arasında yapılan Aix-les-Rains görüş- meleri arasında bulunan iki seneyi kaplamaktadır. Bu iki sene içinde Faslı milliyetçiler — bağımsızlıkların- dan başka eski Sultanlarını da iste- mişler, onun yerine tahta geçirilmiş Muhammet bin Arafa'yı tanımaya yanaşmamışlardı. Fransız Fas cadelesinin en kanlı ve tüyler urper- tici safhası budur Aix-les-Bains görüşmeleri ile ka- panan ikinci safhayı, bu görüşmeler- de kararlaştırılanların tatbiki takip etmiştir. Okuyucularımızın da hatır- lıyacakları gibi, es-Bains'de Bin Arafa'nın — Fas ta htadan ayrılması zarureti kabul edilmişti. Bu, Faslı milliyetçilerin ilk zaferidir. Ancak milliyetçiler, görüşmeler sırasında, Fransızları Muhammet bin Yusuf'un geri dönmesi hususunda ikna edeme- mişlerdi. Gerçi Muhammet bin Yusuf Madagaskar'dan geri donecektı fa— kat Fas'a değil, Fransa'ya.. - rafa ise tahttan uzaklaştırılacak Sul— tanlık görevi bir niyabet — meclisine tevdi edilecek, Fas tahtının kime ve- rileceği bir müddet sonra kararlaştı- rılacaktı. Aix-les-Bains görüşmelerinde va- rılan kararların gerçekleştirilmesi i- çin de oldukça uzun ve yorucu çalış- malar yapmak gerekmiştir. Önce Bin Arafa tahttan feragat etmek isteme- miş, sonra da kurulacak niyabet mec- lisinin teşekkülü üzerinde Faslılarla Fransızlar arasında anlaşmazlık çık- mıştır. Nihayet yenilen bu guçlukler— den sonra, geçen ay içinde, bir niya- bet meclisi kurmak mümkün olmuş- tu. Bu meclis, yeni Fas hükümetini kurmak vazıfesını Seyit Fatımi bin Süleyman'a vermiş bulunuyordu. Yeni gelişmeler Ancak niyabet meclisinin kurulup as hükümetini teşkil görevi Bın Suleymana tevdi edildikten — sonra, Fas'ta yeni gelişmeler vuku bulmuş- tur. Bu gelişmelerden başlıcası, öte- den beri Fasın bağımsızlığı için mü- cadele eden ve Muhammet bin Yu- sufa candan bağlı bulunan İstiklâl Partisi'nin yeni kabineye iştirak et- mek istemeyişi idi. Fas'ta sevilen ve halk arasında yüksek bir prestiji o- lan Fatımi bin Süleyman İstiklâlciler ile bir anlaşmaya varmak üzere iken eski Merakeş Paşası El Glavi tara- fından verilen bir demeç durumu ta- mamen değiştirmiştir. Fas tahtı Kıymetli İlk zamanlar açıkça Muhammet bin Yusuf'a karşı cephe almış olan ve Sultan'ın uzaklaştırılması — sırasında olduğu kadar ondan sonra cereyan e- den hadiseler sırasında da Fransızlar- la yeni Sultan bin Arafa'yı iltizam eden El Glavi, bu beyanatında, Mu- hammet bin Yusuf'un Fas tahtına iade edilmesi gerektiğini ileri sür- mekteydi. El Glavi'nin kendi düşür- düğü bir Sultanı geri istemesi her ta- rafta hayret uyandırmakta gecikme- miştir “Halkın sesi” ne uyarak ko- nuştugunu soyley en Glavi'nin bu jes- ti, il uyandırdığı hayret geçince, eski Sultanın tahta dönmesini iste- yenlerin durumunu kuvvetlendirmiş bulunuyordu Oysa ki kendı iç meseleleriyle uğ- raşmakta bulunan Fransa, esasen ba- şına bir dert olan Kuzey Afrikadaki gelişmelere su sırada ses çıkaracak durumda değildi. Geçenlerde Cezayir meselesi vesilesile Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda verilen oylar, ken- disine dikkatli olması hususunda bir ihtardı. Kaldı ki Başbakan Faure da DÜNYADA OLUP BİTENLER taşınıyor oturak Kuzey Afrika'da daha rasyonel bir ları, son değişikliklerle, kabine dışı- na çıkarmış bulunuyordu. Umumi ef- kâr da, Kuzey Afrika'da artık bırşey— ler yapmak zamanının geldiğini an- lamış ve anlatmaya da başlamıştı. Bütün bunlar Faslıların Bin Yusuf '- un geri dönmesi hakkındaki taleple- rini müsbet cevaplandırmak için mü- sait bir zemin teşkil etmişlerdir. Bu bakımdan, geçen hafta içinde Paris'e vasıl olan Muhammet bin Yu- suf, bir misafir olarak değil, bir Sul- tan olarak karşılanmıştır Eski yan- lış siyasetine bir so ermek günü geldiğine inanan Fransa şimdi Fas'a eski Sultanını iade etmek durumunda bulunuyor. Bu durum fiili olarak ken- diliğinden meydana çıkmış ve kendi- sini Fransızlara kabul ettirmiştir. Ar- tık Fas camilerinde okunan hutbeler- de Bin Yusufun adı anılmakta, edi- len dualarda Bin Yusuf'un ismi geç- mektedir. AKİS, 12 KASIM 1955