İKTİSADİVEMALİSAHADA Maliye Vergiler üzerinde tetkik Maliye Bakanlığında, uzun zaman- beri çeşitli vesilelerle tenkit rgi sistemimizin islahı için çalışmalar devam ediyor. Bu çalışma- lar sırasında yeniden kurulacak ve- ya genış çapta ıslah edilecek olan vergi sistemimiz İ gayenin esas alındığı bildirilmektedir. Bütün çalışmalarda göz önünde bulunduru- lan prensipler şunlardır: 1 — Nispetleri arttırmadan vergi hasılatını arttırma 2 — Vergideki adaleti temin et- mek, 3 — Me mleketın iktisadi faaliyet- lerini tazyik etmemek. Vergilerin ıslahı bu alınarak muamele vergisinin bazı mahzurlarının önüne geçilmi Muam üç zavıyeden yiin olmak, gayrı meşru rekabetlere mey- dan vermek v dir. Çalışmalarda esas olarak alman prensiplerin kanun maddeleri içinde nasıl şekillendiğini görmeden müta- lâa etmek pek doğru olmıyabilir. An- cak objektif olarak prensipler üze- rinde bazı şeyler de söylenilebilir. > Prensipleri teker teker ele alalım. 1 ispetleri arttırmadan vergi hasılatını arttırmak emek, — vergi mevzuunu genişletmek demektir. Bu da ya yenı vergiler ihdas etmekle ve ya da e istisnaya tabi tutulmuş bazı mevzuların bu istisna dışına çıkarılması ıle olabilir. Haber uzun zaman b Ş bep olan zirai gelırlerııı vergilendirilmesi meselesinin, Maliye — Bakanlığınca prensip olarak kabul edildiği manası- bi tutulmuş sahalardaki "'İstisnaların kaldırılması veya nisbetlerin yüksel- tilmesi pek makul — görünmiyebilir. Fakat nisbetleri yükseltmemeyi de bir prensip olarak almak pek doğru olmasa gerek. Vergiye tabi tutulma? yan sahaları vergiye tabi tutup va- tandaşlarda, mükellefiyetler bakımın- dan eşitlik hissini yaratmak onun he- ndan da bilhassa yuksek gelır kademelerınde vergi nisbetleri- ni yükseltmek her halde iyi olur. Böylelikle belki, memleketin enflas- yon içinde bunaldığı bir devrede hâ- la açık bütçe siyaseti takip etmek gi- bi bir garabetin önüne geçilebilir. 2 Adaletin nisbi bir mefhum olduğu, buna rağmen mevcut vergi sistemimizin adaletle arasının olduk- ça açık bulunduğu herkesçe kabul e- dilen bir vakıadır. Fakat zaten ver- gi sisteminde adalet olup olmaması meselesi gerek maliyeci, gerek ikti- satçılar arasında münakaşa edilege- mevzudur. Bazı maliyeciler a- daletle kolaylık yan yana ge dıgınde kola ylıgııı tercih edilmesi gerektiğimi ileri sürerler. İktisatçılardan bazıları ise iktisadi tedbirlerin alınmasında sosyal politika meselelerini göz ö- nünde bulundurmayıp sadece iktisat prensiplerine göre hareketi ederler. Adalet mefhumunun olması adalet esasını kabul eden ma- liyeciler arasında dahi münakaşala- . Bizde kabul edil- i enen adalet prensibinin ne şekilde amelileştirileceğini şı mdiden bilmeye tabii ki imkân yok Gerek gelir vergisi sisteminin ge- nişletilmesi ile gerekse yeni bir va- sıtalı vergiler sistemi kurmak yoluy- la adaletin temin edilebileceği düşü- Hasan Polatkan vergiler... Vergiler, nulebılır Bılındıgı gibi son zamanlar- da Fransız maliyecilerinde gelır vergısı sisteminin eskimiş oldu- ğuna dair bir kanaat vardır. Onlara göre esas itibariyle vasıtalı vergılere dayanan bir sistemle hem dah malf neticeler almak, hem de gelir vergileri ile temin edilecek derecede adaleti temin etmek kabildir. Tabii bunun için bazı vasıta ve usuller tek- lif ediyorlar. '*< -. 3 — Memleketin iktisadi faaliyet- lerini tazyik etmemek şeklindeki ü- çüncü prensibe gelince. Muamele vergisinin halen şıkayet edilen ak- saklıklarının kaldırılması düşünüldü- ğünde gayet iyi bir prensip olduğuna biç şüphe yok. ü ban tefsir tarzları üzerinde düşünmek lâ- zımdır. Gelir vergisinin üst kademe- lerindeki vergi nisbetlerinin- yüksel- tilmesi hususunda iktisat ve maliye- cılerımız arasında iki cereyan var- dır. Bir kısım iktisat ve maliyecileri- miz yüksek kademelerdeki vergi nis- betlerinin arttırılmasının iktisadi fa- de kullanabilir. Bu mesele üzerindeki münakaşalar oldukça uzun ve geniştir. Onun için üzerinde daha fazla durmiıyacağız. kaynakları Sadece meselenin bütünü ile alâ- kalı bir mesele üzerinde durmak yes rinde ur. Zamanımızda verginin mahiyeti çok münakaşalı hale gelmiş- tir. Verginin sadece devlet gelirlerini temin vasıtası olduğu — hakkındaki kanaat nisbeten eskimiştir. İktisat- çıların çoğu ile, yüzü iktisada dönük olan maliyeciler verginin * iktisat si- yasetinin bir vasıtası olduğunu ka- bul etmeye meyyaldirler. İki düşünce sisteminin olarak girmemiştir. Yani nazariye ile tatbikat arasında bulunmaktadır. Fa- kat bir çok memleketlerin tatbikatı- na tesir ettiği bıkar götürmez bir gerçektir. Islahatta esas olarak alman pren- sipler bu meselede kati bir hükme varacak kadar açık değilse de mem- leketimiz tatbikatçılarının henüz bi- rinci fikre taraftar oldukları intibaı- nı uyandırmaktadır. İktisat Program ve programsızlık Aktüalite ile biç alâkası' olmıyan- lar dahi iktisadi hayatımızdakı programsızlıktan ne kadar fasla şi kâyet edildiğim — her halde bilirler. bulunduğumuz sıkıntılı hal i- 1 müşahit- ler tarafından programsızlığa atfedil- mektedir. Hattâ Amerikanın yardımı arttırmadaki — çekingenliği dahi bu programsız halimizle bağlanmakta- dır. Hakikaten de bu güne kadar ta- kip edilen politikaya ve bir takım vakıalara bakıldığında -ki e bu lundugumuz ve belki de de rtlerımızııı büyü bir kısmını bu yüzden çektiğimin intibar uyanmak- Bütün bunlara rağmen Başbakan Adnan Menderes geçenlerde bir a- jans muhabirine — verdiği beyanatta hükümetin programından bahsetmiş- tir. Başbakan hukumetın programını şöyle hülâsa etmektedir — Yüzde sekseni ziraatçi te- edilebilecek olan Türkiye hal- gıda maddelerim sıhhi a) lakki kının esaslı AKİS, 18 HAZİRAN 1955