ULAŞTIRMA P.T.T. Telefonlar manda sokakların gene ka- künklerin, boruların dö- gören — Ankaralılar merak edip te bu faaliyetin sebebini araş- tırınca, telefon tesısatının genışle- kamın bile hakiki talebi karşılayaca- ğı şüpheliydi. Bir müddet sonra tek- rar telefon isteyenler sıraya girip senelerce beklemeye — mecbur kala- caklardı. Zira Ankara gün geçtikçe büyüyor ve telefon gibi bir kolaylığa olan ihtiyacı ayni nisbette artıyordu Aslına bakılırsa niye; helvası"n nce eve veya yazıhaneye bir telefon al- mak için aylarca - bazan senelerce - bekleniyor, bin kapının ipi çekiliyor- du. Bir kere de telefon alındıktan sonra şikâyetlerin ardı arkası kesil- miyordu. Telefon, evin buz dolabın- dan, çamaşır makinasından, elektrik radyosundan olarak kendini edildiği 4 ay içinde P.T.T. nin tahsil ettiği bakım ücretinin yekünu 7 milyon liraya baliğ olmuştu. Fakat bu parayı ödeyen aboneler, hasıl olan durumu elbette P.T.T. idaresi gibi memnuniyetle karşılamıyorlardı. He- le bu aboneler içinde mesleği hukuk- la ilgili olanlar, bu paraların kendi- lerinden haksız olarak alındığı ka- naatındaydılar. -Avukat İhsan Uçal da bu davacı- lardan biriydi. P.T.T. idaresiyle im- zaladığı mukaveleye göre, idarenin kendisinden "bakım ücreti" namı al- tında fazla ücret almasını doğru bul- muyordu. İdarenin haksız olduğu ka- AKİS, 1 EYLÜL 1956 naatındaydı. Fakat telefonlarının ke- nin savunmasında ileri sürdüğü mu- kavelenamenin 21 inci maddesi ta- rife ve talimatnameler üzerinde hü- kümet tarafından yapılacak değişik- liklerden bahsetmektedir. Nitekim davalı vekili ihdas olunan hat kime * Bu kısım yayının orjinalinden kaynaklı hata nedeniyle indekslenememiştir. b nman mukavelenamesının 5 tün teferruat ve tesisatın heyeti u- mumiyyesinin idaresinin malı lduğu yazılı bulunmaktadır. endi malının bakımı lüzumlu ücreti dâvâlı idareni anı bulunan si mevcud mukave re kabil olmadığı gibi dâvâlı vekili- tarihinde. Verilen karar, taraf vekil- lerinin yüzlerine karşı usulen tefhim kılındı." Fakat bu karardan sonra P.T.T. nin 7 milyon lirayı abonelere iade et- mesini beklemek doğru olmazdı. Zi- ra İhsan Uçul'un dâvası şahsiydi. Yal— nız ne var ki, yol artık açılmıştı. abonenin idareyi dâva ederek ke ndı- sinden tahsil edilen "bakım ücreti"ni geri istemesi mümkündü. Telefon Alan pişman, almayan pişman.