tamsil edebilecek olgunluğa henüz erişe- memiş bulunduğunu göstermiş sayılabi- lirdi; bir daha onu Türk hudutlarından dışarı resmi azifeyle çıkarmazdık. a, işin bir de perde arkasındaki tarafı var- dı. Avrupa İstişari Meclisinin toplantı- sından evvel Strasburg'daki Türk Baş- konsolosu Feridun Ergin'in Konsey de- legeliğinden çıkarıldığına — dair Dışişleri Bakanlığımızın bir htırasını Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine tevdi etmek istemişti Türk Hükümeti bu muhtıra- nın kabul edileceğinden öylesine emindi ki Feridun Ergin'in yerine hazırladığı «partiye sadık — milletvekilini Strasburga müteveccihen yola bile çıkarmıştı. Fakat Genel Sekreter Avrupa Konseyi statüsü- nım up meti tarafından azledilemiyeceğini söy- leyerek muhtırayı reddetmiş ve verilme- miş addedeceğini bildirmiştir. üzerine Konsey reisi Feridun Bakanlıgına l Mçclıse niçin katılmadığını sor- İşte, Urfa milletvekilinin Kon- bu cevabi mek- kümetini şikâyet etmiş ve ne de bir tah- sisat talebinde bulunmuştur. Yaptığı, Konsey başkanı tarafından sorulan suale cevaben toplantıya niçin gelmediğini i- zahtan ibarettir. İstişari Mecliste cereyan eden hadi- seler üzerine delegeler üendi aralarında 300 bin frank toplamışlar ve Feridun Er- gin'in bu parayla getirilmesini İsrarla is- temişlerdir. Hâdise dünyanın bütün bu— yük ajanslara' tarafından o gün dö şeye yayılmıştır.. Bir çok gazete, si büyük başlıklarla vermişlerdir. hareketi yaraya tuz, biber ekmiştir. disenin en şiddetli akisleri tabii burada, Strasbuıg'da olmuştur. Türk he- yeti son derece müşkil vaziyete düşmüş ve derhal Fatin Rüştü Zorlu'ya telefon etmiştir. Fakat Dışişlerit? Bakan Vekili «Ben, azlettiğim adamı tekrar yerine ge- tirmem diye direnmiştin. Fatin Rüştü Zorlu'nun Feridun Ergin'den hazzetme- diği anlaşılmaktadır. Takat mesele Feri- dun Elgin meselesi olmaktan çoktan çık- mış, memleket meselesi halme gelmişti. Heyet menfi cevaba rağmen yeniden An- kara'yı aran, fakat Strasburg santralinden şu cevabı alır: Ekselans Türk heyetiyle görüş- mek arzusunda değilm «Ekselans» dur. Bunun üzerin yoktur. kan Adnan (Menderes'e telgraf çeker ve vaziyetin vehametini anlatır. Ertesi gün Başbakan Strasburg'u te- lefonla arar. Kendisine Konseydeki hava ve hâdisenin feci akisleri nakledilir. Ga- zetelerin ayırdıkları sütunlar bildirilir. iş.» (Fatin Rüştü Zorlu'- AKİS, 29 EKİM 1955 Prestijimizin feci bir darbe yediği hatır- latılır. Aynı gün Fatin Rüştü Zorlu Kon- sey Başkam Guy Mollet'ye bir telgraf göndererek Feridun Ergin'in delegelik vasfının kaldırılmadığını ve dilerse top- lantılara — katılabileceğini haber verir. Halbuki yedek olarak gönderilen zat da gelmiştir. Ama 'onu Konsey toplantıları- na almazlar. Bir keşmekeştir gitmekte- İt Ankara'da temaslar 17 Ekimde Ankara'da' Feridun Ergin'e, nsey toplantısında bulunmak üze- re Strasburga gitmesi bildirilir. Gitmezse ok müşkil bir vaziyetin hadis olacağı hatırlatılır ve memleketi düşünerek top- lantılara katılması istenilir, Urfa mille- vekili bunun üzerine derhal muamelesi- ni yaptırır, dövizini alır - hükümet dö- viz müsaadesini vermiştir - ve ilk tayya- reyle Fransa'ya hareket eder. imdi Strasbuıg'da hava nisbeten durulmuştur. Ama Ankara'da bir inadın YURTTA OLUP BİTENLER bi Ön sırada bir yer mi işgal edecektir! yoksa ortalarda bir köşeye mi sığışacak- tır? Başka bir doktor, iki iktidara Saf- lık Bakanlığı yapmak gibi kırılması son derece güç bir rekora sahip Behçet Ut nihayet kabineye ayrılan yerde mi otu- racaktır, yoksa sağ taraftaki arka kapının kenarındaki iki kişilik sırada mı? Dr, Behçet Uz'un çok nazik bir durumda ol- duğundan herkesin haberi vardır. Eğer parti degıştıren mılletvekıllerı iskat olu- E; sabık İzmir Belediye C H P nin sabık İstanbul İl lıktaki evine ve Ol numaralı makam arabasına değil, aynı zamanda milletve- killiğine de veda edecektir Zira Dr. Beh- çet Uz Meclise müstakil etiketle girmiş ve ancak Bakan olmasından bir kaç sa- at evvel Demokrat Partiye katılmıştır. Konseydeki Türk ve yabancı delegeler İtibarımız — o ve burada bir acemiliğin neticesi olarak bugüne kadar mümtaz bir mevki işgal et- tiğimiz Avrupa Konseyinin içindeki du- rumumuz ve prestijimiz tamiri son dere- ce güç bir darbe yemiştir. Dış politikamızın başında Fuad Köp- rülü varken kendisi çok şiddetle tenkid edilmişti. Korkarız, gelen gideni arattı. Rakipsiz kalan adaylar Önümüzdeki — hafta salı günü, saat 15 de Türkiye Buyuk Millet Meclısı— nin toplantı salonuna yukardaki balkon- dan balkanların bazı sürprizlerle karşıla- şacaklarına zerrece şüphe yoktur. Bir ta- ım kimseler, gözlerin alıştığı yerlerde kalacaklardır. Meselâ Adnan Menderes ve Fuad Köprülü başkanlık kürsüsüne karşıdan bakınca sağa gelen kapının ya- nındaki hususi koltuklarda oturacaklar- dır. Ama, Dr. Mükerrem Sarol? Devlet Bakanlığına getirilmeden önce yaptığı gi- kadar yüksekti — ki... Evet Sağlık Bakanının durumu hakika- n bu devre merak uyandırıcı olacaktır. akat salı günü bütün gözlerin 10 kişiye çevrik bulunacağından şüphe et- memek Jlâzımdır. «İspatçılar» nereye 0o- turacaklardır? Niyetleri, şimdilik Meclis- te bir gurup halinde çalışmak olduğun- dan toplu halde bulunmayı tercih ede- u sefer, her halde sola yerleşecek- lerdir. Ama nereye? Geçen Mecliste mu- halefet soldan iki sırayı işgal ediyordu. Bu sefer aşağı yukarı yan yarıya telefat- la Meclise döndüklerinden bir sırayla iktifa ediyorlar, taşanlar ikinci Aana- nın bir kısmına ilişiyorlardı. Bu sefer 19 lanım o safi işgal etmeleri beklenile- bilir. (Böylece İsmet İnönü, Osman Bö- lüklbaşı ve Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu yarayana gelecekler, biç olmazsa komşu olacaklardır. Bu hattın pek sıkı bir baraj teşkil edeceğinden şüphe yoktur. Baraja 5