F E Feza Aya doğru merikada "White Sands" deneme sahasında en son Viking roketinin tecrübesi yapılıyordu. Roketin ateş- leme —düğmesine basılmasıyla, — uz- manların bulunduğu barakanın müt- hiş bir infilakla sarsılması bir oldu. Roketin kuyruk kısmı beyaz, turun- R tu larla roketin üzerine su sıkılıyordu. Fakat su peroxide tankına yakın kü- çük bir bölgeden çıkan alevlere ula- şamıyordu. İki gönüllü ortaya atıl- dı Roketin yanına gidecekler ve yan- ginin başladığı bölmeye su sıkacak- lardı. Bunlar peroxide'in her an infi- lâk edebileceğini, bunun ise 2256 kilo alkolü ateşliyeceğini bılıyorlardı Sonra, mesnedi yanarak has uğ- rayan roket üstlerine de dev rılebılır— di. Bütün bu tehlikelere rağmen iki gönüllü roketin yanına gittiler ve ateşi söndürdüler. Bu roket sonradan tamir edildi ve tecrübesinde yeryü- zünden 220 kilometre yüksekliğe çık- tı. Bu olayı geçenlerde yayınladığı kitapta -The Viking Rocket Story- anlatan — Milton İkinci sinde en fazla bilgiye onun sahib ol- duğu sürülüyordu. yle zamanlar olmuştu ki, Rosen bir anda hayati cbur kalmıştı. Meselâ Viking 8'in statik tecrübesin- de roket havada bozulmuş ve tecrü- be sahasının üzerine dogru gelmiye osen, TO- roketin deneme sahasındaki den birinin ÜUstüne, ikinci, halde ise belki bir şehrin belki bir kasabanın üstüne düşmesi ihtimali vardı. İlk günler White Sands Tecrübe Alanında ge- çen ilk günler belki de havacılı- ğın en heyecanlı günleri olmuştu. Bu- günkü gibi alam paylaşan askeri te- şekküller o zaman henüz ortaya çık- mamıştı; Her roket atılışından son- ra çölde jeep'ler arasında bir yarış başlardı. Jeep'lerdekilerin gayesi ro- ketin açtığı kraterin yanına herkes- ten önce varmaktı. Deneme sahasın- da çalışanlar bu ilk günlerde büyük güçlüklerle — karşılaşıyorlardı. Bil- assa Almanların V-2 roketinin bir tecrübe roketi olarak yeniden inşası mütehassısları çok — uğraştırmıştı. 1949 da ilk roketin göğe fırlatıldığı günden beri ilim —adamları, teknis- yenler turlu zorluklarla mücadele et- roket inşa edildikten sonra Tecrübe Sahasına götürülür- ken ufak çatlaklar husule geliyor ve tanktaki mayi oksijen gidiyordu, ucmasa bile oksi kının tamir edilebilmesi için boşaltıl- AKİS, 1 EYLÜL 1956 N ması gerekiyordu. Fakat "Viking"ler sarfedilen emeklerin de boşa gitme- diğini ispat ediyorlardı. Yüksek at- mosferik rüzgârlar ve atmosferik dansite ölçüleri Vıkınglerle elde edil- miş, dünyanın en yüksekten fotoğra- fi gene bir Viking roketinden alın- mış, kozmik ışınlarla ilgili tetkikler Vikingler sayesinde yapılmıştı, Sun'i peyk eniş ve gerçekten ılgı çekici bır ogramın "sun' peyk" prolesı teşkıl edıyordu "Van- uard" isimli "insansız" pe il- letlerarası Geofizik yılında göğe, dünyanın mahrekine fırlatılacaktı Sun'i peyk şimdi tamamlanmak ü- zereydi. Bunu inşa etmek için lâzım gelen bilgi, Amerikan fen adamları tarafından şimdiye kadar semaya fırlatılan roketler sayesinde elde e- dilmişti. Vanguard'ı irili ufaklı baş- ka peykler takib edecekti. Bütün salı vardır. Bu peykın kendisini fe- zaya fırlatmak için kullanılacak üç- lü roketin sonuncusundan kurtulma- sını temin edecektir. Pe mümkün olduğu kadar parlatılacak bu suretle hayanın mukavemeti ve sürtünme asgariye indirilmiş olacaktır. Sun'i peyk — yapılırken Amerikan Donanmasına mensup ilim adamla- rı sun'i peyk'i 130 mil yüksekliğe çı- karacak ve oradan arzın mahrekine atacak olan roketin hazırlıklarım bi- tirmeye gayret ediyorlardı. Üçlü ro- ketin içinde bulunacak olan motor- ların her Uç safha için de ayrı ayrı yer tecrübeleri yapılmıştı Mühendis- ler friksiyondan husule gelen hara- retin roketın burnunu tahrib etmesine , olacaklarına inanıyorlardı. Önceleri ilim adamları sun'i peyk'in yüksekliği 200 mille 800 mil arasında değişen bir mahrekte saatte — 1800 mil süratle seyredeceğini ve her 90 dakikada bir dünyanın çevresini do- laşacağını düşünüyorlardı. Fakat son tecrübelerden anlaşıldı ki sun'i ay elips biçimindeki mahrekinin en yük- sek noktasında dünyadan 1800 mil Sun'i peyk “Feza çağı'na doğru bunların bir tek gayesi vardı: İnsa- nı günün bırınde dunyanın dışındaki alemlere doğr. ola — çıkarabilmek. Bu yolculuğun başladığı gun dunya yeni bir çağa ” gire- cekti. O günler gıtgıde yaklaşıyordu Aya yapılacak seyahatin birinci mer- halesini sun'i peyk teşkil ediyordu. k magnes yumdan yapılmış 50 a pırıl pırıl bir küredir. Ağırlığı ıse 9 k 700 gram kadar- dır. Bu ağır lıgın yuzde seksenı koz- mik ışınlar ve yer çekimi hakkında bilgi edinmek için kürenin içine ko- nan elektronik cihazlardan ileri gel- mektedir. Kürenin cidarının kalınlığı ise yarım milimetredir, Sun'i peykin dört tane bükülebilir anteni, bir de kendi kendine açılan bir irtibat maf- uzakta olacak ve dünyanın etrafında saatte 1900 mil süratle dönecekti. Bu sürat azaldıkça peyk dünyaya yak- laşacak ve nihayet atmosfer tabaka- sının içine girinci sürtünme tesiriyle bir anda kaybolacaktı. Bazı şüpheci ilim adamları "Van- guard"ın yer yüzünden ayrılabilece- ğine pek ihtimal vermemektedirler. Bu ışle ugraşan Donanma mütehas- sısları ise sun'i ayın tasarlandığı gıbı arzın mahrekine atılacağım ve in- sanlara seyyareler arası seyahatler yolunu açacagım iddia etmektedirler. Onlara göre, şimdilik halledemiye- cekleribir müşkül yoktur. Sun'i ay belki de gelecek sene bu günlerde dünyanın etrafında dönme- ğe başlamış olacaktır. 31