3 Aralık 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

KADIN işlemektedir. O yaşta çocuk lokoma- tif olur, otomobil olur, kurt olur. Fa- kat kurt masallarını ona fazlaca an- latıp, korkutmak ta ayrıca lüzum- uzdur. 3. Neden, niçin yaşı. Çocuk dört yaşına gelmiştir İşte güzel bir muvazene — yaşı. Asap ve beden sistemi — arasındaki rabıta daha ıyıdır Kısacası dört yaşındaki nesi beyın tarafından İyi kontrol edılen, iyi işleyen bir maki- ne B yaşta ogrenmek arzusıı hudut suzdur An bab devamlı — bir neden ve ıçı yagmuru altmd a- Cevaplara dikkat Çunku çocuğun tenkit kabılı etı he- nüz mevcut değildir. ve dunyayı, zun zaman gosterdıgımız şekılde gö- recektir. Bu görüşte ne yalan, ne lü- zumsuz hayaller, ne de azla — kuru bir zihniyet hâkim olmalıdır. Şayet bu yaşlarda çocuk, anne ve babasına cinsi meseleler akkında sualler so- rarsa, anne ve baba bun: sade bir lisanla, doğru cevaplar veı'melıdırler Ve bilhassa şaşırm amalıdırlar. Za- ten çoc ne söylense, gayet büyük bir sadelıkle kabul edecektir. Beş yaş, terbiyecilerin sevdikleri bir yaştır. Bu yaşta çocuk, o ana ka- dar iyi idare edilmişse, söz dinler, se- vimlidir, muvazenelidir. Harekete meden, ekseri, izin ıster, çocuk bahçelerıne düşkündür. Küçük kar- deşi ile iftihar edebilir. lısanı zen- gınleşmış ır, yabancı lısanları kolay lıkla öğrenir, büyükleri taklit eder. Beş yaş, çocuğun kendı kendine ha- kim olduğu yaştır. Devamlı bir kriz olan inkişaf senelerinde beşinci yaşı bir huzur yaşıdır. 4. Diş meselesi.. Altı yaşında çocuk birden değişir. uysuzla!: şmıştır. Fizyolojik inki- şaf fazlalaştığı için ruh —melekeleri Anne ve çocuk Bu bir sanattır Kadınlar Ne Konuşurlar? kadın, bır araya gelince, ne konıışul er oku, yucularımın arasın- da, erkekler de varsa (ki bunu ü- mit ederim çünkü bizim dertleı'ı- miz onları da, yalandan alakadar eder) bu erkeklerın bıyık altın- dan gülüp, şu cevabı verdıkleı'ını duyar gibi oluyı “— İki ka d bır araya gelin ce, tabıı fistandan, kurdeleden bah- sedilir. Muht rem okuyucularımın, bu hususta yanıldıkları muhakkaktır. Kadının T- kek işine karışmadığı — devirlerde nasılmış pek bilemiyorum ama, uzun zamandır, hele şu son birkaç senede, iki kadın bir araya gelin- ık v ok kon ce SI ço nuşulan mev hiç şuphesız hayat paha lılığıdır... Evet adın meclislerin- zua ne Dior'un ne de Hilton'daki efile mevzuu domatesin fıyatı, çayın kalitesidir. Ondan ufak bir baglantı ile siya- sete çılı Evet siyasete. Belki bu siyaset erkeklerin yaptığı si- yasetten biraz farklıdır. Meselâ en hararetli bir siyasi konuşma- degıştıren bakanların veya bakan vekıllerının ısımlerını bilmemekte hiçbir rmez, uzun boylu tehlıkelere de gırış şekerin nin yoklu ğunu, ve- sait para: ay arlanmasını he- saplar lıukm verir... Evet, e- ğer çarşıda pazarda pahalılık var- sa, dükkânlarda "şu yok, bu yok" fiyatım, kahv nın bun uyduramaz. Çocuk süt dışlerını degıştırecektır Çocuk ken- disine olan emniyeti tamamile kay- betmiş durumdadır. Ve ıstedıgını pek bilmez. Çıkolata alır, gözü çiklette kalır, reçel ıster, ekmegını yarım bı- rakır. Arkadı aşları ile oynarken, so- kağa çıkan annesi ile gitmek arzusu gosterır, tam annesı ile yola çıkar- ken, . Annesini sever, ok- şar bırden degışır gıt diye haykı- Bıı reaksıyonlar anormal degıldıı' Anne bunu bilir fazla zülmez hatta bu zor yaşta, onun bazı aca- yiplikler yapması hislerini içine gö- meceği yerde, dışarı vurması daha da faydalıdır. ede çocuğu sıkı bir disip- lin altına almaktansa, hareketlerinin rinde durmamak, bazan görme- mezlıkten, duymamazlıktan gelmek, bazan işi bir şaka ile geçıştırmek ha- diseleri büyütmemek lâzımdır. 5. Şahsiyet yaşı. Yedi — yaşındaki çocuk dü: Mantığı işler, iyiyi kötüyü ayırt etmesini mükemmelen bilir. Aynı za- Jale CANDAN sa ve hayat pahalılığını omuzla- rında lııssedıyorsa ar, evinde, ahb aplarına veciz bir iktisadi hi- tabede bulunur. İşin tuhafı, ekse- ri birçok mevzularda, birbirlerini nakzetmek haz duyan kadın- r bu vzuda kolaylıkla anla- şır bırleşı Geçenlerde boyle bir mecliste bulunuyordum ve bir hanım, neş'e içinde, elindeki gazeteden muhte- lif parçalar okuyor, diğer hanım- lar zevkle onu dınlıyorlardı Mem- lekette gayet canlı, faal bir siya- si hava mevcuttu... Herkes kendi düşündüğünü, evet aylardanberi düşündüğünü, işte nihayet gazete sutunlarında buluyordu; am d istediği gil Artık te nkıt yalnız muhalefetın degıl iktidar millet- vekıllerının de hakkı olmuştu. Bu ye- ümidi. ki in ışıklarını bır parti miydi? Yoksa teker teker bunun böyle olmasını mı istemiştik? Herhalde memle- kette serbest münakaşa, hür dü- şünceler dahi tekrar açılıyordu ya, artık korkacak birşey olmamış ti. Eğer bu böyle ise herşeye, bü- yük bir mıt ve nikbinlikle bakıla- bılırdı İktisadi vaziyet duzelecek- inkılâplarımızın birgün — çiğne- nebılmesı ihtimali ve yordun bir- çok yerlerini saran "kara çarşaf“ sılınıp gidecekti, Türk kadını proğ- mlı bir sıkıntıya katlanacak, memleket uğrunda her mucadeleyı seve seve kabul edecekti.. Ve kim bilir, belki bırgun, ge- ne iki kadın yanyana gelince, ra- fıstandan, kurdeleden bahsedebilecekti.! manda bu, onun şahsiyetinin kuvvet- lendiği bir yaştır. Emirlere eskisi ka- dar kolaylıkla itaat etmesini sevmez, tazyik ve fazla baskı onu ısyana sü- rükler. Bu aştakı çocuğa — "çabuk ellerını yıka" demektense — "Ellerin kirli" diye yıkamayı hatırlatmak da- ha doğrudur. Yedi yaşındakı çocuğun ahlak prensıplerı gayet kuvvetlidir. Ailele- bu hususta gayet hassas davran maları icap eder. Yerine getirilme- yen vaitler, tutulmayan sözler çocu- ğa fazlaca tesir eder. Hele ailenin yalanım, dürüst olmıyan hareketleri- ni görmek çocuğa derin — bir ıstırap verebilir. Çocuk okumaya başlamışsa, ma- sal ve hikayelerle meşgulse, hayalini fazlaca işletir. Bu yaşta bir oğlan çocuğun kutuplara seyahat ettiği, bir kız çocuğunun kendısını bir padi- şahın kızı olarak gördüğü, kendi ken- dine konuşup oynadıgı çok vakidir. 6. Kökleşme yaşı. Sekiz yaşındaki Ççocuk, artık bir üçük insandır. Fizik bakımdan hareketleri, yüz mimikleri tamami- AKİS, 3 ARALIK, 1955