmuş, Batılıların safı- na geçerek silâhlanan Almanya Avru- pa muvazenesini Rusya aleyhme de- ğgiştirmişti. Rusyanın Avrupa güven- liği sözünden murad ettıgı de A pa muvazenesinin kendi lehine don- mesini temin etmek olduğuna göre, Avrupa güvenliği bahsinde yapılacak her Sovyet teklifi, mutlaka, ya manyanın silahlanmayı durdurması- nı, ya NAT! Rusya, bu istikamette tekliflerin Almanya idarecileri tarafından reddedıleceguu gayet iyi Kendisi de ne bahasına olursa olsun tekliflerin istikametini değiştiremez- di. Şu hande kendisi için yapılacak tek şey kalıyordu: Almanya'yı birleştir- memek ve Doğu Almanyayı Batı Al- maya karşısında bir muvazene unsu- ru olarak muhafaza etmek.. Nitekim Sovyet Dışişleri yardımcısı Andrei Gromiko Adenauer'in mesajına bu düşünceler- le red cevabı veriyor, aslında açık. bir kapı olarak gösterilmek istenen yeni noktanın arkasında da çıkmaz yollaı' bulunduğunu söylüyordu. Bu- nu yaparken Gromiko, -kendi zavi- yesinden- haksız da degıldı Bakan da. Dr. Bu çekişmenin acısını çekmek de Demirperde gerisinde kalan hürriyet- siz Almanlarla Demirperdenin beri- sınde onların acısını unutamayan ür Almanlara düşüyordu.