M USİK Opera Leylâ Gencer Yumurta yerine üzüm İki yeni temsil Devlet operasında münavebe ile Le- harı "Paganini" operetı ve Ver- di'nin "Maskeli Balo" operası temsil ediliyor. Her İki eseri sahneye koyan aynı rejisör (Aydın Gün), her ik tem- silde rol alanlar ayni Devlet operası sanatkârları, her iki temsile refakat eden ayni orkestra, hatta hatta de- kor ve kostümler Bile aynı şahsın e- linden çıkmış. Şu hale göre her iki temsil muvaffakiyet bakımından a- şağı yukarı birbirine eşit olmalı de- gıl ? Halbuki "Paganini" opereti- ni seyredenler burunlarını buktuler, buna mukabil — "Maskeli Bolo"nun temsılınde her bakımdan tatminkâr ve güzel bir eser görmüş oldular. Bu durum , Devlet operası sanatkârla- rıyla, rejisörlerinin bir garip ölçüsüz- lük içinde bulunduklarını belli etti. Rejisörler ölçüsüzdü, çünkü bir klâ- sik operetin Devlet operası sahnesin- de yer alıp alamıyacağı mevzuundan bihaberdiler; sanatkârlar ölçüsüzdü, çünkü Viyana opereti denilen nesne hakkında zerrece malumatları yoktu. operası son yıllarda hafif eserlere karşı gittikçe artan bir rağ- bet gösteriyor. Bunun son örneğini de Franz Lehar ın "Tebessümler Di- yarı" "Şen Dul" gibi eserlerı yanıııda pek zayıf kalan "Paganini' opereti teşkil etti Karl Oehring idaresindeki orkest- ra refakati "zararsız"dı. Ayhan Ay- dan, vasatın üstünde olmayan bır icra çıkardı. Paganini rolünde Baha Pars'ı salondan dınleyebılmek için herhalde çok kuvvetli bir mik- rofona ihtiyaç vardı. Azra Çaplı, da— ha ziyade seyircilerin — sempatisini kazanmış olduğu için alkışlandı. Sav- ni Subaşı ise belki de şimdiye kadar AKİS, 12 KASIM 1955 en iyi rolünü - Pimpinelli -icra etti. , Azra Çaplı ile birlikte - te rarlıyarak - seyırcılere adeta zorla dinlettikleri düet, gayri ıhtıyarı yer- li operetleri hatır getirdi. natkâr- lar arasında en fazla baş arıy - ken- disinden beklenildiği gibi - Atifet Us- manbaş gösteriyordu. Tiyatro bölü- münden operet sahnesine geçen Şeref Gürsoy ise, son derece sevimliydi. Nihayet, değerini daima kabul ettiğimiz İlhan özsoy, Paganini'nin kemanı olarak her halde daha iyi kalitede bir saz kullanmalı idi. Ziı'a kemanının cılız, kötü tonu yüzün- den muvaffakıyetı takdir edilemedi. Maskeli balo Guisoppe Verdi'nin operası, Çarşamba ve Pazar ak- samları iki değişik kadro ile ıcra e- dildi Bazı solistler ve sahne Oy- ma tekniğindekl aksamalar ıstısna edilirse, her iki temsilin de başarılı olduğu söylenebilir; De ar cazıptı, projeksiyondan iyi istifade edilmişti. Yalnız, korkulu ve esrarlı bir tesir yaratman gereken ci perdenin ıkıncı sahnesi ile i- daha zi "romantık" "Maskeli Balo" ğer taraftan, ilk perdedeki ikinci sah- ne, eserin aslında falcı kulübesi için- de cereyan eder ve arzu edilen tesir daha kolayca sağlanmış olur. Hal- buki bizdeki temsilde dekor, kulübe- nen dışını j canlandırmaktaydı. Bu kabil lüzumsuz tâdillerin ve ihmalle- rin neden ileri geldiğini ızah etmek mümkün olamıyor. igolet- to"da da Monterone, meşhur lanet aryasını Dük'ün resmine hitaben söy- İ lediği sırada karşısında boş bir du- var vardı. "Maskeli Balo" temsillerinin müzi- kal cephesi çok daha başarılı oldu. Belki de şimdıye kadar operamızda orkestra refakatini — dinledik. Yaylı sazlardan bilhassa viyolonsel ve kontrbasslarn diğerlerine faik ol- dukları goze çarpıy u ki, bu husus Verdi'ni İ addedılebılıı'dı rın partılerının eserde çok kolay ol- duğunu hatırdan çıkarmamak lazı Dıger taraftan, her zamanki gibi, bes— tekârın eserlerinde — mâdeni nefesli şazlara fazla yer verilmiş olması ve bunların daima, bariz bir şekilde ön plânda kullanılması bu temsillerde de orkestra refakatinin mahz runu husule getirdi. de e diliyordu. Gene de Ferit Alnar'ın ti- tiz idaresi altında bu husus, dinleyi- cileri fâzla rahatsız etmedi. Öte yanda koro, bütün pürüzleri unutturabilecek kadar — mükemmel hazırlanmıştı. rtideki renkler ve kontrastlar başarı ile aksetti. Pianis- simolarda bile ses seviyesini ve bera- berliği ihlâl edecek tek şahıs çıkma- dı. Solistlere gelince... Bu seneki "Maskeli Balo" temsillerinin en şans- lı karakteri şüphesiz ki Amelia idi... İlk gece Leylâ Gencer, salondakılerı birkaç saat için adeta ük Avr pa operalarının temsıllerınde yaşattı Sahne teknıgını ve dı'amatık kabili- yetini takdir etmemek kânsızdı. Ancak İta lyan stılıııın tesiri altında kaldığı, rolünü çok fazla dramatize Savni Subaşı — Azra "Çaplı" Sempatik bir çift