de orman, civarında oturan halkın zati ıhtıyaçlarının temini hedefi zetilmişti. Eskiden olduğu gıbı koy- lerde yapılac ak cami, okul, köprü gi- bi şeylerin inşasında kullanılacak kereste parasız olarak verilecekti. Uçuncu Fasıl hükmi şahsiyeti ha— iz âmme müesseselerine ait ormanlar dan, Dördüncü Fasıl da hususi or- manlardan bahsediyordu. Beşinci Fa- sılda ise bütün ormanlarla ilgili müşterek hükümler yer almıştı. Müş- terek hükümler faslının I inci bölümü devlet ve şahıslar eli ile yapılacak a- ğaçlandırma ve imar işleri ile alâka- h hükümler Yurtta or- man sahasını maksadiyle i veya devlete ait er sene en as cak, dırma ve parasız I nci bölümde Orman yangınları- genişletilmesinden meydana gelen bu bölümün ihtiyaçlara cevap verecek mahiyette olduğu görülüyordu. II üncü bölümde orman memur- larının silâh taşıma ve kullanma hak ve selâhiyetlerinden, IV üncü bölümde suçların takibinden bahsolunduktan sonra V inci bölümde ceza hükümle- rine geçiliyordu. Cezalar hiç de ha- fif değildi. Bazı maddeler bılhassa dikkati çekiyordu. Möeselâ her nevi ormanlara izinsiz hayvan sokanlar 2 aya kadar hafif hapis ve ayrıca beher baş kıl keçı vs deve için birer lira, dığer yük baş ayvanların beheri için 50 şer kuruş, küçük baş hayvanların beheri için de er ku- ruş hafif para cezasına — çarptırıla- caklardı. Meselâ ormanlarda vukua gelecek yangınları salahiyetli memurlar kilâtı tarafından — yangın mahalline gitmeleri emrolunmasına veya ma- halli mutat vasıtalarla ilân — olun- masına yangınını orman söndürmeye gıtmekten imtina eden- ler veya gidip te çalışmayanlar ve verilen işi yapmayanlar hakkında va- li ve kaymakamlar tarafından 25 li- radan 50 liraya kadar hafif para ce- zası verilecekti. Eski kanunda bu mi tar hiç denecek kadar azdı. Meselâ her türlü n suçları ile bir de- kardan fazla tahribolunan veya ya- kılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca beher de- kar için 200 lira hesabiyle ağaçlan- dırma masrafına da hükmolunacak- Altıncı Fasıldaki müteferrik, Ye- dinci Fasıldaki muvakkat hüküm- AKİS, 29 EYLÜL 1959 lerle yeni Orman Kanunu sona eri- ordu. Muvakkat maddelerin 5 in- cisi ila 1 Mart 1954 ile 15 Ağustos 1956 tarihleri arasında işlenmiş olan bası orman suçları affediliyordu. Hindistan Yeni sevgilinin ihtiyaçları merikanın Roma'daki elçisi Mrs. Luce'un adı geçen hafta gene ga- zete sütunlarında göründü. Ameri- gazetelerinden w York Times, Mrs. Lu- Roma'daki vazifesinden alına- rak Hındıstana tayin edileceğini ha- ber veriyordu. New York Tıme Hin- distan elçılıgının, Amerik: çın en mühim elçilik halıne geldıgını ve Hindistan iklim Mrs Luce'un sıhhati bakımından elverışsız bu- lunduğunu ilâve etmeyi de ihmal et- miyordu. Hakikaten, taraf sız siyase- ti dolayısiyle Amerıkalı devlet adam- Herkesin sevgilisi larını uzun zamandanberi — sinirlen- diren "Nehru Hindistanı", bugün ge- rek Rusya'nın, gerek Bırleşık Dev- letlerin en çok ehemmiyet verdikleri bir memleket haline gelmiş bulunu- yordu. Nehru bugün, Asyanın anah- tarını