İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir". Mülkiyet ve idare bakımından A) Devlet ormanları; B) Hükmi şahsi- yeti haiz amme muesseselerıne ait ormanlar; C) Hususi ormanlar, vasıf ve karakter bakımından da: Muha- faza ormanları; B) Milli parklar C) İstihsal ormanları olmak üzere ayrı- lan ormanlardan Devlete ait olanla- rın idaresi. Devletten başkasına ait olanların da murakabesi görevi man Genel Müdürlüğünce — yapıla- caktı. İkinci Fasıl Devlet Ormanlarının tahdit ve kadastrosu hakkındaki hü- kümlerle başlıyor, bunu orman köy- lülerinin kalkındırılması mevzuu ta- kip ediyordu. Orman içinde ve yakı- nında oturanları kalkındırmak, or- mana zarar verici faaliyetlerini ön- lemek bakımından çok yerinde bir düşünc! . Orman Kanununun en e- hemmıyetlı maddelerinden biri ola- rak kabul edilebilecek olan 13 ncü madde söyle idi: Devlet ormanları içinde veya ke- narında bulunup da — civarlarındaki ormanlardan geçimlerinin sağlanma- sına imkân olmıyan koylerde ve da- ğınık evlerde oturanlardan ulundukları yerlerde muhitin icaplarına göre ve muhtelif suretler— le kalkındırılmaları mümkün gonı- lenlere, Ziraat Bakanlığının izni ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Banka- sından kalkınma kredisi açılır. Kal- nma kredisi için yirmi yıl müddet- le Ziraat Bakanlığı bütçesine sene- lik miktarı 50 milyo lıradan aşagı olmamak şartiyle Turk Cumhuri yeti Ziraat Bankası sermayesıne mahsuben ayrıca tahsısat konulur. Kalkınma kredisinin miktarı, fa- iz nisbeti, müddeti ve diğer şartla- rı, Ziraat, Ekonomi ve Ticaret Ba- kanlıklarıyla Türkiye — Cumhuriyeti Ziraat Bankası tarafından müştere- ken tâyin edilir. B) Bulundukları yerlerde kalkın- dırılmasına imkân olmıyacağı anla- şılanların daha müstahsil bir hale getirilmeleri gayesiyle ve Kendi ıstek ve muvafakatları üzerine başka ye- re kaldırılmalarına Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir. Bu tak- dirde bunların bıraktıkları sinde takdir edilecek bedelleri sahip- lerine ödenir veya nakil ve yerleştir- meler İskân ve Toprak Kanunları hükü lerıne gore yapılır. u iç iskân işi, Devlet ve Ziraat Bakanlıklarınca müştereken hazırla- nacak ve Bakanlar Kurulu tarafın- dan tasdik edilecek plâna göre yapı- hr". İkinci Fasıl'ın III. bölümü orman- ların muhafazasından bahsedıyordu Bu hükümler içinde iki tanesinin ü- zerinde durmak faydalıdır. 17 nci Maddeye göre Devlet ormanları içinde bu or- manların korunması, istihsal ve ima- rı ile alâkalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak 12 üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, iş- lenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşılmesı yasaktır Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklık- larından faydalanarak işgal açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme; sökme, budama veya boğma yollarıyle elde edilecek yerlerle bu- ralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğru- ya orman idaresince el konulur. Ya- nan yarlerde husule gelen enkaz hiç- bır suretle eşhasa satılamaz. Bunlar resmi daire ve müesseseler ihtiyacına tahsıs olunur". 19 uncu maddeye göre de: anlara her cins hayvan so- kulması yasaktır. Anca kanu- un (20) ve (21) inci maddelerınde yazılı hiikumler dairesinde Devlet or- manları içinde bulunan yaylak, kış- lak ve otlaklara ve fevkalâde ahval- de Devlet Ormanlarına hayvan soku- lup otlatılmasına izin verilebilir". u hükümler ciddi olarak tatbik e- dılecek olursa bazı orman tahribatı- nın önüne geçileceği şüphesizdi. 