Dizzy Gillespie Ankara'da karşılanıyor “Bebop 'çular çabuk anlaştılar Halk için musiki Bu turne ıçın teşkil edilmiş grup, Gillespie' nın şimdiye kadar kur- duğu dördün! orkestraydı Bundan oncekılerın hepsinden daha iyi, hepsinden daha muntazamdı. Gü- nümüzün en üstün caz orkestrası sa- yılan Count Basie'ninkiyle aynı çap- - bazı görüşlere göre de onun fev kind - olduğu bellıydı Orkestra ü- yelerinin dörtte ız - solist anatkarlardı Orkestra- nın icrasında şaşmaz bir disiplin, hayret verici ritm kesinliği ve azzam bir swing, coşturucu bir can- hlık, kan kaynatıcı bir hararet var- idi. Fakat program, böyle bir orkest- ranın ve solistlerin müzikal değerle- rini, en uygun bır iklim içinde orta- ya koymaktan halka vasıtasız hesaplanmıştı. Bununla beraber ge- rek ferdi ve gerek topluluk değerleri, soğukkanlı cazseverleri bile tatmin edecek nisbette sunuldu. İlk kısım, caz tarihinin gözden — geçirilmesine devreler, ci kısma, Dizzy'nin öz üslübu da- ha çok hakimdi. Orkestranın iki şar kıcısı Herb Lance ve Dolly Saulters ve bilhassa uzun solosunda davulcu Charlie Persip, halkı galeyana geti- ren bir enerji kaynağıydılar. Dizzy- nin, kendisini hava meydanında kar- şılayan "bando" nun şefi olan trom- petisti sahneye davet edip Dızzy Gülespie'den Muvaffak Falay'a; ca- a olan müşterek sevgimizin nişane- ' yazılı bir gümüş tabaka hediye etmesı, bir kadirşinaslık jesti olarak takdir topladı. Hele orkestranın kom- iseri, "İstiklâl Marşı"mızı çalarak kapaması tezahüratı daha da arttır- AKİS, 28 NİSAN 1956 dı. Konser bittikten sonra sevgi nü- mayişi sokaklarda devam ediyordu. Açık havada ca. Büyük Sınema'dakı konserden bir gün önce orkestranın başlıca so- lıstlerı, Türk - Ame! rıkan Derneği'n- de verılen gardan bir "jam session" (irticali ıcranın tatbik edil- diği caz toplantısı) yaptılar Bu, caz sanatının gereklerını yerine getirme akımından, "resmi" konserlerine nis betle, daha da başarılı bir gösteriy- di. Kütle isterisi yaratacak usullere başvurma yerine Dızzy dahil bütün solistler, daha sa daha ölçülü ve ifadeli bir gidişle (legerlerının hakiki urumunu ortaya ].oydular, şahsiyet lerini belirttiler. Dizzy'n ne kadar büyük bir trompetist, ne üstün bir emprovizatör oldu a iyi anla- şıldı. Billy Mitchelli, —modern tenor saksofon stilinin tipik bir temsilci- sıydı, bununla beraber çalışında hiç- ir "dev”'in tesiri bariz olarak görül- sahibi, mantıklı e oods - beyaz - Charlie Parker ve Lee Konitz tesir- lerini ustalıkla birleştirmiş, sağlam teknikli bir altocu idi. Joe Gordon, Dizzy'den ancak bir gomlek aşağı, aynı üslüpta çalan, mükemmel trompetıst idi. Tenor saksofon Ernıe üstün bir solist sayılamazdı; fakat gııvenılır bir "yan-adam" oldu- ğu phesizdi. Trombonist Frank Re- yumuşak tonu ve akı- cı cümleleriyle parladı. Charlie Per- sip (davul), Nelson Boyd (kontrabas) ve Walter Davis (piyano) kudretli ve rahat bir ritm kısmı meydana ge- tirmişlerdi. Dizzy Gillespie'nin konserleri, bu çapta musiki hareketlerinin - caz ve- ya klâsik - Ankara'yı daha medeni, daha fazla düşünen ve duyan bir şe- hir haline getireceğinin deliliydi. F ; müyordu: şahsiyet - beyaz - Okuyucu mektupları Partiler hakkında AKİS'in hükümeti tenkit et- mekten muhalefet partileri- nin haline bakmaya vakit bula- madığı anlaşılıyor Muhalefet liderlerinin son eki mi- tinglerde yaptıkları teşbıhler o kadar basit ve çirkindi ki, bir vatandaşın bundan üzüntü duy- mamasına imkân yoktu. Gönül, mecmuanızda hükümetin icraa- tı yanında bu gibi hâdiselerin de akislerini bulmayı arzu edi- yor. Aksi halde zihinlerde ta- rafsızlıktan — ayrıldığınıza dair şüphelerin belirmesini hoş gör- meniz icab edecektir. Kemal Alkur - Kars C.H.P. nin menfaati ölçüsüyle hareket etmeye başladınız. Hizmette Ulus'u geçtiniz. Diğer mııhalefet partilerini bile C. H. cesaretli mücadele tarzınıza uy- gun olan yol, bu F*Guneş Bursa 9 9. sayıda çıkan "C. M. P. İs- tikbalin iktidar partisi" yazı- sını AKİS'e yakıştıramadım. Bir partinin tenkide tahammül edememesi kendine ait bir ku- surdur. Fakat AKİS'in bir tav- zihe alayla değil, fikirle muka- bele etmesi lâzım gelmez miy- di o urk - Tirebolu Politikacılar hakkında AKIS bir D. P. milletvekilinin 'M. M. kürsüsünden Ar- _ıantınde Peron bertaraf edilir edilmez basına ispat ha nındığı hususundaki sozlerıne sütunlarında yer vermişti Tam ir demokrasi anlayışı içinde hareket eden bu milletvekilinin resmini İS'te goremememı- zin sebebi acaba nedir-? AH Çoban - Ordu * Dış politika hakkında Sıkı sıkıya bağlı olduğumuz Batı âlemi devletleri dış po- lıtıkalarım yeniden ayarlarken bizim olduğumuz yerde saymamızın sebebi nedir? Dış politikamızı zamanın şartlarına göre gözden geçirmek için me suliyet mevkilerini işgal edenler ilham mı bekliyorlar?. İrfan Sonmez - İzmir Eğitim hakkında Bir — mektebin gezısınden bah- sederken kullandığınız "A- G: ciler” gibi tabirleri hafif . Yazınız da bana biraz mü- balagalı gibi geldi. XXI. asrın mak lâzımdır. . , Tamer Örere - İzmir 29