İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Maliye 3 milyarın üstünde Haftalar — var ki Ankarada —Ulus eydanı civarında kalan tek Ba- kanlık olan Maliye Bakanlıgında son derece hummalı bir faaliyet var. Ha- sırlanan şey, 1956 yılı bütçesidir. Şımdılık yapılan kaba taslak tahmin- r bun milyarı aşacağım gös- termektedı Malıye Bakanlığı bütçe gerekçe- sını Turkıye Buyuk Millet Meclisine öndermiş bulunuyor. Bakanlıklar da ıhtıyaçlarını Malıy ye bildirmişler- . Çalışmalar şımdı bu talepler üze- rınde olmaktadır. Herkes, ihtiyacının azamisini — kopar için kabarık ı'akamlarla Hasan Polatkan ın önüne miştir. Fakat Hasan Polatkan butçesını yaparken daha başka hu- susları göz önünde tutmaya mecbur kalacaktır. Bu hususların başında el- deki para ve tahmini gelir gelmekte- dir. Maliye Bakanının denizdeki ba- lıgın pazarlığını yapmaktan geçen yıl ağzının yanmış bulun acağı tahmin o- lunabilir. Zira Araz Vergısının kabul edılecegı ümidiyle üzerine "denk büt- çe" etiketi yapıştırılan 1956 yılı but- çesi, bu vergi Meclis tarafından re! dedilince 151.567. 277 lıra rTesmi a- çıkla kapanmıştı açık bu ka- darla da kalm ıştır Zıra bütçe ya- pılırken kuvvetlı sevgili, azla dost, büyük müttefik İrakın 100 milyon li- ralık petrol borcunu nihayet eda e- decegı ümidine kapılınmıştı Bu pa- â k alınamamıştır ve dogrusu istenilirse tahsilinin bir baş- ka bahara kalmaması kuvvetle muh temeldir. Ümid edilir ki Hasa latkan bu derslerden kendısıne ibret çıkarmaya muvaffak olur. Rakamların bu yıl geçen yıla na- zaran daha kabarık olmasının büyük bir ehemmiyeti olmıyacaktır. Zira hayat, gecen seneden bu yana biraz daha pahalılanmıştır. Bu pahalılıgın devlet gıderlerıne aksediş nisbeti göz önünde tutulmamalıdır. Gecen seneki 1 mılyar lırayla bu seneki 1 milyar liranın iştira kudreti arasınd him bir fark görmemek e ımkansızdır Kıymet itibariyle oldu- ğu kadar miktar olarak da gelir ver- gisinin bu yıl temin edeceği para ba- zı hadiseler dolayısiyle daha düşük bir seviyede olacaktır Bunlara kar- şılık hükümet memurlara beş maaş nisbetinde ikramiye dağıtmak kara- rını vermiştir. Gelirlerin vaziyeti bu olduğuna göre 1956 yılı bütçesinde bazı gider- lerde kısıntıların yapılması çok kuv- vetle muhtemeldir. Kısıntı elbette ki ziyade müstakbel envestismanlar- dan yapılacaktır. erikadan alın- ması ümid edilen borcun da hemen bugün yarın verılmıyecegı ortada- dır. Gerçi envestismanlardan kısmak parlak nutuk vermeyi biraz güçleş- tirecektir ama Maliye Bakanı nu- 12 tuklardan ziyade rakkamları kaale almak zorunda bulunduğundan ya- kama İki ucunu denkleştırmek için başka çare yoktur. Heyecanlı — müzakereler Bütçe için Maliye Bakanlığında ha- zırlık yapılırken Muhalefet çevre- lerinde de bütçe müzarekelerinin ha- zırlığı olmasa bile plânları yapılmak- tadır. Bu yılki müzakereler n de- rece heyecanlı olacağına zerr ce şüp- he yoktur. Üç koldan şiddetli bir ta- arruza geçecek olan muhalefet kar- şısında Adnan Menderes hükümeti- nin kendisini müdafaa için şimdikin- den daha sağlam elemanlara ıhtıyaç göstereceği hissedilecektir. Bütün Bakanlıkların icraatı elekten geçiri- lecektir. Pek çok şeyin bu muamele esnasında eleğin altına kayması kim- seyi şaşırtmamalıdır. Arjantin Devalüasyon Bundan böy Arjantinde hükü- met, ıstedıgı şahısları, kendi büt- Uzun aylardan beri Amerikan Yardımı