DÜNYADA OLUP BİTENLER yaramıyordu. Bundan üç hafta kadar evvel, bir ara, seçim meselesinde bır anlaşma- ya ulaşıldığı sanılmıştı. Milli Meclis, Edgar Fabire'un teklıf ettiği tarih ile sistemi kabul etm bunun üze- rine gürültüler biraz yatışır gibi ol- muştu. Fabire, seçimlerin 11 Ara ta ve "büyük bölgelerde aday lıste— leri" sistemi ile yapılmasını istemiş unu bir güven oyu meselesi ad- detmişti. Gerçi bazı büyük partile- rin işine gelen, bu sistem merkez par- tilerinin büyük muhalefeti ile kar- şılaşmamış değildi. — Fakat Faure. güven oyunu almaya muvaffak ol- muştu. Bu güven oyundan sonra da seçimlerin 11 Aralıkta — ve "bü bölgelerde aday listeleri" sistemi ile yapılması beklenirdi. Ancak bundan sonraki gelışmeler beklenildiği — gibi çıkmamış, Anaya: gereğince bir kere de cumhurıyet Meclisinde go- rüşülmesi gereken kanun. lis tarafından bir defa daha gozdeıı geçirilmek üzere Milli Meclise hava- le edilmişti. cumhuriyet Meclisi seçimlerin ta- rihine itiraz etmiyordu. Onun itiraz ettıgı yenı seçim sistemi idi. cum- iyet Meclisine göre, yeni kabul edilen sistem eskisinden - eski siste- me “apparentement - birleşik liste" sistemi denılıyordu pek az farklıyı dı. Bu "az fark" yeni seçımden bek- lenilen fayılayı temine kâfi değildi. Eğer seçim sisteminde — gerçek bir yenilik isteniyor, seçim — sisteminin değiştirilmesinden mesut netıceler elde edilmek arzulaıııyoı'sa "ufak bölgelerde tek isim" usulünü kabul- den başka çıkar yol yoktu. Cumhuriyet — Konseyinin bu tekli- ünde eski Başbakan Mendes-Fran- ce'ın büyük tesirini görmemek müm- kün degıldı Radikal Mendes-France şiddette, "arrondissement — ufak se- çim bölgelerinde tek isim" sistemini istemekteydi. Eski Başbakana göre, merkez partileri, cak bu sistem sayesinde Mecliste bir istikrar unsu- ru olabilirler, böyle bir istikrarı te- min edecek çoğunluğu kazanabilir- lerdi. cumhuriyet Konseyi, kanunu tekrar görüşülmek üzere İ yolladığı zaman Mendes-France, rondissement" sistemini bir kere da- ha savunmak imkanını buluyordu. Ancak seçim sistemi üzerinde ya- pılan ikinci müzakerelerde de Men- des-France'ın umduğu netice elde edilememiştir. Edgar Fabıre, bu mü- zakereler sırasında da ağır basmış ve hoşlanmadığı tek isimli listeler sistemini, ustaca — bir manevra ile bertaraf etmesini — bilmiştir. Tekrar en oyu meselesi yaptığı bir tek- lıtle, 11 Aralıkta yapılmasını ıstedı— ği seçımlerın halen mevc "appa- rentement" sistem cereyanını temin eden Fabire, 293'e karşı 298 oyla güven oyu da almıştı. Meclisin güven oyu vererek kabul ettiği bu ikinci teklifle kurulan sistem, birle- şik liste sistemine ufak bazı değişik- likler de getirmiyor değildi. 14 Acayip bir yarış Ancak, öyle anlaşılıyordu ki cum- hurıyet Mec!i Fabire'un — arzula- rını yerine getırmemek için bir fır- satı kaçırmayacaktı. Fabire'un Milli Meclisten geçirmeye muvaffak oldu- ğu kanunların karşısında — dikilecek, seçim konusunda ıstedıgını elde et- meden seçime dair kanunu onaylamayacaktı. Gerçı seçim tari- hine bir itirazı yoktu, fakat mutla- ka "arrondissement" sisteminin ka- bulünü istiyordu. Bu bakımdan Fau- re'un ikinci teklifi de cumhuriyet Meclisinde takılmış, bir kere daha görüşülmek üzere tekrar Milli Mec lise iade edilmişti. Secim sisteminin Milli Mecliste- ki üçüncü müzakeresi sonunda niha- yet Mendfes-France'çılar "arrondisse- t ufak bölgelerde — tek isim' sistemini Meclise kabul