lemek icap ederse bu korkunç bir la- kaydilikti. Müteakip günlerdeki ça- lışmalarda Amerikalı antrenörün ha- rıl harıl not tuttuğu gözden kaçmı- yordu, vakıa bu hususta bir açıklama yapmamıştı, ama antrenörün Milli Takıma eleman tespitettigi kuvvetle muhtemeldi. Ban çevrelerde — Milli Takımı üç kişinin tespit edeceği söy- lentileri dolaşmaktadır. Bu üç kişi: Amerikalı antrenör Samuel Fox, Va- hit Çolakoğlu ve Yakavos Bılektır Doğrusu takımın tespitine gerek Ya- kavosun ve gerekse Vahit'in karış- ması hiç te memnuniyet verici olma- uda konuşan selâhi- yetlıler ınsıyatıfın tam, n Amerika- ha e bıral kılması tezını müda- faa et ekt dırler Evet bu şekilde düşünenler haklıdırlar. Çünkü; maalesef bu güne kadar tes- pit edılen takımlarda seleksiyoner- ler renk müdafiiliğinden kendilerini kurtaramamışlar ır.. Bu sözler hiç bir zaman Vahit Colakoğlu'nun ve Yakavos Bılegın kulüpçülük yaptığı şeklınde izah edilmemelidir. Bu sade- e bir arzudur. Profesyonel lig hikâyesi Günlerden bir gün basketbol teknik müşavere heyeti bir toplantı yapa- rak profesyonel olan Gün düz'ün oynayabilmesini temın etmek maksadıyla mevcut talimatnameye şöyle bir madde ılave etmişti: Bir sezon profesyonel futbol takımında oynayan bir futbolcu, basketbol lig- lerinde oynayabilir. Bu madde tama- men ıilmaz Gündüz'ü oynatmak maksadiyle konulmuştu. Gaye a buydu. Kararı alanları hoş gör- mek icap ederdi. Çünkü basketbol sözde amatör bir spordu. Hattızatın- da büyük kulüplerde para almıyan bir tek basketbolcu bile yoktu. He- yet bunu bildiği i ıçın Yılmaz ı bu dert- n kurtarmıştı. t bu da kafi degıldı unku Yılmaz Mıllı Takımda oynayamıyordu. sebeple yeniden bır toplantı yapıldı, bır defaya mah- olmak üzere Yılmaz Gündüz pro fesyonellıkten amatorluge döndü. Ar- tık istişare hey'eti yukarıda izah et- tıgımız ek m dd eyi ortadan kaldıra- bilirdi l)una şımdıkı halde lüz da hi kal Ve ayrıca, yen manlar kazanabılmek Yılmaz gıbısı- ni yetiştirmek ımkanları her an mev- cut iken bir kişi için bu şekil bir ta- limatname değişikliğine gitmek lü- zumsuz - hem de çok-bir hareket idi. Basketbol — teşvik — turnuvaları bıraktığımız hafta içerisin- Sarayı nın trıbunlerıne şöyle bir göz tanlar müsabakalara halkın verdiği eh mmıyetı anlamakta guçl ük çek- mediler. Haftanın en iyi derecesini Galatasaray - Vefayı 99-48 — Fener- bahçe de Beyoglusporu 98-56 yene- rek elde etmişleri Bu hafta yapılacak olan karşı- laşmalar turnuvanın hakiki şampiyo- nunu tayin edecektir. 34 ATÇILIK Yarışlar Kaza Yardım Sandığı Başı sargılar içinde bir adam, elinde ir or ve dilekçe ile Ankara Hıpodromu Müdürünün kapısında bekliyordu. Bir ay önce, Altay isim- li bir atla katıldıgı Jyarışta, eğerin kayması yüzünden düşmüş ve başın- dan mesleğini icra edemıyecek şekil- de yaralanmıştı. Hastahanede teda- vİ ediliyordu. Eline bir ay ata binme- sinin ve at çalıştırmasının sıhhatını tehlikeye koyacagını bıldıren bir de rapor vermişlerdi. Yunus Uğur adın- daki bu _ıokey, yaralandıgı zaman dogrusu maışetını temin için güçlük- lere uğrayacağını hiç aklına getır- mişti. Zira biliyordu ki, 195 2 nesınde kurulan bir Jokey Ka dım Sandığı vardı. Bu andık kendı- si gibi çalışamıyacak şekilde yarala- nan jokeylere çalışamadıkları zama- na ait ihtiyaçlarını gidermek, kaza ölümle neticelenirse geride bıraktık- larına bir miktar para yardımı yap- mak maksadı ile kurulmuştu. Bunun için de üç seneden beri koşuya kay- dedilen her at için bir lira sandık a- idatı olarak almıyordu. Ayrıca yarış- larda verilen para cezaları da, dığa irat kaydedılıyordu Kısacası Sandığın, maksadı karşılayacak ka- dar geliri vardı. en başka bir yerden gelırı ve bırıkmış parası ol- mayan jokey, kazaya uğradığı zaman sandığın hemen kendisine yardım e- deceğini zannediyordu. Fakat evde- ki hesap çarşıya uymamıştı. Yunus Uğur, bir aydan beri elinde Tr: raporu her gün Hipodrom Müdürlüğüne mü- racaat ediyor ve her seferinde de e- li boş olarak geri dönüyordu. Bundan başka bir de jokeylerin kendi aralarında kurdukları bir der— nek vardı. Yunus Uğur, maddi kânlarının pek — mahdut oldugunu bildiği halde bir de Jokeyler Derne- ğine baş vurdu. Jokeyler Derneği Başkanı Ahmet Uslu kendisine Der- neğin parasının bu şeki ekı yardım- larla hemen hemen tükenmiş olduğu- nu bıldırdı Gerçı Jok u Kong- resi, Klübün butçesını hazırlarken Jokeyler Derneğine de yardım yapıl- masını kabul etmişti Bu maksatla bütçeye 5.000 lira tahsisat ta koymuş- lardı, Fakat ,İdare He yeti, yeni istifa eden bir uyesının telkinleri netice- sinde, umumi heyetin — tasvibinden geçmiş olan bu yardımın yapılmasına bir türlü yanaşmamıştı. Yunus Uğur, müsterih olmalıydı. Gerekirse Dernek de, Sandıktan kendisine yardım yapılması ıçın teşebbuse geçecekti. derece müsterih fakat cebınde beş para olmadan tek- rar Hipodrom Müdürünün önüne git- ti. Doping muayenesi isimli arap atı, Tarım Ba- kibi Rüçhanın önünde Tartı salonu önü İ alınan atlar yedekte dolaşarak bek- lıyorlardı Komıserler Heyetı bu ko- na karar vermişti. Vazifeli veteriner, atların salyasını alırken, tartı salonu nünde bul an atçılar da doping mu- aye esinin m nakaşasına girişmişti. Herkes ittifak edıyordu ki, bütün bu muayenelere rağmen s ahada bir çok at dopingli olarak koşmaktadır. Bun- lar içinde salya muayenesine tabi tu- tulanlar da vardır. Fakat bu atların salyalarının tahlılı, bir netice verme- mektedir. Doping muayenesıne ait talimat- namede, tahlili yapan müessesenin teknik vasıfları ve tahlilin hangi e- slar gö pılacağı belirtilmedi- ıhetle bızdekı tahlillerin netice- lerı ister musb t, ister menfi olsun i- timatla karşılanmamaktadır. Bir koşunun neticesi Açıkta kalan kalana AKİS, 12 KASIM 1955