DÜNYADA OLUP BİTENLER Suriye ordusu Mısır yaşadı W Orta Doğu Şam paktı Geçen Perşembe günü Suriye Cum- hurbaşkanlık sarayında bir andlaş- ma imzalandı. Bu andlaşma Suriye ile Mısır arasında yapılıyor ve vesika Su- riye adına Savunma Bakanı Reşit Barma- da, Mısır adına da Şam Büyükelçisi Ge- neral Mahmud Riyad tarafından parafe ediliyordu. manın gayesi, ihtiva ettiği hü- kümlere bakılırsa, gayet sarihti: İki dev- letin güvenliğini emniyet altına almak ve karşılıklı yardımlaşmayı temin- etmek. Bu gayeye varmak için de iki devletin askeri kuvvetleri bir konutta altında bir- leştirilecek ve askeri masraflar belli nis- betlerde paylaşılacaktı. Eğer son günlerde demirperde geri- si devletlerinden silâh satın almaları ve iktisadi yardım kabul ermeleri bahis ko- nusu olmasaydı iki Arap devleti arasın- daki bu paktı ötedenberi mevcut İsrail tehlikesine karşı bir birleşme olarak ka- bul etmek kolaydı. Fakat komünist tah- rikiyle Orta- Doğu'da başlayan silâhlan- ma yarışından sonra bu gelişmeleri daha büyük bir. dikkatle takip etmek gerek- mektedir. Son gelişmeler Arap siyasetin- de yeni bir safhanın açıldığını gösteri- yor. Diğer yandan bu paktın İran'ın Bağ- dat paktına iltihakının hemen ertesinde yapıldıgını da gözden kaçırmamak gerek- A idarecileri bu hareketleriyle Surıye ve Mısır'ın halâ Orta Doğu müş- terek savunmasına iştirak etmek niyetin- de olmadıklarım göstermişlerdir. Öyle anlaşılıyor ki Mısır bundan sonra da Or- 20 ta Doğu liderliği peşinde koşmaya vam edecek ve bunun için birtakım gizli ve karanlık kombinezonlara girmekten çekinmeyecektir. Cenevre konferansının yapılmakta ol- duğu şu günlerde Orta Doğu bir kere daha ön plâna geçmiştir. Fransa Atlatılan buhran Fransız Meclis Başkanıo gün top- lantıya Pierre Sohneiter başkanlık edi- yordu - oyların tasnifi sona erdikten son- ra «Şimdi neticeyi bildiriyorum» dediği zaman ortalığı derin bir sessizlik kapladı Yapılan tasnife göre Edgar binesi, Cezayir meselesi dolasıyla ıstedıgı itimadı, 254'e karşı 308 reyle kazanmış- tı'. Faure'un — bu başarısı gerçekten önemliydi. Meclis o gün en hararetli cel- selerinden birini akdetmiş, milletvekille- ri en heyecanlı konuşmalarını yapmışlar- da Meclisin bir kısmı Kabinenin Cezayir siyasetini tasvib ediyor, diğer bir kısmı ise bu siyaseti beğenmiyordu. Cezayir me- selesinin görüşülmesi sırasında beş ayrı gündem teklif edilmiş, her bir parti kendi teklif ettiği gündemden başkası- nı kabule yanaşmıyacağını bildirmişti. Faure'u desteklemeyenlerin başında Sos- yalist'ler, onların hemen gerisinde de De Gaulle'ciler — geliyordu. Bu Partile- rin Cezayir meselesinde teklif — ettikleri gündem, Faure'un bu konuda düşündük- lerinden oldukça farklıydı. Hükümetin görüşüne yaklaşan tek gündem teklifi Radikallerin teklifiydi. Bütün bunları telif etmek imkânsız görünüyordu. Baş- bakanın bu tekliflerden birini kabul et- mek ve o teklif üzerinden güven oyu is- temekten başka alternatifi olamazdı. Nitekim Faure da bu yolu seçmiştir. Geçen Salı günü toplanan Fransız Mec- lisi de, partiler içinde vuku bulan bazı parçalanmalar pahasına, — Radikaller'in teklifi üzerinden Faure'a güven oyu ver- miş bulunuyor. Milli Meclis, güvenini bildirirken, ıhiç şüphe yok ki, şu sırada bir kabine buhranı istemediğini belirt- miş oluyorı Güven'in sebep Fransız 'Me chsı meseleleri, gerek Güney Afrika gerek iç buhranlarla çok yıpranmış olan Faure — Hükümetini degıştırmeyı çok arzu ederdı u madını beyan ederken herşeyden önce o Pazar yapılacak Sarre Teferandumunu düşünüyordu. İkinci Cihan harbinden sonra Almanya'dan ayrılan ve şimdi de «Avrupalılaştırılmak» istenen Sarre, bu referandum ile kendisine verilmek istenen statuyu bege ip beğenmediğini bildirecek arifesinde patlak verecek bir kabine buh- ranı Fransız taraftarı Sarre'lılann zaten zayıf olan durumunu daha da zayıflat- maktan ve Almanya hesabına çalışmış olmaktan başka bir işe yaramayacaktı. İş- te bütün bu mülâhazalarla Cumhuriyet- çi Halk Hareketi Topluluğu, başlarında Bidault olduğu halde Faure'u destekle- miş, Mendes- France ve arkadaşları da Faure'a yeni bir şans vermeyi kabul et- mişlerdi. Gene aynı mülâhazalar Faure*- a bir kasım mutedillerin de güven oyu- nu kazandırmıştı. Faure'u hezimetten kurtaran sadece Sarre meselesi olmamıştır. Geçen hafta- lar 1ç1nde Fransız Dışışlerı Bakanı Pi- üzerine takip ettiği kararlı hareket tarzı da, güven oyu veren milletvekillerini, bu yolda oy kullanmaya sevkeden amil- ler arasında bulunuyordu. Pinay'in ,bu hareket tarzının kabineyi bir kere de Fas meselesi görüşülürken kurtardığı hatır- lardadır. Demek ki Pinay'in de kazanılan bu güvende en az Faure kadar payı var- dır. Güiven'den sonra Kabinesini meydana getiren koalisyo- arçalanmasından a turunabilen ve her halde yeni bir koalis- yon teşkil etmeyi de aklından geçirmek- te olan Pinay'i, önümüzdeki günlerde, önemli zorluklar beklemektedir. Bu zor- lukların başında hâlâ Kuzey Afrika mese- leleri geliyor. Meclis'in Cezayir mesele- sinde Kabine'ye güvenini bildirmesine rağmen durum değişmiş veya Cezayir meseleri bir hal tarzına bağlanmış de- ğildir. Kabine'nin şimdi bu meseleyi önemle ele alman ve bir bal tarzına bağ- lamak için çalışmalara başlaması gerek- mektedir. AKİS, — 29 Ekim 1955