ettirmiş bu- Edgar Faure komünistler Desteği : lunuyorlar. Bu, eski De Gaulle'cüle- rin merkez partilerine iltihakı sonun- da mümkün olmuştur. Bunlar, şimdi- e kadar, oylarını Fabire'un teklifle- ri lehinde kullanıyorlar, hazan da ta rafsız kalıyorlardı. a merkez partılerıne iltihâk etmekle hükümeti ç bir durumda bırakmışlardır. son verdiği oy- "arrondisse- Fransız Meclisi larla yeni seçimlerin ment" sistemine göre — yapılmasını kararlaştırmış bulunuyor. Bu siste- me göre, seçim çevreleri oldukça kü- çültülecek, her çevreden tek bir a- day gosterılecek ve bu aday, ilk tur- da mutlak çoğunluğu kazanamadığı takdırde İkinci bir tur daha yapıla- caktır. Merkez partılerının iddiaları- na göre, halk oyunu tam anlamıyla belirtebilecek tek sıstem budur. cak bu sistemin kabulü seçım tarıhını de kendiliğinden değiştir- miştir. Edgar Faure; bu konuda bir oylamaya geçilmeden önce, Meclıste yaptıgı bir konuşmada, eğer "tek isim küçük bölge" sistemi kabul e- dilirse, seçimlerin tekrar gelecek yı- la bırakılması gerekeceğini söylemiş- ti. Gerçekten bu sistemle yapılacak bir seçim daha uzun bir zamana ih- tiyaç göstermektedir. — Bizzat Baş- bakanın da belirttiği gibi, seçim 1966 Ocağından önce yapılamaz. Şu satırların yazıldığı ana kadar alman haberler Fransız seçim siste- mi ve tarihi hakkında başkaca yo- rumlarda bulunmaya imkân verecek kadar aydınlık değildi. Ancak şu darı kesin olarak söylenebilir: Se— çim tarih ve sistemi Üzerindeki gö- rüş ayrılıkları sadece Mecliste değil, kabinenin içinde de mevcuttur. Bu bakımdan, Fabire tehlıkelı anlar ya- şamaktadır Öyle görünüyor ki pek çok vartaları başarı ile atlatan bu- günkü Fransız kabinesi, seçim mese- lesinde en ciddi ımtıhanını veriyor. Birleşmiş Milletler İçeri giremeyenler Birleşmiş Milletler'deki gasyonunun bulunduğu — daireden n Amerikan, İngiliz ve Fransız temlsılcılerı etraflarını çeviren gaze- te " Rus dele- Devlet üzerinde an- laşmaya vardık dedile Yalnız on sekizincisi üzerinde anlaşamıyoruz." Şu satırların yazıldığı ana kadar gelen haberlerde, bu on sekizinci Dev let üzerinde de bir anlaşmaya va- rıldığına dair en ufak bir işaret bi- le bulunmuyordu. Demek ki, Birleş- miş Milletler'e kabulü istenen on se- kiz devletin üyeliği hâlâ askıdadır. 1946 yılının Haziran ayında, San Francisco'da, in dünya devletle- rine açık bir teşkilât — kurduklarını zanneden galip Devletler, bu teşki- lâta yeni üye kaydı hususunda koy- dukları maddenin ilerde ne gibi ih- tilâflara yol açacağını herhalde akıl edememışlerdı Doğu Batı mücadele- si arasında, Birleşmiş Milletler Ge- nel Kurulunun ilk toplantısını yap- tığı 1946 Ocağından bu yana, sadece dokuz yeni üye kabul edılebılmış- tir. 1945 Haziranında imzalanan Bir* leşmiş Milletler Andlaşmasının dör- düncü maddesine güre "İşbu And- laşma vecibelerini kabul edip, bun- ları yerine getirmeye muktedir istekli olduklarına Teşkılatça huk- medilen" diğer barış sever Devlet- ler, Antlaşmaya imzalarını - koyma- mış olsalar bıle, sonradan Birleşmiş Milletler üyesi olabilirlerdi. Ancak bu devletlerin barışsever ve işbu And- laşma hükümlerini "yerine getırmeye muktedir ve istekli olduklarına" Teş- kilâtın hangi organı karar verecek- ti? Bu suali, aynı maddenin ikinci fıkrası, hiçbir tereddüde mahal bı- rakmayacak bir açıklıkla, şöylece ce- vaplandırıyordu: şartları haiz olan her Devletin, Birleşmiş Millet- 3- ARALIK AKİS, 1955