17 nci maddenin birinci fıkrası eski ka- nunda hemen aynen mevcut olduğu halde iyi bir şekilde tatbik edileme- mişti. Orman içine yerleşme, tarla açma, yakma gibi orman vukuatının sayısı şaşılacak kadar yüksekti. Bu bakımdan, yanan yerlerde husule gel- len enkazın şahıslara satılamıyaca- ğını âmir olan hüküm çok isabetli idi. Gene yangın neticesi açılan sa- halara hayvan sokulamaması da ge- rekirdi. Çünkü ormancılar iyi bili- yorlardı ki kasten çıkarılan yangın- ların gayesi ya enkaz, ya otlak, ya da rla idi. Yangın sahalarına hayvan sokıılmasını yasak eden bir hüküm ot lak ve mera işleri hakkındaki bölüm- de yer alıyordu. Otlak ve mera işleri hakkındaki hükümler şöyle idi "Madde 20 —Devlet ormanları İ- çinde bulunan yaylak, kışlak ve ot- laklarla sulama — yerlerinde hakları olanlardan buralara — hayvanlariyle yahut hayvansız olarak girip çıkmak istiyenler; bu yerlere orman idaresi- AKİS'E ABONE OLUNUZ P. K. 582 — Ankara nin göstereceği yollardan geçmeye ve ormanlara zarar yenilemeye ma- tuf tedbirlere riayete mecburdurlar. evlet ormanlarında- ki otlaklara dışardan toplu olarak ve ya sürü halinde hayvan sokulup ot- latılması tanzim olunacak plânlara göre orman idaresinin iznine bağlı- dır. Plânlar otlak — zamanından evvel tanzim ve orman müdürlerince tas- dik olunur Fevkalâde hallerde Ziraat Bakan- hğiı Devlet Ormanlarına zarar ver- miyecek şekilde muvakkat olarak hayvanların ormanlarda otlatılması- na ait tedbirleri alır. u takdirde orman içinde ve dı- şındaki koylerın hayvan otlatılmala- rına müteallik işlere Orman Şefleriyle veteriner müdürü memurunun tanzim edecekleri plan- lar mahallın en yüksek mülkiye â- irle rafından tasdık edilerek ılgılılere teblıg olunu:! Yangın görmüş ormanlarla to- humlama kesimi sahalarında hiçbir suretle hayvan otlatılam. Madde 22 — Zir: at Bakanlıgı, Devlet Ormanları içindeki ağaçsız yaylak ve otlakların tanzim, tevsi ve ıslahi hususunda — gerekli tedbirleri alır". Bu hükümler de ümit verici idi. Ancak kıl keçisi meselesini kökün- den halletmeden ormanları kurtar- mak mümkün olamıyacağını düşün- mek gerekirdi. Bir istatistiğe gore dünyada 40 milyon kadar kıl keçisi vardı. Bunun 20 milyonu Türkiyede idi. V. böli muhafaza ormanların- dan bahsedıyordu Arazi kayması ve yagmurlarla yıkanması tehlikesine mâruz olan yerlerdeki — ormanlarla, meskün mahallerin havasını, şose ve demiryollarını, toz ve kum fırtınala- rına karşı muhafaza eden ve nehir yataklarının dolmasının önüne geçen veya memleket müdafaası için mu- hafazası zaruri görülen Devlet Or- manları veya maki veya fondalarla örtülü yerler daimi olarak: tahrip e- dilmiş veya yangın görmüş Devlet Ormanları da istihsal ormanı haline gelinceye kadar Ziraat Bakanlığınca muhafaza ormanı olarak ayrılabile- ceklerdi. Devletten başkasına ait or- manların da muhafaza ormanı olarak ayrılması mümkünı Milli parklara ayrılan VI ncı bö- lümde: "Orman Genel Müdürlüğü: mevki ve haiz oldugıı hususiyeti dolayısiyle luzum göreceği ormanları ve orman ejimine giren sahaları, memleketin ılım hayatının ıstıfadesıne tahsis et- mek, tabiatı muhafaza etmek, yur- dun güzelliğini sağlamak, halkın çe- şitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarım karşılamak, turistik hareketlere im- kân vermek maksadiyle (Milli park) olarak ayrılabilir" deniliyordu. VII. bölüm ile istihsal ve satış İş- lerine geçilmiş olunuyordu. Bu bö- lümdeki maddelerde hem ormanları- mızın iyi bir şekilde işletilmesi hem AKİS, 29 EYLÜL 1956