Mükâfatlar Nobel İsveç Krallık Tıp Akademisi geçen afta 1966 yılı fizik ve kimya No- bel mükafat! dağıttı. H iki mükafatı da Amerıkalılar aldılar. A- tom fizikçileri Dr. W. E. Lamb ile Dr usch bir arada fızık mükâ- fatını, bıokımyac Dr. Vincent du Vigneaud da kimya mukafatını ka- zandılar. Yalnız tıp mükâfatı Avru- pada kalabilmiş oldu. Bu, iki hafta önce ilân edildiği gibi, İsveçli bio- kımyacı Dr. Hugo Theorell'e verildi. . Lamb ile Dr. Kusch, .1947 de yaptıkları son derece ustalıklı de- neylerle mükâfata hak kazanmışlar- dır. Krallık Akademisinin tebliğinde işaret edıldıgı gibi, bu deneylerle Lamb, hıdro_ıen spektrumunun ince yapısını", Kusch ise "elektronun manyetık momentini" gayet hassas olarak belirtmişlerdir. Gerçekten elde ettikleri sonuçlar fizik ilminde ikin- ci dünya harbinden hemen sonraki yılların başlıca hadisesi olmuştu. Her iki fizikçi de harp esnasında ge- liştirilmiş olan radar tekniklerini a- tomlar üzerinde ölçüler yapmak için kullanmışlar ve bu suretle kazandık- ları büyük hassaslıkla buldukları so- nuçların o zamana kadar kabul edi- legelen değerlerden binde bir merte- besinde farklı olduğunu görmüşler- dir. Yaptıkları ölçüler, fizikçilerin en iyi bildiklerini sandıkları bir konu 0- lan elektronun özelliklerine aitti. Bu sebeple bulunan çok küçük farklar bile büyük bir merak ve heyecan u- yandırı d Elektronun son şekli Elektron, — tabiatta elektrik yükü taşıyan en küçük parçacıktır. Da- ha 1897 de J. J. Thomson tarafından keşfedilmiş, o zamandan beri aralık- sız yapılan deneylerle özellikleri her sene biraz daha anlaşılmış ve niha- yet 1928 de İngiliz fizikçisi P.A.M. Dirac'ın teorisiyle hüviyeti tamamen ortaya konmuştu. Bütün deneylerin iyice gerçekledikleri Dirac elektron teorisi modern teorik fiziğin en gu- venilen, en güzel eserlerinden biri ha- line gelmişti. İşte şimdi, Lamb'in öl- çüleri elektrik kuvvetler karşısında, Kusch'un ölçüleri de manyetik kuv- vetler karşısında elektronun Dirac teorisinden biraz farklı hareket etti- ğini gösteriyordu. Aradaki fark doğ- rusu pek azdı ama gene de deney ha- tası sayılamıyacak kadar büyiiktü. Ortada açıklanmaya muhtaç yeni ir olay vardı. Bir heyecan dalgası bütün teorik fizikçileri sardı. Acaba o kadar sevdikleri, guvendıklerı Di- rac teorisinin de son günleri mi gel- mişti? Bunu da şimdiye kadar dene- yin geride bıraktıgı sayısız teori gi- bi terkedip yerine daha ileri, belki bambaşka bir teori bulmak mi gere- kecekti? Meselâ Einstein'in ızafıyet teorisinin doğuşunun sebebi de AKİS, 12 KASIM 1955 Dr. Vincent du Vigneaud En iyi kimyacı ton mekaniğinin izah edemediği pek küçük farklar olmuştu. Fakat Dirac teorisinin hayranları korktuklarına büsbütün uğramadılar. Zamanımızın en parlak teorik i'ızıkçılennın kesif gayretleri kısa bir zaman içinde gös- terdi ki, yeni deneyler Dirac teorisi- nin yanlışlıgını ortaya koymamakta- di ar sadece onun tatbik edile- mıyec ğı bir duruma aittirler. De- neylerı izah etmek için Dirac