gibi Fransada da ihracât bir bakım kaidelere bağlı olarak ve muayyen u- sullerle yapılır. Yenilerde yapılmış o- lan değişiklik-, uzun — formalitelere bağlı olarak ve muayyen — usullerle yapılır. Yenilerde yapılmış olan deği- şiklik, uzun formalitelere bağlı ol- maksızın kolayca ihraç olunabılecek malların değerine dairdir. Yak manlara kadar basit Usule gore 1hraç olunabilen malların kıymet itibariyle azamisi 50.000 Franktı. Bu miktar bu günlerde dört misli arttırılarak 200 bin franka çıkarılmıştır. 200 frankı aşmayan ihracat hiç bir susi formaliteye tabi olmaksızın ya— pılabilecektir. — Fransız ihracatçısı bundan böyle, bu meblâğ için, ihraç olunan mal bedelini bir bankada tut- mak ve bundan başka döviz kontrol sistemi dolayısıyle derpış olunan za- man Öldürücü bir seri formaliteleri 1fa etmek mecburiyetinden kurtul- muş bulunmaktadır. İhracat karşılı- ğının tediyesi basit bir surette posta havalesiyle yahut da kolayca elden yapılabilecektir. İhraçları sarahaten yasak edilmiş mahsuller bu basit u- sulden istifade edemezler. Bu türlü mallar usulün istisnalarından birini teşkil ederler. Bunun yanında ihraç- ları ancak hususi lisanslarla mümkün olabilen inallar için bahis mevzuu kolay usul caridir. İhracatı ancak as- gari fiyatlara riayet etmek şartiyle mümkün olan konyak, armanyak, şampanya ve Bordo şarabı gibi içki- ler için' basit usul son tadile 'göre ya- 200.000 Franklık ihracatta değil, eskısı gibi 50.000 Franka kadarki ih- racatta cari olacaktır. İsviçreye ya- pılan ihracatta İsviçreli ithalâtçılar bedeli, İsviçrede cari olan hükümle- re bağlı bir tediye usulünce tediyede bulunacaklardır. Arjantin İkinci beş yıllık plân Ar_ıantınde ikinci beş yıllık plânın asrafları miktarı 39,5 yar Pe 'a yuksel miştir. Kas 1952 tarihinde ikinci beş yıllık plan ilk defa ilân ve neşredıldıgı zaman Arjantin hükümeti mecmu masraf- ları 32,5 milyar Pesos tahmin etmiş- ti. Bundan böyle 39,5 milyar Pesos olması kabul edilen ikinci beş yıllık plân masraflarının 13,4 milyarı, yıl— lık ortalaması 6,7 milyar olmak ü re, 1953 ve 1954 yıllarında yapılmış— tır. Bu paraların yatırımında en bü- yük paylar ulaştırma ve enerji tesis- lerine gitmiştir. 1955 - 1957 yılları için bu vaziyete göre 26,1 milyar Pesosluk bir harca- ma ve yatırım yapılacaktır Bu yıl- lık ortalama 8.7 mlyarlık bir yatı- rım dem Ancak Arjantindeki fiyat sevıyesının yükselme istikame- tindeki t yülü nazarı dikkate alı- narak denılebıhr ki 1957 yılına varın- caya kadar bahis mevzuu beş yıllık plânın mecmu masrafları daha da yükselmekte devam edecek ve 39,5 milyarı aşacaktır. 16 DÜNYADA OLUP BİTENLER Yakın Doğu İsrail - Mısır gerginliği Yakın Doğunun barut fıçısı olan İs- rail - Mısır hududunda geçen haftalar içinde yemden karış- mış bulunuyor. Amerikan Dışişleri Bakam Foster Dulles'ın Arap - İsra- il anlaşmazlığına bir son vermek ü- zere hazırladığı plânın açıklanmasın- dan hemen sonra, bu bölgedeki Mı- sır ve İsrail kuvvetleri arasında bir kere daha çarpışmalar vuku bul- muştur. İkinci Cihan Savaşı sonrasının en önemli ve dünya barışı için en tehli- keli olaylarından birini teşkil rap - İsrail mücadelesi henüz ha- tırlardan çıkmamıştır. Asırlar bo- yunca kendilerinin bildikleri toprak— lar üzerinde ve kendilerine komşu devletinin Yahudi