elinde tutan adamdı. Rusyayı ziyareti sırasında Nehru'ya gosterı- len alâkanın sebebi buydu vi Amerika da Hindistan Başhakanını karşılamaya — hazırlanıyordu. — Was- hington'un göstereceği hüsnü kabu- ün, Moskovadakinden daha ıhtışam- h olacağı da muhakkaktı. Bandungda, Kore meselesinde ve son Süveyş hâdisesinde Hindistanın noktai nazarının ne kadar büyük e- hemmiyet taşıdığı anlaşılmıştı. Rus propagandası Nehru'nun 5 prensibini İKTİSADİ VE MALİ SAHADA kendine mal etmiş ve Bandung Kon- feransına katılan memleketlerde bu prensiplerin gerisine sığınarak nüfu- sunu genişletme —gayretine koyul- muştu. İki Büyüklerin bu yeni sev- giliye aşk ilânlarının platonik saha- da kalması beklenemezdi. İki taraf- ta keseye davranmaya hazırdı. Rus- ya daha geçen sene Hindistanda bü- yük bir çelik fabrikası kurma tekli- fini gürültüyle ortaya atmış ve bu teklif dünyada büyük bir alâka u- yandırmıştı Am una daha büyük ölçüde teşebbüslerle cevap vermeliydi. Vakı- a Birleşik Devletler uzun zamandan beri Hindistana iktisadi yardımlarda bulunuyordu Hindistan " a" dan şimdiye kadar 1 mılyar dol- lar almıştı. Fakat bu yardım psiko- lojik bakımdan arzu edilen neticeyi vermemıştı Zira bu dolarlar yardım- dan ziyade bir "hak" olarak kabul ediliyordu. Alaka uyandıran, yardı- mın verilmesi degıl verılmeme si ve- ya verilmesinde tereddüt gösterilme si olacaktı. Amerikanın uyandırmak istediği alâka, bu cins bir alâka de- ğildi. Bundan başka, Nehru Amerikada 1 milyar dolar yardım gördüğü hal- de, bu yardımdan bizzat bahsetme- miş ve bahsedilmemesine de gayret etmişti. Nehru'nun yakınları bu ha- reketin sebebi olarak şunu gösteri- yorlardı: Nehru, Hintlilerin dış yar- dıma güvenerek, Hindistanın mesele- lerini halletmek için gereken gay reti göstermemelerinden çekiniyordu. Zira Nehru çok iyi biliyordu ki, Hin- distan bir gün sanayileşmiş, modem bir memleket olursa bu ancak Hint- lilerin alın teri ve fedakârlıkları ne- ticesinde tah kkuk edecektı Bu bir yardımdı, deva bir ilâç veya Alâeddinin sihirli lâmbası sayılması hata olurdu İşte Nehru'nun Amerikan yardı- mından bahsetmesinin sebebi buydu. Maamalih Hindistan Başbakanı bu mevzudaki sessizlik perdesını ge- çen hafta yırttı. Bunun herhalde bir sebebi olmalıydı: Amer ıkay- la, Hindistana 381 milyon dolarlık buğday ve diğer gıda maddeleri ver- mek hususunda bir anlaşmaya varıl- mıştı. Nehru, Meclis lıuzuı'unda, bu yardımın Hindistan için ne dar faydalı olduğunu v büyük ölçüde döviz tasarrufuna kan verdiği ilân etti. Maamafih Nehru, Rus yar- dımından da söz açmadan geçmedi. Bedelleri rubleyle ödenen Rus maki- naları ve gıda maddeleri de döviz ta- sarruf ettirerek Hindistan için son derece faydalı olacaktı. acası, İki Büyükler arasında tarafsızlık şampiyonu Hindistanın iltifatına nail olabilmek için girişi- len "kesenin ağzını açma yarışı" bü- tün hızıyla devam ediyordu. Yarışı kim kazanacaktı ? Zengin olan mı, verirken zengın olduğunu hissettir- meyen m Zira vermek kadar ver- mesini bılmek de ehemmiyet taşı- yordu.