29 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

29 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir". Mülkiyet ve idare bakımından A) Devlet ormanları; B) Hükmi şahsi- yeti haiz amme muesseselerıne ait ormanlar; C) Hususi ormanlar, vasıf ve karakter bakımından da: Muha- faza ormanları; B) Milli parklar C) İstihsal ormanları olmak üzere ayrı- lan ormanlardan Devlete ait olanla- rın idaresi. Devletten başkasına ait olanların da murakabesi görevi man Genel Müdürlüğünce — yapıla- caktı. İkinci Fasıl Devlet Ormanlarının tahdit ve kadastrosu hakkındaki hü- kümlerle başlıyor, bunu orman köy- lülerinin kalkındırılması mevzuu ta- kip ediyordu. Orman içinde ve yakı- nında oturanları kalkındırmak, or- mana zarar verici faaliyetlerini ön- lemek bakımından çok yerinde bir düşünc! . Orman Kanununun en e- hemmıyetlı maddelerinden biri ola- rak kabul edilebilecek olan 13 ncü madde söyle idi: Devlet ormanları içinde veya ke- narında bulunup da — civarlarındaki ormanlardan geçimlerinin sağlanma- sına imkân olmıyan koylerde ve da- ğınık evlerde oturanlardan ulundukları yerlerde muhitin icaplarına göre ve muhtelif suretler— le kalkındırılmaları mümkün gonı- lenlere, Ziraat Bakanlığının izni ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Banka- sından kalkınma kredisi açılır. Kal- nma kredisi için yirmi yıl müddet- le Ziraat Bakanlığı bütçesine sene- lik miktarı 50 milyo lıradan aşagı olmamak şartiyle Turk Cumhuri yeti Ziraat Bankası sermayesıne mahsuben ayrıca tahsısat konulur. Kalkınma kredisinin miktarı, fa- iz nisbeti, müddeti ve diğer şartla- rı, Ziraat, Ekonomi ve Ticaret Ba- kanlıklarıyla Türkiye — Cumhuriyeti Ziraat Bankası tarafından müştere- ken tâyin edilir. B) Bulundukları yerlerde kalkın- dırılmasına imkân olmıyacağı anla- şılanların daha müstahsil bir hale getirilmeleri gayesiyle ve Kendi ıstek ve muvafakatları üzerine başka ye- re kaldırılmalarına Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir. Bu tak- dirde bunların bıraktıkları sinde takdir edilecek bedelleri sahip- lerine ödenir veya nakil ve yerleştir- meler İskân ve Toprak Kanunları hükü lerıne gore yapılır. u iç iskân işi, Devlet ve Ziraat Bakanlıklarınca müştereken hazırla- nacak ve Bakanlar Kurulu tarafın- dan tasdik edilecek plâna göre yapı- hr". İkinci Fasıl'ın III. bölümü orman- ların muhafazasından bahsedıyordu Bu hükümler içinde iki tanesinin ü- zerinde durmak faydalıdır. 17 nci Maddeye göre Devlet ormanları içinde bu or- manların korunması, istihsal ve ima- rı ile alâkalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak 12 üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, iş- lenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşılmesı yasaktır Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklık- larından faydalanarak işgal açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme; sökme, budama veya boğma yollarıyle elde edilecek yerlerle bu- ralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğru- ya orman idaresince el konulur. Ya- nan yarlerde husule gelen enkaz hiç- bır suretle eşhasa satılamaz. Bunlar resmi daire ve müesseseler ihtiyacına tahsıs olunur". 19 uncu maddeye göre de: anlara her cins hayvan so- kulması yasaktır. Anca kanu- un (20) ve (21) inci maddelerınde yazılı hiikumler dairesinde Devlet or- manları içinde bulunan yaylak, kış- lak ve otlaklara ve fevkalâde ahval- de Devlet Ormanlarına hayvan soku- lup otlatılmasına izin verilebilir". u hükümler ciddi olarak tatbik e- dılecek olursa bazı orman tahribatı- nın önüne geçileceği şüphesizdi. 