kurulmasına ta— Abdunnasır ruk hammül edemeyen Arapların İsrailin varlığına son vermek gayesiyle giriş- tikleri bu mücadele 1949 yılında sözde bir mütareke ile nihayetlendirilmiş, fakat o günden beri de geçici ve mevzii çarpışmalar eksik - olmamış- tır. Mücadele kılık değiştirerek ted- hiş hareketleri halinde devam etmek- tedir. Mısır ve İsrail kuvvetleri za- man Zzaman bırbırlerının toprakları— na tecavüz ederek sivil «ahalinin ölü müne sebebiyet vermekte, sonra da kabahati karşı tarafa yüklemeye ça- lışmaktadırlar. Nitekim geçen 28 ğustos gecesi iki saat süren karşılık- lı bir ateş teatisi ile başlayan ve şu satırların yazıldığı sırada devam et- mekte olan yeni çarpışmaların veba- lini de Mısır Israilin, İsrail de Mısı- rın üzerine yüklemeye çalışmaktadır. Yeni hâdiselerin yeni ihtilâflardan doğduğu sanılmamalıdır. Arap dev- letleri ile İsrail arasındaki gerginlik hep aynı ana davadan, İsrailin "var- lık veya yokluk" davasından çıkmak- tadır. Gerçi bu ana davaya 1949 yı- lında imzalanan mütarekeden sonra mülteciler meselesi, sınırlar meselesi, karşılıklı emniyet meselesi gibi ye- nileri de katılmamış değildir. Fakat esas anlaşmazlık hep aynıdır. Arap devletlerinin kendi rızaları hilâfına kurulan komşu İsrailin varlığına ta- hammül edememelerinden doğmak- tadır. Bu ana dava halledilmeden di- ğerlerinin çözülmesi beklenilmemeli- ir. Fakat şimdiye kadar Arap dev- letleri ile İsrailin arasını bulmaya çalışanlar - her nedense - bu hakikati görmezlikten gelmişlerdi. Geçen haf- ta açıkladığı plânı ile Foster Dulles da bu gafiller zümresine katılmıştır. Dulles plânı Dulles, hazırladığı plânda, İsrail - Arap an laşmazlıgını üç meseleye inhisar ettiriyordu 1. Ara mültecileri — meselesi: İsrail ile Arap devletlerı arasında vu- ku bulan harp sırasında Filistinde bulunan bir kısım Arapların toprak- larını terk ettikleri malümdur. Harp- ten sonra Arap devletleri bunların İsraile geri dönmelerini istemiş, fa- kat İsrail - bu husustaki Birleşmiş Milletler kararma rağmen - harp i- çinde yurtlarını t erkeden Arapları bir daha geri kabul - edemiyeceğini bildirmişti. plânında, kampta yaşayan ve sayıları yarım milyonu aşan - 600 bin - mültecinin imkân nisbetinde İsraile kabulünü, bu mümkün olmadığı takdirde de taz- minini istiyordu. Böyle bir tazminat üyük bir yekuna baliğ olacağından İsrail tek başına bu yüke katlana- mazsa Amerika Birleşik Devletleri kendisine gerekli krediyi temine, kre- di temin edilemediği takdirde de biz- zat mali yardımda bulunmaya hazır- dı. Yerlerine iade edilecek Arap mül- teciler için ise ayrı bir program tat- bik edilecek ve bunlar ziraat için a- çılacak yeni topraklara yerleştirile- ceği gibi iktisaden de kalkındırıla- caktı. 2. İsrailin ve Arap devletlerinin güvenlikleri: Arap - İsrail harbi 1949 mütarekesi ile son bulduktan sonra Amerika Birleşik Devletleri, İngilte- re ve Fransa yayı nladıkları müşte- rek bir beyanname ile Arap devlet- lerını İsrail hücumuna, İsraili de A- rapların hücumuna karşı garanti et- tiklerini bildirmişlerdi. Dulles yeni plânında devletlerin esasen mevcut garantısını Birleşmiş Millet- lerın himaye ve nezareti altına koy- mayı teklıf ediyordu. Arzu ettikleri takdirde başka devletler de bu ga- rantiye iştirak edebileceklerdi. AKİS, 17 EYLÜL 1955