alâkayla takip ediyordu. İşte bu sıra- da spikerlerden Can Okanın şef Mu- zaffer İlkara bir pusula uzattığı gö- rüldü. Muzaffer İlkar radyonun Türk musikisi yayınları şefiydi ve progra- mı o idare ediyordu. Spikerin uzattı- ğı pusulaya baktı Cumhurbaşkanı sanatkârları 1st1yordu Muzaffer İl- kar Cumhurbaşkanının zaman — za- n Radyoevine gelip alaturka mu- sıkı dinlediğini bıhyordu Fasıl de- vam etti ve 21,30' da bitti. Muzaffer İlkar arkadaşlarından kalkmamala- rını istedi. Fakat sanatkârlar kalk- mayınca dinleyiciler de programın devam edeceğini sanmışlar ve kalk- mamışlardı. Türk musikisi yayınları şefi programın bittiğini söyledi. Sa— londa bir karışıklık vardı. Nihayı dinleyiciler dışarıya çıkarılabıldıler Sanatkârlar hâlâ oturuyorlardı. Zan- nedilmişti ki Cumhurbaşkanı Celâl Mediha Fidan. Davete icabet eden saz sanatkarları da retti: dia Tunççekiç, Ruhı Günal, din Sığmaz, Nev Sümer Duygulu, Suad Sayın Selâhaddin Er köse, Hüseyin ; Köşkteki fasıl Sanatkarlar Çankaya — köşkünde dikkatle ağırlandılar. Cumhur- başkanlarının ikametgâhı olan Pem- be binaya girdiklerinde evvela mer- mer hole alındılar, oradan tavanın- da üç tane avize sallanan büyük ye- mek odasına girdiler. Onun yanında- ki aynalı salon da davetlilere ayrıl- mıştı. Yemek odasında Cumhurbaş- kanı Celal Bayar ve o gece Ankara— da bulunan bakanlar vardı. Cumhur- başkanı bakanları hakikaten 1ftar Yenilip i- Şimdi, ihtimal ki kulakların vakti nezdine celbetmişti. çilmişti. YURTTA OLUP BİTENLER Salonda davetli hanım yoktu; Cumhurbaşkanı Celal Bayar bakan- ları yalnız çağırmıştı; — refikalarıyla birlikte değil... Zaten daveti haber alan gazetecılerı yanıltan da bu ol- muştu. Zira düşünmüşlerdi ki eğer Cumhurbaşkanı bir ziyafet verseydi veyahut tertiplenen bir konser olsay- dı elbette ki bakanlar zevceleriyle birlikte gelirlerdi. Madem ki tek baş- larına gelmişlerdir, o halde memleket meseleleri görüşülecektir. Muhabirle- rin kusurları buradan başlıyordu. Okunan şarkılar Fasıl — saat onda başladı ve bir kü- çük arayla sabahın birine kadar devam etti. Sanatkârlar çok güzel şarkılar söylediler ve Cumhurbaşka— nıyla davetlilerine hoş bir e ge- içirttiler. Koronun söylediği "Haydar Haydar" pek beğenildi. Fahriye Ca ner arzu üzerine Rumeli şarkıları o Bayar gelecektir. Halbuki Cumhur- başkanı gelmeyecekti; Muzaffer İl- kara verilen pusulada sanatkarların Çankaya köşkünde beklendikleri ya- zılıydı. Hep beraber yukarıya gidile- cekti. Ancak Köşkten sadece kadir» okuyucularla saz sanatkârları davet edilmişlerdi; erkekler istenmiyordu. Kafileyi götürmek üzere de Köşkün resmi arabaları Radyoevine gönderil- mişti ve kapıda bekliyordu. İki saz sanatkârı kanuni Necdet Varol ve Udi Halil Aksoy özür dilediler. Git- meyeceklerdi. Diğerleri otomobillere bindiler ve Çankayaya çıktılar. Cum- hurbaşkanı Celal Bayarın - davetlisi Kadın ses sanatkârları şunlardı: Ne- vin Demirdöğen, Gönül Akıncı, Fah- riye Caner, Zehra Küçük, Mualla A- racı, Mefharet Atalay, Nursal Ke- mani, Ceyda Karasu, Sevim Erdi, AKİS, 28 MART 1956 pası giderilecekti. Devlet adamları- mızın-bir kısmı viski, bir kısmı mey- va suyu içiyordu. Cumhurbaşkanı Celal Bayarın elinde portakal suyu bardağı vardı. Muzaffer İlkar da sa- natkârların başında huzura kabul e- dilmişti. Buna mukabil asistanı Ab- dullah Özman — dışarda bekliyordu. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Muzaf- fer İlkarı karşıladı, alaturka musiki kudu Bunların arasında irne köprüsü taştan" "Sen çıkardın beni baştan" türküsü bilhassa alkış topladı. Ay sanatkarın — "Köşküm var derya: karşı" şarkısı da büyük alâka çe ti. Dinleyicilerin' ekserisi geçenler: Birecik köprüsünün açılış törenin de bulunmuşlardı. Mefharet Atalay soyledıgı "Neye baksam, neyi gö- dinlemek istediklerini bildirdi ve her sem” şarkısı gecenin sükse yapan sanatkârın kendi arzuladığı, sevdiği parçayı söylemesini rica natkârlar — yerleştiler. Kenarda bir ses alma âleti duruyordu, fasıl ban- da da alınacaktı. Hanımlardan bir kısmı bu bandın her halde Cumhur- atıyla başkanlığı arşivlerinde muhafaza e- dileceğini düşündüler ve Üzerlerine aldıkları tarihi vazifenin mesuliyeti- ni hissettiler. şarkılarından oldu. Davetliler sanat kârları alkışla teşci ediyor, alakala- rını esirgemiyorlardı. Buarada Mali- e bakanı Nedim Ökmen ses san kârlarından Nursal Kemaninin san- anlayışlı bir şekilde alâkalı dı. Bakanların hemen hepsinin eğlen- dikleri görülüyordu. İçlerinden yal nız Ethem Menderes son derece acı ve ciddiydi. Adeta arkadaşlarım l1