Pehlivanlar meydanda Kırkpınar alaka çekti Güreş Kırkpınar Güreşleri Saat henüz ondu. Önde mehter ta- kimi olduğu halde muazzam bir kalabalık Dilaver bey — meydanına doğru akıyordu. Davul ve zurnaların Çıkardıkları ahenkli sesler Edirnenin sisli sabahında tiz akisler bırakıyor- du. Tarih sanki bir daha dile gelmiş- ti. Muazzam kafileyi görenler yeni bir cenge, (fütuhata gidildiğini sandı- lar. Vakıa ata etmemişlerdi. Evet. bu yürüyüş Sarayiçi mıntaka- sında nihayet bulacak ve yiğitler er meydanında karşı karsıya gelecekler- di. Kafile İlk defa Atatürk'ün âbide- si önünde durdu. Buraya bir çelenk koyduktan sonra bilâhare Piri Şeyh Celâdettin ve Cihan pehlivanı Adalı Halilin kabirleri ziyaret edildi. İlk merasim böylece sona ermişti. Saat 15.00 sulan idi. Halk Sarayiçi mev- kiine akın edi Şehir bandosu- nun çaldıgı Istıklal Marşı ile mera- sime başlan aha sonra Edirne Valisi Kırkpınarın tarıhı ehemmiye- tini belirten bir konuşma yaptı. Etra- fa söyle bir göz atanlar güreş otori- telerinin hemen hepsinin orada hazır bulunduğunu 'gördüler. Hattâ Fede- rasyon Başkam Vehbi Emre ve diğer üyeler mutad hilâfına Kırkpınara gelmişlerdi. Kırkpınar güreşleri bu sene diğer senelerden çok farklı olarak büyük bir alâka görmüştür. Milli güreşçile- rin ekserisi tekrar Kırkpınar çayırı- na dönmüşlerdi. Baş pehlivanlığı ki- min alacağı münakaşa — mevzuu idi. Seyircilerin mühim bir kısmı Tarzan ehmedi favori gösteriyorlardı. Fa- kat İrfan Atan'a şans verenlerin sa- yısı ondan aşağı değildi. Müsabaka- AKİS, 4 HAZİRAN 1955 katıladn güreşçileriri sayısı 150 yi Birinci ve ikinci gün yapılan gü- reşler pek ağır bir tempoda geçti. Fakat son günkü müsabakalarda gü- reşçilerin hareketli oldukları ve işi Sıkı tuttukları gözden kaçmıyordu. Baş pehlivanlık Tarzan Mehmedin mağlübiyetinden sonra İrfan Atan'a güldü. Son defa İrfanın Hayrabolulu Suleymanı yenmesi kendisine, Tür- kıye Başpehlivanı Unvanını kazandır- Üç günlük karşılaşmalarda diğer boylarda alman dereceler - şunlardı: Başaltında Kemal Tokmak, Büyük- ortada Niyazi Güreşen, Kuçuk boyda Zülkür Karabulut, Küçük ortada: Ul- fetin, Deste bü yuk boyda İsmail Ka- ya, Deste orta boyda Hasan Kula, Deste küçük boyda Sinan Gamsız bi- rinci oldular. Kulüpler Fenerbahçenin kongresi Haftalar hattâ aylar var ki gazete- lerin spor sahifesine bir göz atan okuyucular hemen her gün Fener- bahçe kongresine ait yeni bir haber- le karşılaşmaktadırlar. O derece çe- şitli ve o derece birbirini nakzeder mahiyette söylentiler gazete sütun- larında yer almakta ki insan gayrı ihtiyari acaba hangisi doğru, hangisi hakikatle alâkalı demekten kendini alamıyor. Vakıa hadiseleri ısrarla ta- kip edenler bir kısmının hakikat ol- duğunu görmektedirler. Diğerleri 1çın söylenecek en doğru söz sadece curulmuş balon' demek olur. Fener- bahçe camiasını olduğu kadar spor efkârı umumiyesini de alâkadar eden umumi kongre bu Pazar Kadıköyün- de Süreyya Paşa sinemasının üst sa- lonunda yapılacaktır Bir haftadan beri kulüp are heyeti kongre ha- zırlıkları ile meşguldür. Bilhassa Ruş—' tü Dağlaroğlu ve Hayrullah Güvenir muntazaman kulübe devam etmekte ve eksik kalan muameleleri kongre gününe kadar tamamlamaya man Kavrakoğlu da bu çalışmalara iştirak etmekte ve bir taraftan kulis arası — faaliyetler göstermektedir. Şimdiki halde iki gurup idare heyeti- ni ellerine geçirmek için faaliyette bulunuyorlar. Bunlardan bir tanesi eski milli sporculardan Zeki Rıza Sporel'in gurubudur. Bu gurupta da- ha ziyade aristokrat Fenerbahçeliler bulunmaktadır. Diğer gurup ise. Rüş- tü Dağlaroğlu ve Hayrullah Güveniri : destekleyen — Kadıköylü — gençlerden müteşekkildir.. Osman Kavrakoğlu geçen sefer bu gurubun arzusu üze- rine kulüp başkanlığına getirilmişti. Şimdiki halde tam mânasiyle bu gu- rubun adamıdır denemez. Çünkü Kav- rakoğlu idare heyetindeki müstakil hareketleri ile diğer arkadaşlarını gücendirmiştir. Geride - bırakılan bir sene içerisinde ihtilaflı mevzular a- rada büyük uçurumlar açmıştır. Va- kıa mecbur oldukları zaman gerek Kavrakoğlu ve gerekse Dağlaroğlu- nun guürubu birbirlerine el uzatmış- tır ama, bu sadece durumu kurtar- maktan ileriye gitmemiştir. Yoksa a- radaki boşluğu doldurmak İçin her iki taraf da samimi bir gayret gös- termemiştir. ele Kavrakoglunun basketbol hadisesinden sonra işte suçlu olan idarecileri cezalandı- racağım" demesini diğer gurup bir türlü hazmedememişti. Bu sözlerin akabinde Fenerbahçenin Ankaraya yaptığı seyahatte Hayrullah Güvenir nkara Palasta karşılaştığı Kavrak- oğluna: "Sen bizi cezalandıracak o- lursan, biz de umumi kongrede Mü- kerrem Sarol'u Kulüp Başkanlığına getireceğiz" — tehdidinde bulunması karşısında durumun ciddiyetini an- layan Osman Kavrakoğlu hemen er- tesi günü bir sabah gazetesinin mu- habırını yanma çağırarak tevil yolu- a gitmiş ve hadisenin daha ziyade ıdarecı arkadaşların bir anlık tehev- vüründen ileri geldiğini söylemiştir. Fakat AKİS'in daha evvelki sayı- larında da belirttiği gibi hizip maki- nesi Kavrakoğlunun gün geçtikçe a- leyhine işlemektedir. Vakıa Doktor errem Sarol'un kulüp başkanlı- ğına getirilmesi uçurulmuş olan bir balondan ileri gitmemiştir. Fakat bu arada Kavrakoğluna rakip olabilecek bir sürü isim ortaya atılmıştır. Zeki Rıza Sporel gurubunun büyük tasav- vurları vardır. Ancak, idare heyetini ellerine geçirmelerine âdeta imkân yoktur denebilir. Çünkü ekseriyet karşı guruptadır. Yalnız edindiğimiz bazı malümata göre eski idare heye- tinden Ethem Şahinoğlu, Orhan Me- nemencioğlu ve Hayrullah Güvenir çıkarılacak ve onların yerine Muhit-