meselesi, memleketin başlıca iç politika — mevzularından biri halini almıştır. Gönül çok ister- di ki böyle bir vazıyet karşısında kalınmasın. ok isterdi ki nihayet bir yabancı devletin Türki- eyle münasebetleri çerçevesine da- hil bulunan bu iş, ıç polıtıkaya ka- rıştırılmasın. Am. olm tur ve artık soylenebılecek her ÖZ bir boş temenni mahiyetinden tav- la kıymet taşımaz. Bütün nutuklara ve bin gayretle devşırılıp musbetmış gibi gösteril- mek istenilen kümülâtif rakamlara rağmen iktisadi vazıyetımızın par- laklıktan çok uzak bulunduğu ar- tık hiç kimsenin meçhulü değildir. Bunun aksini yapanlar ya cezbe ha- linde oldukla ndan realiteyi dahi görmek hassalar ışler- dir, ya da milleti bıle bıle aldat tadırlar. Kendilerine borçlu ulun- duğumuz memleketlerde çıkan ga- zete ve mecmualar Türkiyeyi iflâs- la flört eder bir vaziyete gel- miş göstermektedirler. Alacakla- rını bır türlü tahsil edememelerini de zaten bu hale atfetmektedirler. Petrol şırketlerının hıkayesı sutun- lar. geç işti ati kadar uza- ğa gitmeğe hacet yoktur, aylarca, hattâ senelerce evvel verilmiş olan lisansların transferleri yapılmamak- tadır Merk Bankasında açıl n “yüzde on" lar ise, sahipleri için o- rada dondurulmuş haldedir. Iktısadı duzenı olunda bir memlekette va- tandaşlara bu eziyetin yapılması âdet sayılmamaktadır. çesinden bır tek metelik dahi çıkart- madan zengin edemiyecektir. Doları sonra hesaplarını buna göre yapacak- lardır. Sakıt diktatör etrafına rüşvet çeşitli kura malik olması görülmemiş hadise değildir. Meselâ hiç kimse Fin- landiya hükümetini rüşvet vermeği tasarlamakla itham edemez ama, Fin markının rayici tek değildir. Peron ise bunu sadece ve sadece kendisine bağlı kimseleri bir anda milyoner et- mek için kullanıyordu. Amerikan do- larının hakiki kıymeti, resmi kıyme- tinden çok yüksekti. Bu bakımdan resmi kur üzerinden dolar tedarik e- denler küçük parmaklarını kımıldat- maksızın servet kazanıyorlardı. Pe- ron bu usulle subayları da kendi ta- AMERİKAN Amerikan Yardımının bir iç po- litika meselesi haline getirilmesinin başlıca sebebi işte bu vahim durum- dur. Bir çok kimse yardımın yapıl- masını Adnan Menderes iktidarının devamı, bir çok başka kimse ise yardımın yapamamasını bu iktidarın yıkılması şartı olarak görmektedir. Bu kimselerin arasında bazı Ame- rikalıların bulunduğunu da söyle- mek lâzımdır. Halbuki böyle bir va- ziyet Amerikayı, — nihayet Ur ya- bancı devleti -, bizim iç işlerimizde Ur nevi hâkim addetmek olur ki bu fikri taşıyanların yanıldıklaı'ım der- hal Aanlamalarında büyük fayda vardır. İktisad ve Demokrasi Adnan Menderes iktidarının de- vam edip etmemesinin iktisadi vaziyetle çok sıkı şekilde alâkalı ol- duğunu inkâr etmek imkânsızdır. Muhalefet çevreleri huzursuzluk ve memnuniyetsizliğin büyük şehir- lerden köylere ancak iktisadi güç- lükler yoluyla ineceğine kanidirler. Onlara nazaran büyük şehirlerin sakinleri Demokrat Partiye re vermiş olmakla nasıl bir hata ışle- diklerini anlamışlardır. Ama köy- lüler farkında değillerdir. Fakat ik- tisadi güçlükler onlara aksedince en çabuk aksedecek güçlükler ik- tisadi güçlüklerdir - Adnan Mende- res en kuvvetli desteğini, yani köy- lülerin reylerini de kaybedecek ve seçimlerde yenilecektir yeti ise, muvakkaten dahi olsa an- cak ve ancak Amerikan yardımı önleyebilir. Eğer Amerika Adnan AKİS, 12 KASIM 1955