dam verme yolundaki gayretidir. e edilen noktalardan biri de Y modasının vereceğı kur- Eskı modaya göre hazır- binlerce Amerık an elbi- seleri ne olacaktır? H görünüşünü reddeden Amerika Y i nasıl karşılı- yacaktır? Yeni Amerikanın hazır elbisecilik endustrısıne ne de- receye, kadar müessir olacaktır? Her sene tezgâhlarında, yüz bin- lerce Paris modeli kopyesi satan bir şirketin reisi, Vemerov Y moda- sının her zamandan fazla, olacağını ileri sürüyor Ve Paris'in bu seneki huluşları, korkunç bir alaka kazanmıştır. larda bulundum. Alıcılar sevmişlerdi. En pahalı modellerin bir kaç saat içinde kapışıldığını gördüm. Sanki tenzilâtlı satış yapan bir ma- ğazada idinizi 1000 kadar alıcının içinde, 140 ta- nesi, Amerikalı elbisecilerdi. Bir çok- ları 100 defa tekrar edip satacakla- rı bir modeli elde etmek için 400 do- lar vermeyi çoktan — gözden çıkar- mışlardı. Fakat Balmain'in — Versay isimli işlemeli bir gece elbisesine, seve seve 3000 dolar yatıranlar oldu. Bu elbi- se defalarca, kopya edilecek ve Am rikan en şık mağazalarında yuk- sek fıyatlarla satılacaktı. Fakat A- merikan alıcıları, Parise yalnız yük- sek sınıfın giyineceği pahalı model- leri almak için gelmemişti. Oradan bedava, tamamiyle bedava olarak bir fikirler, bu- yepyeni bir hava,. Bunlar kendi zevkleri, kendi imkanları, ken- di yaşayış, ihtiyaçları ile birleştire- cek ve öyle yepyeni şeyler meydana çıkaracaklar ki, Amerikaya — gelen Parisliler hayranlıkla bunları seyre- dip, kapışacaklar. modası Amerikada tutunacak- tır. Tabii çok sadeleşecek, çok pra- tikleşecek fakat esas itibariyle bü- Paris'in yeni modaları olacak. Amerika hakkı ile tün sanatkârların ilhamı aris bir model yar: fahış fiyatla bunu, alır. Bir modelden mo, yapar, bu üz modelı alanlar biner daha çıkarırlar ve dünya pi- yasasına sürerler. Eh binlerce defa tekrar edilen bir model de tabii iki, üç ayda kendi kendini eskitecektir. Paris terzileri, modayı değiştir- meyip ne yapsınlar? Aç kalacak de- ğiller ya.. Hem bu süratli değişiklik, şu bakımdan faydalıdır. ki moda takip edemiyen kadını moda takip edecektir. O demode olan elbısesını düşünürken onun yeniden olduğunu farkedecek ve fazla koşan afacan çocuk modayı yakala- mak için bir saniye yerinde durup birden geriye dönmesi kâfi gelecek- tir. Tıpkı masa etrafında kovalama- ca oynıyan çocuklar gibi.. Dünyanın En Temiz Erkeği Hadise, Oxford'da bir mah- kemede cereyan etmiş ve bütün gazeteler yazmış, çünkü inanılmıyacak kadar - tuhafmış! Sinemada yanında oturan kadına sarkıntılık eden bir a- damın davasına bakılıyormuş.. Adam renkten renge giriyor» kendini müdafaaya — çalışıyor- muş, nihayet: Ne yapayım hâkim bey demış, Marilyn Monroe'yu sey- rediyorduk. Heyecanlanmıştım. Hâkim anlamaya çalışıyor- Yanındakilere — dönmüş, cıddı bir sesle, merakla sor- — Marilyn Monroe kimdir? Yenilikler Mevsim — başında fantezi olarak or- atılan ve yazın sıcak gün- lerınde fevkalâde rağbet gören kısa ge d elikler, kısın da devam edecek- Dizlerin çok Üüstünde biten, 0- muzdan itibaren gayet bol düşen ve bu ortadan kesilmiş halıyle bıle, ge- ne en aşağıdan dör re ku- maş yiyen bu ekonomık gecelıkler cidden caziptir Şapkalar apkasız kadın bu kış, yarı giyin- miş addedilecektir. Dans müstes- na kadınlar sabahtan akşama ka- dar her yerde, başlarını örtmek mec- buriyetinde kalacaklardır. şapkaları sevmiyenler için, şeklini alan, istenilen şekle giren si- hirli türbanlar — hazırlanmıştır. Bun- ların birçokları beyaz yünlü jerseden yapılmakta ve evvelki senelerin si- yah yün takkelerinin yerini tutmak- tadır. Siyaha harp En ağır kıyafetler, en resmi top- lantı elbiseleri bile bu kış siyaha harp ilân etmiş vaziyettedir. Siyah ortadan kalkacak denemez ama ko- yu gri, düz mavi, kiraz ve — şarap kırmızısı, bej renkleri sık sık ona rekabet edecekler. Siyah tayyörlere gelince ancak kürkle her hangi bir garnitürle süslenmiş olanlar giyile- cek, senelerden beri devam eden düz, klasik siyah tayyör manasız ve bık- tırıcı addedilecektir. e ve manto, aynı kumaştan takımlar son modadır fa- aynı renk, aynı ku- maş almakla beraber elbiseler için kollanılan kumaşlar fevkalâde ince- dir ve mantolara uydurıılarak husu- si surette hazırlanmıştır AKİS, I1 EYLÜL 1955