teorisi- ni de içine alan ve esasları seneler- den beri zaten mevcut olan daha ge- niş bir teoriyi kullanmak gerekıyor İyi ifade edildiği zaman bu geniş teo- riden - ki ilmi adı alanlar teorisidir - yeni sonuçlan pek âlâ çıkarmak ü Elektronun karakterini tamamen belirtmek için Dirac'ınkin- den daha geniş bir teoriye ihtiyaç olduğu böylece ilk defa kesin olarak meydana çıktı. Bugün Lamb ve Kus- ch'un deneyleri elektronun yapısı hakkında son görüşleri temsil eden Kusch ve Lamb 36 bin doları paylaşıyorlar alanlar teorisinin en parlak delilleri- ni teşkil ediyorlar. Kimya Cornell — Üniversitesinde biokimya profesörü olan Dr. Vincent du Vig- neaud'ya kimya mükâfatı, "hipofiz guddesi hormonları" üzerindeki çalış- maları için verildi. Krallık Akademi- si tebliğinde bu çalışmaları "biokim- ya ilminde tarihi bir merhale" diye vasıflandırıyor. Gerçekten Dr. du Vı ne aud haya bır önemi olan "oxytocin honn nu iki sene önce laboratuvarda sentetık olarak elde cudumuzun bir çok _]lk fonksıyonlannı idare eden hipo- iz guddesinin çıkardığı en önemli hormonlardan biridir. ketini ve süt guddelerinin faaliyetini kontrol eder. Dr. du Vigneaud ile ar- kadaşları önce uzun incelemelerle bu hormonun yapısını tamamen meyda- na çıkarmışlar, sonra da buldukları formüle göre kimya maddelerini ge- reken şekilde kullanarak laboratu- arda hormonu meydana getirebilmiş- lerdir. Son derece karışık bir yapısı olan hormonun içinde 8 muhtelif "a mino asidi" bulunmaktadır. Amino asitleri, bütün canlı hücrelerin esas maddesini teşkil eden proteinlerin başlıca yapı malzemesidir. Geçen se- ne de başka bir Amerikalı, Dr. Paul- ing, bazı proteinlerin yapısı üzerinde- ki çalışmalarıyle Nobel mükâfatım kazanmıştı İki h afta önce tıp — mükâfatının konuşulduğu günlerde en çok üzerin- de durulan isimlerden biri de du Vig- neaud idi. O kadar ki mükâfatın İs- veçli Dr. Theorell'e verildiği ilân e- dilmesinden bir kaç dakika önce Is— veçteki Associated Press muhabiri Dr. du Vigneaud'nun "kazanmasına sebep olan çalışmaları hakkında taf- silât gönderiyordu. Sonunda muhabir de yalancı çıkmadı. Çünkü Dr. du Vıgneaud tıpta değilse de kımya da mükâfat kazandı. 10 aralıkta Stokholm'de yapılacak bir merasım- de Kral Gustav Adolf mükâfatları bizzat verecektir. Dr. du neaud 36.720 dolarlık mükâfat parasının hepsini alacak, fizikçiler ise bu pa- rayı paylaşacaklardır. Atom Anti-proton İki atom fizikçisinin Nobel mükâ- fatı aldıgı bu günlerde gene atom fiziğinde yeni bir mükâfata konu o- labileceik büyük bir tecrübi keşif ilân edildi. Rem garip bir tesadüf eseri olarak bu keşif de esasında Dirac elektron teorisinden çıkan sonu- cun ilk defa deneyle gerçeklendiğini ortaya koyuyordu. 25 senedir teorik fizikçilerin daima sözünü ettikleri, fakat şimdiye — kadar tabıatta hıç rastlanmamış olan esrarengiz parça- cık anti - proton, ilk defa Berkeley'de Kalıfornıya Üniversitesine bağlı yül sek enerji laboratuarında bulunmuş, aha doğrusu yaratılmıştı. 27