İKTİSADİ VE MALİ SAHADA sermayedarlar Tükiyeye gelmekten ürk- d mektedirler. Buna mukabil enflâsyon ve ekonomik faaliyet bir çok milyonerler türetmiştir İdare eden şahsıyetler Gorulu yor ki tarafsız bir Amerikan mecmuası gozuyle Vazıyetımız bir ta- kım tedbirlerin alınmasını zaruri kılmak- tadır. Bunlar meydandayken tutup ta A- merıka nın 300 milyon dolarlık kredi ta- lebimizi reddetmesini C H sımı Güleğe atfetmek bu teşekkule ve bu şahsa malik bulunmadıkları kuvvetler i- zafe etmek olur. «Time» hakiki sebebi olduğu gibi ortaya koymaktadır. mua, kendi üslubuyla Türkiye'- yi bugün idare eden şahsiyetlerden de a m olunmaktadır. lince, Başbakanı Türkiye'nin ekonomisi- nin dört başı mâmur bir ekonomi oldu- ğuna inandırmaya o çalışmakta ve 300 milyon doları bir mütedavil sermaye o0- larak o talep etmektedir. Kendisi kısa vadeli borç bulmakta meharet göstermiş- «Time» 1n bildirdiğine göre Türki- ye borç için evvelâ Miletlerarası Banka— rnburg'a müracaat etmiş, fakat o da ho- şa gitmeyen tavsiyelerde bulunmuş, bir koordinasyon komitesinin kurulmasını, bazı tesislerin daha sonraya bırakılması- nı, ithalâtın, kredinin ve rüçhan hakla- rının sıkı kontrolunu istemişti Daha sonra Türkiye 300 milyon dolar talebıyle Amerika'ya dönmüştür. Mecmuaya na- zaran Fatin Rüştü Zorlu'nun öne sürdü- gu şey basıttı Bırleşık Devletler elbette sağlam bulun- duğu sırada elinden tutmamazlık etmi- aynen şöyle demektedir: Washington'da bazı Tesmi şahsiyetler şantaj kelimesini kullanmışlardır.» Son çâreler Amerika Dış İşleri Bakanlığı Fatin Rüştü Zorlu'ya aşağı yukarı Max Thornburg'un tavsiyelerini tekrarlamış- O zamanki Başbakan Yardımcısına Türkiye'ye verilecek milyonların ancak HAYATI BİR SUAL| Thomas Dewey Allah kolaylık — versin bugunku sıkıntıyı karşılayabileceği, — fa- kat bir kaç nra memleketin gene borca muhtaç hale duşecegı bildirilmiş ve radikal tedbirler yoluna gidilmesi is- tenilmştir. Bu hakikati geçen ay Para Fonu Kongresi münasebetiyle Türkiye'ye gelen Amerika Maliye Bakanı George Humphrey de bizzat Adnan Menderes'e «V fade etmiştir. Fakat şimdi Türkiye, kendisine baş— ka bir müşavir tutmuştur: Dew: dir. Mecmuaya göre Türkiye, alacagı 150 bin dolar ücrete mukabil Dewey'in 300 milyon dolarlık krediyi temin edeceğine inanmaktadır. Fakat Dewev, teklif edilen vazifeyi kabul etmeden önce Amerika Dış İşleri Bakanlığı ile temasa geçmiş ve A- merika Dış İşleri Bakanlığından kendisi- e verilen cevap şu olmuştur.: Sizin müş- terinize yapabileceğiniz en iyi hizmet ona Amerika'nın cevabının niçin «hayır» ol- makta devam edeceğini anlatmaktır. , Böylece Dewey vasıtasiyle de müsbet bir neticenin elde olunamıyacağı anlaşıl- maktadır. ettiğini, Her çeşit ve büyüklükte GENERAL ELECTRIC ampullerini en yakın G-E bayiinden temin edebilirsiniz Kıssadan hisse Dünyada hiçbir şey, acı tarafları bu- lunmasına rTağmen Time 1n makalesi kadar faydalı olamazdı. Bir te- reddüte mahal meyecek şekilde 300 mılyon dolarlık kredı talebımız hakkında anlamış bu- e Halk Partisi- nin propagandası, ne Kasım Güleğin tel- kinleriyle verilmiştir. Zaten eğer onlarda bu kudret bulunsaydı 1954 de Türk mil- letini kendilerine rey vermeye ikna eder- lerdi! Amerika Birleşik Devletleri bura- ya mütehassıslar gondermış, uzun tetkik- ler yaptırmış ve ancak o onra, e- konominizin sağlam, bir manzara arzet- memesi üzerine hayır demiştir. Amerı— Dış İşleri Bakanlığının diği bildirilen tavsıyeden anlaşılmaktadır ki cevap değişmeyecektir. Bundan başka Fatin Rüştü Zorlu'nun Amerika'daki temaslarının Washington idarecileri üzerinde bıraktığı tesir eğer «Time» ın dediği gibiyse, yani bizim bir şantaj yaptığımız fikri uyandıysa bu feci bir şeydir. Dışişleri Bakan vekilinin o te- maslarda muvaffak olamadığı eli boş dö- niüşüyle anlaşılmıştı. Fakat bunun üstü- ne Washington'da öyle bir kanaat yaral— tıysa mesulıyetının hesabını vermek mec- Türkiye — Amerika'nın değil, samimi dostudur ve i i müttefikimize bağlayan şey dolarlar değil ideal birliği- dir. Bunu şüpheye düşürmek - son gün- lerde siyasi edebıyatımızda moda olan ke- limeyle mleketin yüksek menfaatle- rini haleldar etmekten başka mâna taşı- Hükümet, kendı organları Vasıtasıyle bir açıklama yap tatmin etmekle mukelleftır. Hatla bu konomimizin hasta görülmesi, bir yan- dan demokrasimizin tereddiye gitmesi, bit yandan da msilcilerimizin beceriksizlik- leri yüzünden redde uğramıştır. Bunların birer mesulleri olmak gerekmez mi? KULLANDIĞINIZ IŞIK KÂFİ MI? Tapılan etüdler. büyük bir ekseriyetin endirekt aydınlattıkları edalarında kafi ışık bulunmadığını gösteriyor,, Endirekt elektrik tenviratınızda daha büyük ampul kullan- dığınız takdirde bunun gözlerinize ne büyük fayda temin ne kadar rahat ve kolay gördüğünüzü, okuduğunuzu bizzat müşahede edeceksiniz AKİS, 29 Ekim 1955