17 nci maddenin birinci fıkrası eski ka- nunda hemen aynen mevcut olduğu halde iyi bir şekilde tatbik edileme- mişti. Orman içine yerleşme, tarla açma, yakma gibi orman vukuatının sayısı şaşılacak kadar yüksekti. Bu bakımdan, yanan yerlerde husule gel- len enkazın şahıslara satılamıyaca- ğını âmir olan hüküm çok isabetli idi. Gene yangın neticesi açılan sa- halara hayvan sokulamaması da ge- rekirdi. Çünkü ormancılar iyi bili- yorlardı ki kasten çıkarılan yangın- ların gayesi ya enkaz, ya otlak, ya da rla idi. Yangın sahalarına hayvan sokıılmasını yasak eden bir hüküm ot lak ve mera işleri hakkındaki bölüm- de yer alıyordu. Otlak ve mera işleri hakkındaki hükümler şöyle idi "Madde 20 —Devlet ormanları İ- çinde bulunan yaylak, kışlak ve ot- laklarla sulama — yerlerinde hakları olanlardan buralara — hayvanlariyle yahut hayvansız olarak girip çıkmak istiyenler; bu yerlere orman idaresi- AKİS'E ABONE OLUNUZ P. K. 582 — Ankara nin göstereceği yollardan geçmeye ve ormanlara zarar yenilemeye ma- tuf tedbirlere riayete mecburdurlar. evlet ormanlarında- ki otlaklara dışardan toplu olarak ve ya sürü halinde hayvan sokulup ot- latılması tanzim olunacak plânlara göre orman idaresinin iznine bağlı- dır. Plânlar otlak — zamanından evvel tanzim ve orman müdürlerince tas- dik olunur Fevkalâde hallerde Ziraat Bakan- hğiı Devlet Ormanlarına zarar ver- miyecek şekilde muvakkat olarak hayvanların ormanlarda otlatılması- na ait tedbirleri alır. u takdirde orman içinde ve dı- şındaki koylerın hayvan otlatılmala- rına müteallik işlere Orman Şefleriyle veteriner müdürü memurunun tanzim edecekleri plan- lar mahallın en yüksek mülkiye â- irle rafından tasdık edilerek ılgılılere teblıg olunu:! Yangın görmüş ormanlarla to- humlama kesimi sahalarında hiçbir suretle hayvan otlatılam. Madde 22 — Zir: at Bakanlıgı, Devlet Ormanları içindeki ağaçsız yaylak ve otlakların tanzim, tevsi ve ıslahi hususunda — gerekli tedbirleri alır". Bu hükümler de ümit verici idi. Ancak kıl keçisi meselesini kökün- den halletmeden ormanları kurtar- mak mümkün olamıyacağını düşün- mek gerekirdi. Bir istatistiğe gore dünyada 40 milyon kadar kıl keçisi vardı. Bunun 20 milyonu Türkiyede idi. V. böli muhafaza ormanların- dan bahsedıyordu Arazi kayması ve yagmurlarla yıkanması tehlikesine mâruz olan yerlerdeki — ormanlarla, meskün mahallerin havasını, şose ve demiryollarını, toz ve kum fırtınala- rına karşı muhafaza eden ve nehir yataklarının dolmasının önüne geçen veya memleket müdafaası için mu- hafazası zaruri görülen Devlet Or- manları veya maki veya fondalarla örtülü yerler daimi olarak: tahrip e- dilmiş veya yangın görmüş Devlet Ormanları da istihsal ormanı haline gelinceye kadar Ziraat Bakanlığınca muhafaza ormanı olarak ayrılabile- ceklerdi. Devletten başkasına ait or- manların da muhafaza ormanı olarak ayrılması mümkünı Milli parklara ayrılan VI ncı bö- lümde: "Orman Genel Müdürlüğü: mevki ve haiz oldugıı hususiyeti dolayısiyle luzum göreceği ormanları ve orman ejimine giren sahaları, memleketin ılım hayatının ıstıfadesıne tahsis et- mek, tabiatı muhafaza etmek, yur- dun güzelliğini sağlamak, halkın çe- şitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarım karşılamak, turistik hareketlere im- kân vermek maksadiyle (Milli park) olarak ayrılabilir" deniliyordu. VII. bölüm ile istihsal ve satış İş- lerine geçilmiş olunuyordu. Bu bö- lümdeki maddelerde hem ormanları- mızın iyi bir şekilde işletilmesi hem AKİS, 29 EYLÜL 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: