12 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

12 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rafında tutabileceğini sanmıştı. Su- baylara Mercedes-Benz marka oto- baları karaborsa fiyatına satıyor, böylece bizim paramızla on binlerce lira kâr ediyorlardı. Arjantin ekonomisi iflâsın eşiğin- de bir ekonomiydi. Memleket zengin- di, servet kaynakları tükenmez vazi- yetteydi ve Arjantinin batmamasın- daki sebep bundan başka bir şey de- ğildi. Peron bir takım hareketlere kalkınma adı veriyordu. Ama bun- lar memleketten ziyade şahısları kal- kındırıyordu. Girişilen teşebbuslerın yoldan servet temin ediyorlardı. Do- ların hakiki kıymeti ile resmi kıymeti arasında fark muhafaza olunması da bu gayeye matuftu. Peron kendi a- damlarından birine, şu veya bu isi için meselâ 100 bin dolarlık transfer sağladı mı o adam bir anda milyoner oluyordu. Zira getirttiği malı ödediği paranın beş misline satabildiği gibi bu dolarları da ayak üstünde birkaç misli fazlaya devredebiliyordu. Böy- lece Peron hükümet kasasından pa- ra vermiyordu ama, istediğini zen- gin etmek imkânını daima elinde tu- tuyordu. Peronun yakınları tüccara transferli döviz temin etmek için dünyanın rüşvetini alıyor, dünyanın parasını vuruyorlardı İmkânı dikta- tör hazırlamıştı, menfaati sağlıyan- lar ona yakın olanlardı. Bunların a- rasında Peronun işret ve sefahat yol- daşı, ideal arkadaşı Aloe ile bir iş adamı olan Jorge Antonio başta geliyordu. Diktatör, Aloe'ye resmi bir de vazife vermişti: Buenos Ayres valiliği. Aloe gazeteciliğe meraklı ol- malıydı ki bir gazete tröstünü kont- rolü altına almıştı. Tabii umumi ef- kâra karşı gazetelerin sahibi olarak kendisi görünmüyordu, ama kârın büyük bir kısmı onun cebine iniyor- du. Hayata askeri bir lisede hastaba- kıcılıkla atılmış olan Jorge Antonio ise resmi sıfat kabul etmemiş, ön pla- na geçmek merakına kendisini kap- tırmamış ama milyarder — olmuştu. Peron "desacato" kanununu kabul ettirmek suretiyle bütün bu suisti- YARDIMI VE TÜRKİYE Menderes hükümeti tarafından ta- lep edilen 300 milyon doları verirse iktisadi güçlükler kısme önlenebi- lecek ve realitenin köylere aksi ge- cikecektir. Muhalif çevreler borç di- ye alınacak paranın milletten ziya- de Adnan Menderes iktidarının enfaatleri gözönünde — tutularak kullanılacagı endışesını saklama- maktadıri Buna mukabil Adnan Möendere- sin taraftarları arasında da aynı şekilde düşünen ve iktidarda kal- manın ancak Amerikan Yardımiyle kabil olacağını sananlar eksik de- ğildir.. Bunlara nazaran bir defa ktisadi vaziyet düzene sokulursa seçimleri kaybetmek tehlikesi ken- dılıgınden ortadan kalkacaktır. A- Türkiyeyi iflâsa terkede— e erketmiyecektir. Şu at memleketı Adnan Menderes hukıı- meti İdare ettiğine göre Adnan Menderes ile Türkiye Amerikalıla- rın nazarında birbirine karışmakta- dır. Amerikalılar Adnan Menderese, şimdi ne soylerlerse söylesinler, el- zem hale geldıgı gün yardım ellerı— utla k ni mutlaka ve cak- lardır Bunu başka ürlü duşunme- nin imkan ve ıhtımalı yoktur. Ad- Menderes iktidarının kaderiyle Türkiyenin kaderi şu anda girift bir manzara arzettiginden ve Ame- iyi an re acak ve muhaliflerin ümidleri ta- hakkuk etmiyecektir. Zaten Ame- rika da, müttefiklerinde, demokra- siden zıyade istikrar görmek iste- AKİS, 12 KASIM 1955 mektedir Dulles'ın General Fran- o'yu zıyaretı bunun yeni bir deli- lını vermişti. Unutulan — hakikat Böyle düşünen Türkler ve Ameri- kalılar hadiseleri çok basite irca etmektedirler. Ortada rol oynayan başka faktörler mevcuttur ve Ame- rikan Yardım! bunlara tek ba- şına karşı gelmesı imkânsızdır. Ad- nan Menderes, eğer Amerikanlar kendisini desteklerse mutlaka kur- tulamıyacağı gibi eğer Amerikalı- lar yardım etmezlerse mutlaka bat- maz. Ne Adnan Menderes, ne de Türkiye.. Bu bakımdan bizim iç po- litika hayatımızda Amerıkalılara mutlak hakemlik payesi atfının ha- kikatle bir alâkası yoktur. Türkiye- de istikrar artık bir tek şart altında kabildir: Demokrasi. Bu memleke- tin iyiliğini ve müstakar kalmasını isteyen herkes o istikamette çalış- malı, antidemokratik yolda olanları teşvikten dık atle sakınm h A: merika dünyanın bütün altınlarını Adnan Menderesın eteklerıne döke- bilir; Adnan Menderes Türkiyede Turklerın ekserıyetının arzuladığı rejimi kurmamakta inad ederse ılk seçımlerde devrılecektır Buna m kabil o rejimi kurarsa Amerıka yardım yapsa a da yapmasa da bütün Türkleri kendi etrafında arı gibi çalışır bulacak ve iktisadi güçlük- leri yenecektir. anın bütün — memleketle- rinde iktisadi faktör siyasi hayatın belli başlı faktörlerinden biridir. A- ma ona Türkiyede, başka yerlerde- kinden daha yüksek nisbette kıy- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mallerin basın tarafından ortaya a- tılmasına da set çekmişti. "Desaca- to" kanununun türkçesi "hürmette kanunudur. 13569 sa- yıyı taşımaktadır ve 24 Ekim 1949 a ihli Resmı Gazetede neşredilmiş- Bu kan büyüklere hürmette kusur edenlerın hakikati ispat hak- kın tadan kaldırıyor ve hakarete ugradıklarını iddia eden rejim büyük- lerine isnat edilen fiillerin herkes ta- rafından bilinmesi keyfiyetinin suç- luyu cezadan kurtaramıyacağını ka- bul ediyordu. Peron bir yandan ekonomik, Öte- ki taraftan kanuni tedbirlerle bir su- istimal rejimi kurmuştu. Döviz va- ziyeti sayesinde istenilen kimseler, nüfuz suistimali yoluyla bir anda zengin ediliyor, gazeteler ise ispat hakkının tanınmaması dolayısiyle herkesin bildiği hırsızlıklar hakkın- da tek bir kelime yazamıyorlardı. su hakiki kıymetine yakın bir hale getirilmiş, devalüe edilmiştir. met ve ehemmiyet atfetmek doğru- dan doğruya Türk milletine bühtan- dır. Konjonktürü Amerikan yardı- miyle veya Amerikan — yardımsız yükseltmek iktidara şüphesiz ferah- lık verecektir, ama memlekete hu- zur ve istikrar vermıyecektır Bu- vardır: Demokrasiyi iktidarın, dün- yanın batılı memleketlerındekı ik- tidarların anladığı manada anla- ması. Arjantinde Peronu Standart Oil adlı Amerıkan şirketiyle akdettıgı andlaşma kurtaramamıştır. mukabil yeni hükümet ilk iş olarak bu mukaveleyi feshetmiştir. Bu ba- kımdan muhalefetin Amerikan Yar- dımını memleketin 1 numaralı iç polıtıka meselesı telâkki etmesi ta- iyle sizdir, yanlıştır. Aynı şekılde ıktıdarın da güçlüklerin e- sebe yardımın yapama- masında bulması realiteden tama- miyle uzaktır. Hele bazı Amerikalı- ların yardım vesılesıyle kendılerını derece fayda verecektir. Hepimizin bir tek vazifemiz var: memlekette istikrana ancak v cak demokrasi ile kurulabıleceğını unutmamak ve aksi yolda o teşvik etmekten, onların ışlerını ko- laylaştırmaktan dikkatle sakın- milletine akla gelebıle— cek her turlu refahı veriniz, ama nun elinden hurrıyetlerını alınız bu topraklar üzerinde kan gövdeyi gö- türecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: